Toplu görüşmenin adı Toplu sözleşme oluyor! İçerik nedir?
Bakınız Eski madde nedir >> Madde 53 – İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.
Toplu iş sözleşmesinin nasıl yapılacağı kanunla dü¬zenlenir.
<Ek: 23/7/1995 – 4121/4. md.> 128 inci mad¬denin ilk fıkrası kapsamına giren kamu görevlilerinin kanunla kendi aralarında kurmalarına cevaz verilecek olan ve bu maddenin birinci ve ikinci fıkraları ile 54 üncü madde hükümlerine tabi olmayan sendikalar ve üst kuruluşları, üyeleri adına yargı mercilerine başvurabilir ve İdareyle amaçları doğrultusunda toplu görüşme yapabilirler. Toplu görüşme sonunda anlaşmaya varılırsa düzenlenecek mutabakat metni taraflarca imzalanır. Bu mutabakat metni, uygun idari veya kanuni düzenlemenin yapılabilmesi için Bakanlar Kurulunun takdirine sunulur. Toplu görüşme sonunda mutabakat metni imzalanmamışsa anlaşma ve anlaşmazlık noktaları da taraflarca imzalanacak bir tutanakla Bakanlar Kurulunun takdirine sunulur. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usuller kanunla düzenlenir.
Aynı işyerinde, aynı dönem için, birden fazla toplu iş sözleşmesi yapılamaz ve uygulanamaz..
Yeni Paket ile Getirilmek İstenen Hüküm Nedir >> Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 53 üncü maddesinin kenar baslıgı “A.
Toplu is sözlesmesi ve toplu sözlesme hakkı” seklinde degistirilmis, üçüncü fıkrası
yürürlükten kaldırılmıs ve maddeye asagıdaki fıkralar eklenmistir.
“Memurlar ve diger kamu görevlileri, toplu sözlesme yapma hakkına sahiptirler.
Toplu sözlesme yapılması sırasında uyusmazlık çıkması halinde taraflar Uzlastırma
Kuruluna basvurabilir. Uzlastırma Kurulu kararları kesindir ve toplu sözlesme hükmündedir.
Toplu sözlesme hakkının kapsamı, istisnaları, toplu sözlesmeden yararlanacaklar,
toplu sözlesmenin yapılma sekli, usulü ve yürürlügü, Uzlastırma Kurulunun teskili, çalısma
usul ve esasları ile diger hususlar kanunla düzenlenir.”...
En basitiyle; şimdi bu değişiklik ile kamu çalışanlarına toplu sözleşme hakkı veriliyor diyerek şirin iki cümle ile geçiştirmeye çalışan emek mücadelesine vurulan darbeyi görmemek için kafasını kuma gömenler! yarın çocuklarınıza bunu nasıl açıklayacağınızın planını da şimdiden yapın diyorum.
Toplu sözleşme ve grev hakkı ayrıştırılamaz!!!
Grev yoksa toplu sözleşme olsa ne olur toplu görüşme olsa ne olur!
Burada kamu çalışanlarının hangi hak kazancı olduğunu bir kişi çıksın anlatsın. Aksine 12 eylül 1980 de çalışanların hakları budanmış, sendikaların işlevselliğini yitirmesi ve bürokratik sendika olgusunun yerleştirilmesi amaçlanmıştır. Bunu da ne yazıkki gerçekleştirmişlerdir.
Kamu çalışanları (Tabiki Hak arama mücadelesi verenleri kastediyorum) 30 yıllık mücadeleleri sonucunda İLO sözleşmelerine imza atan ülkemizin bu imzasının arkasında durmasını talep etmiş ve zorlu bir mücadele döneminin sonunda son iki yıldır fiilen GREV adı altında eylem gerçekleştirmiştir. Ancak mevcut hükümet bu eylemlere katılan üyelere cezalar vermiş sürgünlere göndermiştir. Sendikalar bu cezaların ve sürgünlerin anayasaya aykırı olduğunu belirterek mahkemelere başvurmuş sonucunda da adli merciler sendikaları haklı bulmuştur. Ve bunu şimdi değiştirilmek istenen maddenin içerisindeki "sendikalar ve üst kuruluşları, üyeleri adına yargı mercilerine başvurabilir" cümlesine dayanarak üyelerine üretimden gelen güçlerini kullanma yönünde çağrıda bulunabilir denmiştir.
Ancak yapılmak istenen değişiklik ile eski yasanın içerisinde sinsice çıkarılan bu cümle sayaesinde iktidar eyleme katılan üyelere sendikanızı tanımıyorum verdiğim cezaya itirazın varsa git mahkemeye başvur diyecektir.
Şimdi biri bana söylesin sendikalar üyelerine yapılan hukuksuz baskı ve cezaları üyeleri adına adli makamlara taşıyamamasını öngören bu değişikliğik ile bizlere hak kazancı gibi göstermeye çalışanlar buyursun bana anlatsın bir cümle kursun Allah rızası için...
Buradaki amaç 30 yıldır mücadele ederek fiilen grev yapma aşamasına gelen kamu çalışanlarını sendikaların hukuki şemsiyesi altından çıkararak tek tek yargı yoluna gitmesini amaçlamaktadır. A politik bir toplum içerisinde kaç tane kamu çalışanı amirine veya iktidar sahiplerine tek tek dava açabilir.
Diğer maddelerin içerisindeki "çocukları koruma - engellilere ve şehit yakınlarına pozitif ayrımcılık" ile ilgili maddelere sayın vatandaşım sen evet mi hayır mı diyorsun diye önüme sandık koyan muhterem temsilcilerimize yazıklar olsun diyorum.
...H A Y I R....
