“Geleceğimi büyük bir tren istasyonundaki banklı ve damalı bir bekleme salonu gibi görüyorum.
Dışarıdaki kalabalık beni görmeden koşturuyor.
Hepsi bir acele içinde, trene veya taksilere biniyorlar.
Gidecek bir yerleri,görecek birileri var.
Ve ben orada oturuyorum, bekliyorum.
-Neyi bekliyorsun Adele?
Bir şeyler olmasını. “