Dilara
Aşkın dibacesidir şimdi bu mısralarım
Bugün ne hüzünlenir ne ardından ağlarım
Bitmeyen yalnızlığın ağıtıydı geceler
Üstümüze herbiri buzdan yorganlar serer
Adını bilmiyorsa yosun tutmuş duvarlar
Güneşe sevmedin ki benim sevdiğim kadar
Ey paslı aşk taciri bu kara bulut nedir
Eline al kalbini ondan taşları kemir...
.................................
Ruhumu benden alıp bir kafese koysan da
Uçurum ötesinde ölen benim Dilara
Mesih gibi meyyitin canına can katsan da
Elemde yanıp yanıp biten benim Dilara
Yine hüzün mevsimleri geldi çattı cihana
Senin için ateşlere dalan İbrahim benim
Aşk dediğin kalbinde kurulu o divana
Meftun olup beklenen hüzünlü mevsim benim
Issız çölde kumların hasret kaldığı suyu
Ortasına yaş koyup çöle akıtan benim
Ve Yusuf’u koynuna yar diye alan kuyu
Kuyulara düşüp de sularda yanan benim
Dilara sen öldün de ülkeme baykuş kondu
Güzellikler kayboldu ve ümitlerim soldu
Sen gittin de varlığım yokluk oldu Dilara
Sevgili hayallerim kaldı başka bahara