Arama


fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
30 Nisan 2010       Mesaj #2
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

balkan atantı
sadapat paktı
montrö boğazlar sözleşmesi
türkiyenin milletler cemiyetine girişi
bu dördünden birinin imzalanmasında neler yaşanmış olbilir

Montrö (Montreux) Boğazlar Sözleşmesi
Montrö Boğazlar Sözleşmesi

Montrö Boğazlar Sözleşmesi, Türk boğazlarından geçiş rejimini ve boğazlar bölgesinin güvenliği işlerini düzenleyen sözleşmedir.
1923'te Lozan Antlaşması ile birlikte imzalanan Boğazlar Sözleşmesinin yerine geçmiştir.
Türkiye, Lozan Antlaşması'yla birlikte imzalanan Boğazlar Sözleşmesinin getirdiği kısıtlamalardan dolayı daima kaygı içinde bulunmuştur. Sözleşmenin imzalandığı tarihlerde güncelliğini koruyan silahsızlanma ümitlerine güvenen Türkiye'nin, silahlanma yarışının tekrar başlamasıyla duyduğu huzursuzluk giderek artmıştır.
Türkiye, duyduğu bu huzursuzluğu ve boğazların statüsünde değişiklik yapılması yolundaki teklifini konu ile ilgili imzacı devletlere duyurduğunda, farklı kutuplarda yer almaya başlayan bu devletlerin hemen hepsinden ortak bir anlayış görmüştür.
İngiliz Dışişleri Bakanlığının 23 Temmuz1936 tarihli bir muhtırasında konu hakkında şu görüşlere yer verilmiştir: "Türkiye'nin Boğazlar Sözleşmesi'nin değiştirilmesi ile ilgili isteği haklı kabul edilmektedir."
Boğazların statüsü ve gemilerin geçiş rejimi ile her zaman yakından ilgilenen İngiltere'nin Türkiye'yi desteklemesine paralel olarak Balkan Antantı Daimi Konseyi'nin 4 Mayıs1936'da Belgrat'ta yaptığı toplantıda, Türkiye'nin teklifini destekleme kararı alınmıştır. Türkiye'nin girişimi Lozan Boğazlar Sözleşmesi'nin diğer akitleri tarafından da kabul edilince, boğazların rejimini değiştirecek olan konferans, 22 Haziran1936'da İsviçre'nin Montreux kentinde toplanmıştır. İki ay süren toplantılardan sonra, 20 Temmuz1936'da imzalanan yeni Boğazlar Sözleşmesi ile Türkiye'nin kısıtlanmış hakları iade edilmiş ve boğazlar bölgesinin egemenliği Türkiye'ye geçmiştir. Türkiye daha önce Sovyet Rusya ile yaptığı anlaşma uyarınca (saldırmazlık antlaşması) Sovyet Rusya'nın da desteği ile bu sözleşme yapılmıştır.


Çanakkale Boğazı (altta solda), Marmara Denizi (merkez) ve İstanbul Boğazı (üstte sağda)


Tamamı yirmi dokuz madde, üç ek protokolden meydana gelen sözleşmeye göre:
1. Boğazlardan serbest geçiş esâsı kabul ediliyordu. Ancak ticâret ve savaş gemilerinin Boğazlardan geçişi, barış ve savaş hâline göre, ayrı statüye bağlanıyordu. Savaş durumu da Türkiye'nin girdiği, girmediği ve savaş tehlikesi olma durumlarında uygulanacak esaslara ayrılıyordu.
2. Boğazların askerî kontrolü ve savunma tedbirleri tamâmen Türkiye'ye âitti.
3. Boğazlardan geçişi denetleyen Milletlerarası Boğazlar Komisyonu kaldırıldı.
Bu ana maddelerle Türkiye'nin boğazlar üzerindeki genel hâkimiyeti sağlandı.
Diğer maddelerin bâzıları ise;
Barış zamânında:
a. Karadeniz'de kıyısı olmayan devletlerin ticâret gemileri serbestçe geçerler. Savaş gemileri 8-15 gün önceden haber verilmek ve bir arada dokuz gemiyi ve belli tonajı aşmamak üzere geçebilir. Denizaltılar, uçak gemileri ve 10.000 tondan büyük savaş gemileri hiç geçemez. Sözleşmeye uygun şekilde geçen savaş gemileri Karadeniz'de yirmi bir günden fazla kalamaz.
b. Karadeniz'de kıyısı bulunan devletlerin ticâret gemileri serbestçe geçerler. Savaş gemileri geçmeden sekiz gün önce Türkiye'ye haber verecekler, bir arada geçen gemilerin tonajı 15.000'den fazla olmayacaktır. Karadeniz'de kalışları için belli bir süre yoktur.
Savaş zamânında:
a. Türkiye savaşa katılmışsa; her cins gemiyi geçirip geçirmemekte serbesttir. İsterse Boğazları kapayabilir.
b. Türkiye tarafsızsa; ticâret gemileri serbestçe geçmesine rağmen savaşan tarafların savaş gemileri geçemez.
c. Savaş tehlikesinin çok olduğu zamanlarda; Türkiye yine karar serbestisine sâhip olarak Boğazları kapayabilir.
Bunların yanında pek çok teknik hususun hükme bağlandığı sözleşmenin süresi yirmi yıl olacaktı. Bu sürenin bitiminden iki yıl önce taraflardan hiçbiri sözleşmenin feshini istemezse, böyle bir istekten iki yıl sonraya kadar yürürlükte kalacaktı.
Montrö Antlaşmasında Türk tarafını,
Tevfik Rüştü Aras, Dışişleri Bakanı(Temsilci Heyeti Başkanı),
Fethi Okyar, Londra'da Türkiye Büyükelçisi,
Suad Davaz, Paris'teki Türkiye Büyükelçisi,
Numan Menemencioğlu, Büyükelçi, Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri,
Asım Gündüz, Korgeneral, Genel Kurmay İkinci Başkanı,
Necmettin Sadık Sadak, Sivas Milletvekili, Milletler Cemiyeti'nde Türkiye Sürekli Temsilcisi,
Ziya Kızıltan, Baş Danışman, Dışişleri Bakanlığı Baş Hukuk Danışmanı,
Sadullah Güney, İktisat Bakanlığı, Deniz Ticareti Müsteşarı,
Müşfik Selami İnegöl, Dışişleri Bakanlığı Daire Başkanı,
Dr.Asım Arar, Sağlık İşleri Genel Müdürü,
Fahri Engin, Savaş Filosu Komutanı,
Rıfat Mataracı, Kurmay Albay,
Şefik Çakmak, Kurmay Yarbay, Hava Alayı Komutanı,
Yusuf Egeli, Kurmay Binbaşı,
İhsan Orgun, Hava Binbaşı,
Fahri Korutürk, Deniz Binbaşısı, Roma Deniz Ataşesi,
Seyfi Kurtbek, Kurmay Yüzbaşı, Paris Askeri Ataşesi,
R.Amir Kocamaz, Başkonsolos, Dışişleri Bakanı Özel Kalem Müdürü,
Genel Sekreter Cevad Açıkalın, Dışişleri Bakanlığı Daire Başkanı,
Sekreterler Abdülkadir Örencik, B.Tahir Şaman, H.Rıfat Sözen, Nedim Veysel İlkin, Fatin Rüştü Zorlu, Celalettin Ziyal,
Basın Bürosu Vedat Nedim Tör, İçişleri Bakanlığı Genel Müdür, Asude Zeybekoğlu, Basın Ateşesi, Şekip Engineri, Basın Ataşesi, Muvaffak Menemencioğlu, Anadolu Ajansı Genel Müdürü,
Temsil etmişlerdir.