-Evrimleşen Tek Şey Bilimdir-
BİLİM Mİ, EVRİM Mİ?
Evrim teorisinin kanıtlanması (her ne kadar evrim teorisi taraftarları evrimin kanıt gösterilmesine gerek olmayan açık bir gerçek olduğunu kabul etseler ve buna inansalar da) evrim teorisi taraftarlarının en büyük idealleridir. Gerçekte onları evrim teorisinin kanıt gösterilmesine gerek olmayan açık bir gerçek olduğu inancına iten neden bu konudaki başarısızlıkları, teoriyi destekleyen bilimsel hiçbir kanıtın bulunamamasıdır. Taraftarları bir bakıma kanıtsızlığı kanıt olarak göstermeye çabalamakta bu yolla teorilerini yaşatmaya çalışmaktadırlar.
Taraftarlarının bu sakat mantığına göre evrim teorisi öylesine açık bir gerçektir ki bilimsel kanıtlarının bulunamaması ilerde bulunmayacağı anlamına gelmez. Evrimin kanıtları ilerde nasıl olsa bulunacaktır. Bu nedenle kanıtsızlığa rağmen evrimi bir gerçek kabul ederek varsayımları bunun üzerine kurmanın herhangi sakıncası yoktur. Onlara göre yoktur ama bilim bunu kabul etmemektedir.
Görüleceği gibi evrimci çalışmalar kanıtlardan çok kanıtsızlığa dayanan bu sakat mantık üzerindedir. Bir bakıma evrim teorisi taraftarları binanın temelini atmadan çatısını kurmaya çabalamaktadırlar.
Tanınmış bir gazetemizde 3 Eylül 1999 tarihinde yayınlanan Evrimin Formülü Bulundu başlıklı haberde üç Fransız araştırmacının çalışmalarından bahsediliyor, evrim nasıl gerçekleşiyor sorusuna cevap arayarak ortaya matematiksel bir formül koydukları bildiriliyordu.
Haberde yapılan çalışmalarda hâkim olan görüş ise yukarda bahsettiğimiz mantığa uygun olarak (bilimsel kanıtsızlıklara rağmen) evrimin bilimsel bulgular tarafından ispatlanmış kesin bir gerçek olduğu, geriye sadece formülünün keşfedilmesinin kaldığı yönündeydi. Diğer ifade ile semer bulunmuş, eşek aranmaktaydı.
Bir bakıma (nasıl olmuşsa) çatı kurulmuştu, bu çatıya bir temel bulunacaktı.
Bu formül ve diğerleri önce evrimi mutlak bir gerçek olarak kabul eden, sonra da bu kabul üzerine senaryolar yazan araştırmacıların ürünüdür.
Örneğin bu kişiler insanın maymunlarla ortak bir atadan geldiğini (bu varsayımı destekleyen hiçbir bilimsel kanıt olmadığı halde, kanıtların daha sonra bulunacağını varsayarak) bunun yadsınamaz bir gerçek olduğunu peşinen kabul etmekte, sonra insan ile maymunlar arasındaki farklılık ve benzerlikleri hesaplayıp kıyaslamakta, son olarak da bu bilgileri evrim kurallarına uygun olarak yorumlamakta, sonuçlarına göre yeni formüller, varsayımlar üretmekte ortaya çıkardıklarını inkâr edilemez gerçekler gibi ortaya sürmekte, daha da kötüsü bunu kendileri de inanmaktadırlar.
Fakat bir gerçeği (her ne kadar evrim teorisi taraftarları unutsalar bile) unutmamak gerekir. Bu gerçekte evrimin yaşandığı konusunda hiçbir bilimsel kanıt olmamasına rağmen yaşanmadığı konusunda sayısız kanıt vardır.
Hayal ürünü, bilimsel kanıtlara dayanmayan varsayımlar üretmek gerçekte çok kolaydır.
Her insan böyle varsayımlar üreterek tıpkı Charles Darwin gibi; bu varsayımlarım her ne kadar pek çok çelişkiler içerse de; bilime, akla, mantığa ters düşse de gerçek olduklarına gönülden inanıyorum ama henüz bilimsel kanıtlarını bulamadım. Zaman içinde bulunacağını umuyorum. Nasıl olsa günün birinde kanıtları bulunacağından siz bu varsayımlarımı gerçek olarak kabul ediniz diyebilir.
Bir insan ortaya çıkıp, yer sarsıntıları dünyayı karıştırmak isteyen çok gelişkin uzaylı canlıların uzaktan kumandayla oluşturdukları provokatif olaylardır diye bir varsayım ortaya atabilir. Sonra elinde her hangi bir bilimsel delil olmadan ya da Drake denklemi gibi şüpheli varsayımları kesin delillermiş gibi kullanarak uzaylıların var ve akıllı olduklarından, akıl almaz teknolojilerinden, ne kadar güçlü olduklarından, yakında dünyayı işgal edeceklerinden, insanları kendi türlerine evrimleştireceklerinden, gezegenlerine götüreceklerinden….. Bahsedebilir. Bu konuda daha başka deliller istendiğinde bu tür deliller elimde henüz yok ama çok yakında ortaya konulacaktır denilebilir.
İnsanın hayal gücü sınırsız olduğundan bu varsayımını yine hayal gücüyle ürettiği başka varsayımlarla destekler ve bu varsayımları gerçeklerinin yerine kanıt olarak ortaya koyabilir.
Tarih boyunca bu tür hiçbir bilimsel kanıtlara dayanmayan sonunda birer hayal ürünü oldukları anlaşılan varsayımlara inanan, bu yolda servetlerini ve hatta hayatlarını harcayan nice insanlar görülmüştür. Bu gerçekte insanların ne kadar kolay aldanıp yanılabildiklerinin bir başka boyutudur.
Görüleceği gibi gerçekte bir safsata olan hayali bir varsayımı (Evrenin Dünyamızdan başka bir yerinde yaşamın olup olmadığı kanıtlanamamıştır) Drake denklemi gibi bilimsel olduğu iddia edilen bir varsayıma getirip dayandırdık. Bu varsayımımızı pek çok insanın bir gerçekmiş gibi kabul edeceğinden emin olabilirsiniz. Evrim teorisinin bu günkü bilimsellikteki konumu (gerçek bilimsel kanıtlarla desteklenmedikçe) yukarıdaki hayali varsayımımızla aynıdır.