Üye Ol
Giriş
Hoş geldiniz
Misafir
Son ziyaretiniz:
08:33, 1 Dakika Önce
MsXLabs Üye Girişi
Beni hatırla
Şifremi unuttum?
Giriş Yap
Ana Sayfa
Forumlar
Soru-Cevap
Tüm Sorular
Cevaplanmışlar
Yeni Soru Sor
Günlükler
Son Mesajlar
Kısayollar
Üye Listesi
Üye Arama
Üye Albümleri
Bugünün Mesajları
Forum BB Kodları
Your browser can not hear *giggles*...
Your browser can not hear *giggles*...
Sayfaya Git...
Perşembe, 11 Aralık 2025 - 08:33
Arama
MaviKaranlık Forum
Zaman mı bizi yönetir, biz mi zamanı yönetiriz?
-
Tek Mesaj #2
LaDy
Ziyaretçi
9 Mayıs 2010
Mesaj
#2
Ziyaretçi
ZAMAN NASIL YÖNETİLİR
Günümüz çağdaş insanının çok fazla bağlandığını gördüğümüz, zaman nedir? Zaman hayattır ve zamanı boşa geçirmek, hayatı boşa geçirmek anlamını taşımaktadır. Addıngton, zamanın insanların sonsuzluk ölçüsü olduğunu ve şimdiye kadar zamanla ilgili doğal kabul edilen her şeyin, insan düşüncesinin ürünü ve göreceli olduğunu belirtir. Zaman ile uzay birbirine yakından bağlantılıdırlar. Zamanı anlamak için zamanın uzaya bağlı olduğunu anlamak gerekiyor. Uzay ölçüdür. Zaman uzay sayesinde ölçülebilmektedir. Zaman bir nesnenin uzaydaki bir noktadan başka bir noktaya geçtiği aralıktır. Zaman ve uzay kavramaları birbiri için gereklidir ve biri diğerinin göreceli değerine bağlıdır.
Zaman, insan için yaradılışından bu yana büyük önem taşımıştır. İnsanın gelişmesinde ve hangi alanda olursa olsun mesleki başarısında zaman anlayışının payı büyüktür. İş hayatını, sosyal ilişkilerini, eğlence ve dinlenme alışkanlıklarını bu anlayış içerisinde tanzim eden toplumlar diğerlerine nazaran daha fazla gelişmişlerdir. Yani gelişmiş ülkelerin zaman kullanımı konusunda bilinçlenmiş ülkeler olduğunu söylemek mümkündür. Bu gelişmiş ve gelişmemiş ülkelerin arasındaki en önemli farklardan birisini ortaya koymaktadır. Descartes’de toplumların ileri veya geri zekalı diye ayrılmayacağını ülkelerin gelişme ve zenginlik farkları yalnızca zamanı iyi kullanarak planlı ve programlı bir şekilde çalışmalarından ve dinlenmelerinden kaynaklandığını ileri sürmektedir.
İş sahipleri, iş adamları, doktorlar, mühendisler ve öğretmenler zamanı daha iyi yönetmenin gerekli olduğunun bilincine varmış olan pek çok meslek sahibinden bir kaçıdırlar. Zaman üzerinde tam bir denetim vaad eden bazı sistemlere karşı anlayışla karşılanabilecek bir şüphe duyulmaktadır.
Zamanın gelip geçici olduğu duygusu tamamen insanlara özgüdür. Bildiğimiz kadarı ile hayvanlar bu duyguya sahip değillerdir. Zaman uçar gider ( Tempus fugit) deyimi evrenseldir. Eğer başka birinden daha hızlı gidiyorsanız zaman sizin için daha yavaş geçecektir. Eğer dünyanın çevresinde saatte beş yüz m
il hızla uçarsanız ve yanınızda bir otomatik saat varsa saatin çalışmaya başladığı aynı noktada yer yüzünde bulunan saatin eşi, yaklaşık bir saniyenin bir milyonda biri daha geri kalmış olacaktır.
Einstein’ in bulduğu “ izafiyet ” zaman ve mekan arasındaki bağlantı hakkında düşünmemize neden olmuştur. Çok büyük “hız” söz konusu olduğunda zaman yavaşlar. Yine de Einstein’in bu buluşu zamanı tam olarak anlamamıza özellikle günlük yaşamımızda bunu uygulamamıza pek yardımcı olmamıştır. Aslında Einstein “ zaman” gizemine katkıda bulunmuştur. Zaman kavramına en çok yaklaşabildiğimiz, en iyi kavrayabildiğimiz an zamanı bir boyut olarak görebildiğimiz andır.
Değişmenin yer aldığı bir boyuttur zaman. Değişmenin hızı ve oranı son derece çeşitli ölçülerde oluşur. Dağların oluşumu milyonlarca yıl sürerken insanlar yarım yüzyıldan biraz daha uzun bir süre içinde doğuyor, büyüyor ve ölüyorlar. Bizlerde insan olduğumuzdan zamanı ve değişimi kendi yaşam sürecimiz ölçüleri ile değerlendirmeyi tercih ederiz.
Günlük yaşamda hemen herkesin sıkça kullandığı kavramlardan birisi zamandır. Gerek örgüt yaşamında, gerekse özel yaşamda zaman darlığından ve yetmezliğinden yakınmayan kimse de yok gibidir. Gerçekten de yokluğundan üzerinde en çok anlaşma sağlanan konuların başında zaman gelmektedir. “Hiç zamanım yok”, “ Çok yoğunum”, “İşten başımı kaldıramıyorum”, “Zaman bana yetmiyor” gibi deyişlerin gerisinde hep zamansızlık vurgulaması vardır.
Kavramsal olarak alındığında, zaman, içinde belli bir eylemin geçtiği süredir. Eylem yoksa zaman da yok demektir. Bir an için evrende hareket eden her şey durdurulabilse, zaman da durmuş olacak; böylesi statik bir ortamda zamanın varlığı söz konusu olmayacaktır. Tyler’in yaşamdaki “ en katı ve acımasız element”, Drucker’in da “en eşsiz ve en kıt kaynak”, Mackenzic’e göre “son derece nazik”, Lakien’e göre “zaman yaşamdır” olarak tanımlandığı zaman gerçekte yaşamın kendisidir. Geri döndürülmesi ve yerinin doldurulması olanaksızdır. O, herkesin yaşamında eşit biçimde sahip olabildiği tek kaynak olma gibi bir özelliğe de sahiptir.
Böylesine değerli bir kaynak olan zamanın etkili ve üretken olarak kullanılabilmesi son yıllarda “ zaman yönetimi” adlı yeni bir konunun ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Alıntıdır
BEĞEN
Paylaş
Paylaş
Bu mesajı
1
üye beğendi.
Cevapla
Kapat
Saat: 08:33
Hoş Geldiniz Ziyaretçi
Ücretsiz
üye olarak sohbete ve
forumlarımıza katılabilirsiniz.
Üye olmak için lütfen
tıklayınız
.
Son Mesajlar
Yenile
Yükleniyor...