Ben bağımlı biri değilim ama bağımlı bir arkadaş topluluğun içerisindeyim. Bir hafta önce arkadaşım sahilde kafasına sıkıp hayatına son verdi. "Emrullah Toker" ismi ile google.com'da aratabilirsiniz. Belki izleyeceğiniz video size bir ders olabilir.

Bıraktırdığım arkadaşlarım var, ağır bağımlı (eroin) bir bayan arkadaşıma bıraktırmayı başardım. Bu yöntemleri sizinle paylaşmak istiyorum ve emin olun denemek bile sizin bırakma isteğinizi arttıracaktır. Bırakmayı her denediğinizde biraz daha başarılı olacağınızı unutmayın.

Burada annelerin feryatlarını okudum ve onlarda mutlaka bunları denesinler.
1) Azaltarak bırakmak diye bir sistem yoktur.
Beyniniz asla azaltmaz aldıkça ihtiyacım var diye sinyaller yollayıp size daha fazla almanızı isteyecektir. Siz eroine bağımlı değilsiniz, beyninizin kölesi durumundasınız. Beyin her gün uyuştuğu için sizi korumak için komutlarını yitirir, eğer kendinizi uyuşturmazsanız bu seferde içmemek için komutlar verir ve vücutunuzu toparlamak için var gücüyle sinyaller yollar. Bu vücuttan atılma sürecinde ağrılar, baskılar, bulantılar vs. kısaca kriz dediğimiz durum ortaya çıkar. Bu kriz dediğiniz yeniden doğuşunuz, organlarınızın yenilenmesini anne karnında olduğu gibi yaşıyorsunuz. Tek farkınız bilinciniz açık, bu nedenle her değişimin ağrısını hissetmektesiniz. Ağrım geçsin diye biraz daha alayım azaltarak kullanayım demek saçmalık, yenilenen organlarınıza karşı koyuyor ve ağrı sandığınız yeniden doğuşu her kullanımda en baştan vücutunuza yaşatıyorsunuz. Dişinizi biraz sıksanız bu süreç zaten sona erecek.

2) Bir defter alın ve aklınıza ne geliyorsa "saçma, anlamsız, aptalca" bile olsa her şeyi yazın.
Bu sizin psikologunuz olacak, yazarak beyni boşaltacaksınız. Anlattıkça rahatlamak gibi düşünün, çünkü beyninize takılan her konuyu dışarı vurmak beyninizin o konudan uzaklaşmasını sağlar. Bağımlılığınızı, buna olan aciziğinizi, zayıf olan bu yönünüzü içinize atarak kendinizi psikolojik sorunlara itiyorsunuz.
Birine anlatamayacağınız durumları bile bu deftere yazarak kendinizi arındırabilirsiniz. Defter bittiğinde veya dilediğiniz zaman bu yazdıklarınızı yakarak yok edin. Okumayın, okutmayın ve yeniden bir deftere aklınıza ne geliyorsa yazmaya başlayın. Kendinizi hafiflemiş hissedeceksiniz bundan %100 emin olun.

3) Bir kağıda bu içtiğiniz süre içerisinde kaybettiğiniz her şeyi yazın (bu eksileriniz) diğer tarafına ise içtiğinizde kazandıklarınızı.
Kaybettiklerinizi yazdığınızda emin olun listenin kabarmasına hayret edeceksiniz. Bundan dolayı işini, ailesini, sevdiği kadını veya erkeği, arkadaşlarını, okulunu, çocukluğunu, bedenlerini, kişiliklerini kaybedenler var. Kullandığınız madde anlık zevk ama kayıpları kalıcı ve belki de bir daha geri alamayacaksınız.

4) Hobiler edinin beceriksiz biri bile olsanız deneyin dilediğiniz hobiyi. Resim yapın, fotoğraf çekin, kurslara gidin, kedi köpek besleyin.
Ben arkadaşıma resim setleri aldım ve bir gecede tablo bitiriyordu, ilk önceleri çok saçma anlamsız çizimler yapıyordu (bu ruhunuzun dışa vurumu) daha sonra giderek becerisi ortaya çıktı harika resimler yapmaya başladı. Uykusuzluğunu hobisi ile dengeledi. Şimdi bir çok tablomuz var Çevresinde eşine dostuna bile yapıp hediye ediyor, bu yeniden sosyalleşmesini ve kendinin farkına varmasına sağlıyor.