Zemzem suyu hakkında çeşitli övücü şiirler ve medhiyeler söylendi, yazıldı. Zemzem suyu defâlarca temizlendi, kuyusu tamir gördü ve çeşitli devlet adamları tarafından idare edildi (Bu hususta geniş bilgi için bak. el-Ezrâkî, Ka'be ve Mekke Tarihi trc. Y. Vehbi Yavuz, İstanbul 1974, 326 vd).
İslâm dinine göre suyu ayakta içmek mekruhtur, oturarak içmek sünnettir. Fakat İbn Abbas'tan nakledildiğine göre, Hz. Muhammed (s.a.s) Zemzem suyunu ayakta içmiştir (ez-Zebîdî, a.g.e., XII, 54)
Yine İbn Abbas'tan nakledildiğine göre, Hz. Muhammed (s.a.s) (Haremi Şerifteki) şerbet dağıtılan sebil mahaline geldi ve şerbet istedi. Hz. Abbas (r.a) oğluna "Ey Fadl! Anana git yanındaki (hususi) şerbetten dedi. Rasûlüllah (s.a.s) şerbetten Rasûlullah (s.a.s)'e getir!" dedi. Rasûlullah (s.a.s); "Hayır, bana şu şerbetten ver" diye buyurdu. Hz. Abbas (r.a): "Ya Rasûlullah! halk, buradaki şerbete ellerini sokuyorlar" demişti. Hz. Muhammed (s.a.s); "İşte halkın içtiği bu şerbetten ver!" buyurdu. Ondan sonra Hz. Abbas (r.a)'ın sunduğu umumi şerbetten içti ve Zemzem kuyusuna geldi. Hz. Abbas (r.a)'ın çocukları burada kuyudan su çekiyorlardı ve hacılara dağıtıyorlardı. Hz. Muhammed (s.a.s) onlara; "Suyu çekiniz! Siz hayırlı bir iş işliyorsunuz"diyerek onları taltif etti. Ondan sonra "Halkın hücum etmesi endişesi olmasaydı, ben de devemden iner, hatta kuyunun ipini (eliyle omuzunu işaret ederek) şuraya kor sizin gibi çekerdim, buyurdu (ez-Zebidî, a.g.e., VI, 126).
Bütün bu rivayetlerden anlaşıldığı gibi, Zemzem suyu, İslâm dinine göre mukaddes olarak kabul edilen bir sudur. Açlığını gidermek için içen kişinin açlığını, susuzluğunu gidermek için içenin susuzluğunu giderir ve şifa niyetiyle içene de şifa sunar. Dünyanın her yerinden hac ve umre için Mekke'ye giden mü'minler, memleketine Zemzem suyundan götürmekte ve yakınlarına ikram etmektedirler.