Arama

Zamansızlık Gerçeği - Tek Mesaj #10

Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
30 Temmuz 2010       Mesaj #10
Avatarı yok
Yasaklı
Zaman Mutlak Değildir, Bir Tür İnançtır

Allah bu dünyada çok büyük sırlar yaratmıştır. İlginç olan bu sırların gün ışığına bilimsel veriler yoluyla birer birer çıkmasıdır. Bu yazıda zamanın mutlak ve değişmez olmayıp, algı ve bir tür inanç olduğu gerçeğini göreceğiz.

Materyalist felsefenin varsayımlarına göre ise zaman mutlaktır. Bu tamamen bir zandır ve hiç bir geçerliliği yoktur. Zamanın mutlak bir varlık olmadığı bugün bilimsel olarak da bilinen bir konudur. Öyle ki artık bu gerçek günümüzde teknik bir konu halini almıştır. Her şey Allah’ın yaratması ile vardır. Her şey O’nun yaratması ile hayat bulur, varlık mertebesine çıkar. İnsan tek bir ilahı kabul etmezse sayısız sahte ilaha bağlanır. Buna uygun yaratılmadığından ruhu büyük sıkıntı çeker. Sahte ilahlardan olan zamanın da yaratılmış olduğu bir büyük gerçektir.

Zaman Nedir?

Zaman yaratılan anların birbirleri ile karşılaştırılması sonucu ortaya çıkan bir tür histir. Gerçekte herşey tek bir anda yaratılmıştır. Ancak bize izlettirilen kareleri karşılaştırdığımızda geçmiş gelecek gibi hisler oluşur. Bu yazıda hep beraber göreceğiz ki geçmiş ve gelecek gerçekten de kare kare yaratılan anların karşılaştırılması ile elde edilir. Biri için geçmiş olan bir an, bir başkası için gelecektir. Bu da zamanın mutlak bir varlık olmadığının en açık delilidir.Hayat kare kare yaratılan anların bütünüdür. Geçmiş de gelecek de Allah’ın yaratmasıdır. Bize izlettirdiği sırada olayları geçmiş, şimdiki zaman ve gelecek zaman olarak adlandırırız.

Özel Relativite Teorisi ve Zamanın İzafiyeti

Özel Relativite teorisine göre ışığın hızı bütün gözlemciler için aynı ve sabittir. Bizler olaylardan ışığın gözümüze ulaşmasıyla haberdar oluruz. Işığın hızı muazzam büyüktür. Öyle ki saniyede dünyanın etrafını 7.5 kez dolanır. Bu yüzden dünyamızda şahit olduğumuz olaylar arasında olan zaman farklarını anlayamayız, hepsini eş zamanlı zannederiz. Aslında durum biraz daha değişiktir. Ne demek istediğimizi gözümüzü biraz daha uzaklara çevirerek daha iyi anlayabiliriz.

Geceleyin gözlerimizi göğe çevirdiğimizde müthiş güzellikleri ile yıldızları görürüz. Bu ışıklar bizden çok uzaktadır. Öyle ki gördüğümüzü sandığımız pek çok yıldız, aslında çoktan ölmüş olabilirler. Yani aslında o an var zannetiğimiz şey belki de yoktur.

Geceleri gökyüzünde gördüğümüz ve Allah’ın en sevimli sanatlarından biri olan ve bakanlara içlerinde ferahlık veren yıldızların ışıkları bize çok öteden gelirler. Öyle ki bazı ışıklar milyarlarca yıl önceden gelen yıldızın ışığıdır. Ve izlediğimiz bu yıldız belki de çoktan yakıtını tüketmiş ve ölmüştür.

Işık o kadar hızlıdır ki bir saniyede Dünyamızın etrafını 7.5 kez dolaşabilir. Işığın bu muazzam hızı dolayısıyla zaman kavramının anların karşılaştırması üzerine oluşan bir inanç olduğunu günlük hayatta gözden kaçırabiliyoruz. Uzaklıkları çok arttırdığımızda, yani ışığın hızının görünebilir farklara sebep olabileceği uzaklıklarda bu büyük gerçeği daha kolay anlayabiliriz.

Zaman An An Yaratılan Görüntülerin Karşılaştırılması Üzerine Yaratılan Bir Histir, Mutlak Varlık Değildir

Andromeda galaksisi bizden çok uzaktadır. Işığın etkilerini gözlemleyebilmek için iyi bir örnektir. Işık hızı çok büyük de olsa neticede sonlu bir değerdedir. Bu sonlu değer hakkında daha derin düşündüğümüzde aslında zamanın mutlak bir varlık olmadığı gerçeği karşımıza çıkar.

Şöyle bir düşünce deneyi yapalım. 3 gözlemcimiz olsun. Gözlemcilerimizden birini çok uzaklarda örneğin Andromeda galaksisinde bulunduralım. Diğeri de dünyamızda bulunsun. Bu iki gözlemcinin tam ortasında olan bir mesafede ise bir uzay mekiği bulunsun. Bu uzay mekiğinde ise 3 astronot bulunsun. Bu mekiğin bize bakan yanında ve Andromeda galaksisine bakan yanında olmak üzere ayrılan bölmeleri olsun. Astronotlardan ikisi bu bölmelere binsin ve biri dünyamıza diğeri de Andromeda galaksisine doğru ışık hızına yakın olmak üzere eşit hızlarda mekikten ayrılarak hareket etsinler. 3. Astronot ise uzay mekiğinde kalsın. Hareket eden astronotlardan dünyamıza yaklaşanı bir saat boyunca kitap okusun diğeri ise 1 saat boyunca müzik dinlesin. Şimdi aynı olayları 3 farklı gözlemci açısından ele alalım ve zamanın nasıl mutlak olmayıp, önceden de gördüğümüz gibi anların karşılaştırılması neticesinde yaşanılan bir his olduğunu görelim.

1.Uzay mekiğinde hareketsiz kalan astronot, süratle hareket eden astronotları gözlediğinde mekikten ayrılan iki astronotun müzik dinleme ve kitap okuma işlerini aynı anda yaptığını ve bitirdiğini düşünecektir.
2.Biz ise aynı olayları gözlemlediğimizde astronotlardan dünyamıza yaklaşanın kitap okuma işini bitirdikten sonra diğer astronotun müzik dinleme işini bitirdiğini görürüz.
3. Andromeda galaksisinde bulunan gözlemci ise bize göre tam tersi zamanlamada olaylara şahit olur. Yani önce müzik dinleme işinin bittiğini düşünürken sonra kitap okuma işinin bittiğini düşünür.
2 olay bir gözlemci için aynı anda olurken, diğer iki gözlemci için önce ve sonra sırası tamamen birbirine zıt olacak şekilde farklı zamanlarda gerçekleşir. Böylece bu örnekle de görmüş olduk ki zaman mutlak bir varlık değildir. Şimdi, geçmiş ve gelecek tamamen algıların karşılaştırılması ile oluşur. Eğer zaman mutlak olsaydı nasıl aynı olaylar tamamen birbirinden farklı olarak geçmiş, şimdiki ve gelecek zaman olabilirdi? Zaman algıların birbirleri ile karşılaştırılması üzerine oluşan bir histen ibarettir.

Gözünüzü Çevirdiğinizde Zaman Yolculuğu Yaptığınızı Biliyor muydunuz?

Allah’ın verdiği en büyük nimetlerden olan gözünüzü evrende gezdirdiğinizde size ulaşan ışığın çok farklı yerlerden geldiğini gördük. Bu ışıkların kimi saniyenin milyarda biri kadar mesafeden gelirken kimisi de milyarca yıl öncesinden gelir. Bütün bu farklı anları bizde tek bir an olarak Allah toplar. Bu yolla beynimizde toplanan anlar başkaları için geçmiş, gelecek veya şimdiki zaman olabilmektedır. Dolayısıyla gözümüzü çevirdiğimizde hiç farkında olmadan aslında bir tür zaman yolculuğu yaparız.

Sizin muhatap olduğunuz şimdiki zaman aslında başkaları için gelecek ve geçmiş zaman olabilmektedir. Gözünüzü her çevirişinizde de sayısız farklı zaman kesitleri gözünüzde tek bir anda toplanmaktadır. Dolayısıyla zaman materyalistlerin zannettiği gibi mutlak değildir. Size bir algı olarak gösterilmektedir.

Ölçtüğünüzü Düşündüğünüz Zaman da Anların Bir Tür Karşılaştırmasından İbarettir

Hep beraber gördük ki aynı iki olay bir gözlemci için eş zamanlı olabilir. Bir başka gözlemci için ise biri diğerinden önce gerçekleşebilir. Bir başkası için ise geçmiş olan olay aslında gelecektedir. Bu da zamanın mutlak olmadığını ispatlamaktadır.

Peki ölçtüğünüzü düşündüğünüz zaman nedir? Zamanı ölçmek için saatlerden faydalanırız. Tarih boyunca pek çok farklı saat sistemi kullanılmıştır. Su saatleri, güneş saatleri, mekanik saatler, elektronik saatler, atomik saatler gibi çok çeşitli saatler kullanılmıştır. Ancak bütün bu sistemlere dikkat edilirse hepsinde ortak bir yan vardır: tekrar eden olayları kullanmak. Tekrar eden olaylar ölçü yapılarak diğer olaylar karşılaştırılır ve “geçen zaman”ın miktarı belirlenir. Dikkat edilirse burada da mutlak bir zamandan bahsedilmiyor. Sözkonusu olan anların karşılaştırmasıdır. Dolayısıyla zaman Allah’ın bize hissettirdiği bir tür algıdır. Zamanı ölçtüğünü düşündüğünüz saatler anlar içinde yaratılan görüntüden ibarettir. Dolayısıyla mutlak bir varlıkları yoktur.

Sonuç


İşte Rabbiniz olan Allah budur. O'ndan başka ilah yoktur. Her şeyin yaratıcısıdır, öyleyse O'na kulluk edin. O, her şeyin üstünde bir vekildir (En'am Suresi, 102).

Kur'an ayetinde belirtildiği gibi herşey Allah’ın yaratması ile vardır. Buna zaman da dahildir. Geçmiş, gelecek ve şimdiki gibi zamanlar bize hissettirilen bir algıdan ibarettir. Hafızamızda olan bir bilgi üzerine yapılan yorumla böyle bir hissin oluşması ise apayrı bir mucizedir. Zaman Allah’ın yaratmış olduğu muhteşem sanatlı eserlerinin en güzel ve en ilginç örneklerindendir.


Kaynak:Metafizikbilgiler(Casa)
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen nötrino; 8 Mayıs 2016 00:19