Arama

Cirit Nedir? Cirit Oyunu - Tek Mesaj #5

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
27 Mayıs 2010       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Tarihçesi
Cirit, bir diğer deyimle Çavgan, Türklerin yüzyıllardan beri oynadıkları bir ata oyunudur. Alparslan'la beraber Anadolu'ya girmiş olan cirit daha sonra Avrupa'ya ve Arabistan ülkelerine sıçramıştır. 17. yüzyılda Fransa'da, Almanya'da ve diğer ülkelerde de Cirit Oyunu yayılmıştır.Türkler, Orta Asya'dan Anadolu'ya bu atlı oyunu da dolu dizgin beraberlerinde getirmişlerdir. Türkler için at, mukaddes ve vazgeçilmez bir unsurdur. At sırtında doğar, at sırtında büyür, at sırtında savaşır, at sırtında ölürlerdi. At sütü kımız Türklerin yegâne içkisi idi.

Türkler bu Atlı oyunu Orta Asya dan günümüze taşımışlardır. 16. yüzyılda bir savaş oyunu olarak kabul edilmişti. 19. yüzyılda Osmanlı ülkesi ve sarayının en büyük gösteri sporu ve oyunu oldu. Cirit aynı zamanda tehlikeli bir oyun olması sebebi ile 1826 yılında II. Mahmut tarafından yasaklanmıştır. Daha sonraları tekrar popüler bir gösteri oyunu olarak yaygınlaştı.
Tarihin eski çağlarında insan topluluklarının ulaşım ve savaş vasıtalarından olan at sürüler halinde beslenmiş,günün şartlarına göre eğitilmiş savaş zamanlarında savaş vasıtası,sulh zamanlarında da spor ve eğlence vasıtası olmuştur. Savaşı spor haline getiren,sporu en güzel eğitim aracı bilen Türk kahramanlarının çağlar boyu kazandıkları zaferlerde canları kadar aziz bildikleri atlarının büyük hissesi vardır. Bunun için atlı cirit,Türklerin en eski milli sporlarından olup,canlılardan yapma ve konuşma özelliği olan insanla taşıma ve his gücü olan atın ve cansız 110 cm’ lik cirit sopasının en güzel uyum sağladığı insanla aklın bütünleştiği eski savaş kurallarının uygulandığı bir oyundur. Atlı ciritte erlik yaşar, mertlik yaşar, sportmenlik yaşar ama her şeyden önce bir tarih yaşar.
Atalarımız barış zamanlarında at ve askerlerini zinde ve kuvvetli tutabilmek için atlı cirit sporunu tesis etmiş, insanları ruh ve bedenen eğiterek yarınlara hazırlamışlardır.Atlı ciritte hiçbir spor müsabakasında bulunmayan rakibi bağışlama ,affetme şeklinde bir davranış vardır. Hasmının önünü kesip,ona ciritle vurma imkanı varken vurmayıp bağışlayan sporcu puan kazanmaktadır.Vurma imkanı yüzde yüz mevcut iken,o anda zayıf düsene vurmayı zul kabul ederek bağışlama yolunun seçilmesi, Bu yönüyle spor ve erdemin birlikte anıldığı asil bir yapıya sahiptir.
Cirit oyunu kendisi de iyi bir oyuncu olan II. Mahmut'un Tanzimat tan sonra bu oyunu bütün ülkede yasaklamasına değin İstanbul hayatının renkli bir parçasıydı. Başlıca oyun alanı tabiî ki Atmeydanıydı. Burada her zaman cirit talimi yapan atlılara rastlamak mümkündü, fakat asıl müsabakalar Cuma günleri Cuma namazından sonra yapılır, o zaman meydanı yüzlerce atlı doldururdu. Şehir içindeki ikinci önemli cirit alanı Küçük Ayasofya ile Kadırga arasındaki Cündi (Arapça süvari anlamında. Zamanla bozularak Cindi ve Cinci olmuştur.) Meydanıydı. Evliya Çelebi Kağıthane yolunda da bir cirit meydanı olduğunu yazıyor. Topkapı Sarayında da Gülhane Bahçesine doğru büyük bir cirit meydanı bulunur, Cuma namazından sonra burada cirit oynayan saray halkına çoğu zaman padişah da katılırdı cirit oyununda saray halkı geleneksel olarak bamyacılar ve lahanacılar adlı iki takıma ayrılırlar, padişahlar da bu iki takımdan birine dahil olurdu. Saraydaki cirit meydanında bu iki takımı simgeleyen, birinin tepesinde bir bamya, diğerinin tepesinde bir lahana heykeli bulunan iki mermer sütun bugün de durmaktadır.

Cirit şimdi nasıl?
Cirit Oyunu, daha 40-50 yıl öncesine değin Anadolu'da yaygın bir oyun olduğu halde son yıllarda sadece Uşak, Balıkesir, Söğüt, Konya, Kars, Erzurum ve Bayburt yörelerinde yaşamaya devam etti. ilk ihtisas kulübü Erzurum’da 1957 de Erzurum Atlı spor Kulübü kurulmuş daha sonraları Erzurum’da 11,Erzincan’da 1,Bayburt’ta 1,Ankara ‘da 1,Uşak ‘da 4,Manisa ‘da 1,Malatya’da 1 kulüp kurulmuştur.
Cirit Oyunu, daha 40-50 yıl öncesine değin Anadolu'da yaygın bir oyun olduğu halde son yıllarda sadece ERZURUM ERZİNCAN UŞAK BAYBURT ANKARA MANİSA KARS yörelerinde yaşamaya devam etti. 20-25 yıldan beri Konya ve Balıkesir'de tarihe karıştı. ERZURUM ilimiz 23 kulübü ile bu oyunun ayakta kalabilmesi için elinden gelen uğraşı vermektedir.her yıl mayıs ayında yapılan Erzurum grup eleme maçları bir aydan fazla sürmektedir.Bu durum son yıllarda Türkiye şampiyonası heyecanını bile geride bırakır hale gelmiştir.
Buna rağmen halen Anadolu'nun hemen her köşesinde düğünlerde ve bayramlarda köy delikanlıları ve kasaba halkı Cirit Oyunu'nu oynamaktadır. Büyük şehirlere karşı köy ve kasabalarda yaşamaktadır. Sinop köylerinden Gaziantep'e, Bursa'dan Antalya'ya kadar Doğu, Batı, Güney ve Kuzey Anadolu'da köylerimizin güreşle beraber başlıca yiğitlik ve savaş oyununu teşkil etmektedir. Halkın ilgisini çekmek için cirit meydanında davullar ve zurnalar çalınır. Ayrıca yurtdışında İran, Afganistan ve Türkistan Türkleri ile Türklerle meskûn diğer Asya yörelerinde de hâlâ canlılığını ve geleneğini sürdürmektedir.
Her yıl Ertuğrul Gazi Törenleri dolayısıyla eylül aylarının ikinci Pazar günleri Söğüt'te, çeşitli şenlikler vesilesiyle de Erzurum, Kars ve Bayburt dolaylarında oynanmaktadır.

Oyunun başlaması
Oyun başladığında, geleneklere göre, iki takımdan birinin yaşı en küçük olan oyuncusu, atını tırısa kaldırarak karşı takıma doğru ilerler.
Rakiplerine 10-15 metre kadar yaklaştığında elindeki ciridi rakip takımdan birini hedefleyerek savurur. Aynı anda atının yönünü gerisin geriye çevirerek hızla takım arkadaşlarının yanına varmaya çalışır. Ancak bu defa elinde ciridi ile onu kovalamakta olan bir rakip oyuncu vardır.
Oyun bu şekilde kaçıp-kovalama, ciridi rakibe isabet ettirebilme çabasıyla sürer gider. Oyunun kuralları, ustalık ve centilmenlik gerektirir. Ciridin rakip yerine ata isabet etmesi “acemilik” olarak değerlendirilir ve bunu yapan, oyundan ihraç edilir. Eski ciritçiler ve yörede hatırı sayılır kişilerden oluşan hakemler kurulu, uygun bir yerde durur, ciridin oyunculara isabet ettirilişini sayar ve oyunun sonunda galip takımı ilan eder.
Bir diğer hünerleri de atlarını bu oyunun kaderinde önemli bir rol üstlenecek derecede iyi yetiştirmeleridir. Ciritte, takımların karşılıklı oluşturulmasında dikkat edilecek geleneksel kurallar vardır. Daha önce aralarında bir sorun olan oyuncuların rakip takımlarda yer almamasına özen gösterilir.

Ciridin Oynanışı
Bir metre uzunluğunda , kurutulmuş meşe veya soyulmuş hurma dalından yapılmış oldukça ağır ve kalın bir sopa kullanılır. Oyuna katılan kişiler aralarında 100 metre bırakarak karşılıklı dizilirler. Bir takımdaki atlılardan biri atını sürerek karşıdakilerden birinin adını seslenir. Bundan sonra oyun başlamış olur. Atını ileri süren oyuncu elindeki ciridi hasmına doğru fırlattıktan sonra geriye doğru kaçmaya başlar. Üzerine cirit atılan atlıda atanı kovalar ve oda ciridi ona atar. Bu sırada önde koşanın takımından başka bir oyuncu da arkadaşını kovalayanın peşine düşer ve oyun böyle devam eder. Bu oyundaki hedef atın sırtındaki binicidir. Ciridin ata isabet etmesi halinde ciridi atan oyuncu oyun dışı kalır. Bu yüzden atlılar kendilerine atılan ciritten kurtulmak için at üzerinde çeşitli taktikler uygularlar. Eğilme, atın yanlarına sarkma ve bazı akrobatik hareketler dahi yapılır. Her isabet takıma bir puan kazandırır. Bütün oyuncuların ellerindeki ciridi savurmalarından sonra en fazla isabet kaydedişe göre galip takım ilan edilir. Yöresel oyunlarda puanlama değişebilir.

Oyunda Hüner
Bir diğer hünerleri de atlarını bu oyunun kaderinde önemli bir rol üstlenecek derecede iyi yetiştirmeleridir. Ciritte, takımların karşılıklı oluşturulmasında dikkat edilecek geleneksel kurallar vardır. Daha önce aralarında bir sorun olan oyuncuların rakip takımlarda yer almamasına özen gösterilir. Oyun süresince art niyetli davranışları tespit edilen oyuncular bir daha takımlara alınmazlar.