Kalp krizi kalbi besleyen ve onun canlılığını sağlayan koroner arterlerden birinin ani tıkanması sonucu beslediği kalp kasına kan gitmemesi ile ortaya çıkan hastalıktır.
Erken müdahale edilmezse beslenemeyen kalp kası ölür ve bu da kalbin vücuda kan pompalama fonksiyonunu bozar ve ölümle sonuçlanabilir. Ayrıca kalp krizi anında ciddi ölümle sonuçlanan ritim bozuklukları da ortaya çıkabilir.
Sigara, kolesterol yüksekliği, hipertansiyon, şeker hastalığı, yaş, erkek cinsiyet, ailede erken yaşta kalp krizi olması risk faktörleridir. Ayrıca önemi yeni anlaşılan fibrinojen, homosistein, lipoprotein-a, stres gibi risk faktörleri de vardır.
Yukarıda sayılan risk faktörlerinden (genetik, yaş, cinsiyet gibi değiştirilemeyeceklerin dışındakiler) mevcut olanların ortadan kaldırılması ya da tedavi edilmesi, düzenli egzersiz, kilo kontrolü, 50 yaş üzerinde doktor kontrolünde aspirin kullanılması.
Göğüste kollarla, boyuna vurabilen baskı şeklinde göğüs ağrısı, terleme, nefes darlığı, çarpıntı, baygınlık hissi gibi belirtilerin tek ya da bir arada görülmesi.
Mümkünse hemen bir aspirin yutulmalı ya da çiğnenmeli, yatay pozisyona geçilmeli, hiç vakit kaybetmeden en yakın acil servisine nakil sağlanmalıdır.
Evet. Yukarıda sayılan risk faktörlerinin belirlenmesi, seçilmiş hastalarda eforlu EKG, thallium sintigrafisi, multislice CT ya da koroner arteriyografi gibi yöntemlerle hastada kalp krizine yol açan yağ plaklarının (ateroskleroz) saptanması.
Evet. Koroner damarlarında yağ plakları (ateroskleroz) olan bir kişide ani psikolojik stres o plakların çatlayarak üzerine pıhtı oturması sonucu damarı tıkayarak kalp krizine yol açabilir.
Kalp krizi tedavisi önce acil birimlerde sonra da koroner bakım ünitelerinde yapılır. Temel tedavi hastanın tıkanan koroner damarının ilaç ya da balon ve stentle açılması ve ritim bozuklukları ve kalp yetersizliğinin tedavi edilmesidir.
Doktorunun önerdiği ilaçları düzenli kullanmalı, tavsiyelerine uymalı ve düzenli kontrollere gelmelidir. Kaynak