MUTLULUK YAŞLARI
Bir bahar sabahı gelmelisin şehrime
Uykusuz geçen gecenin sonunda çıkmalıyım yoluna
Saatler boyu sabırsız geleceğin yola bakmalıyım
Tepelerin ardından yavaşça yükselmeli güneş
Sıcaklığı sırtımı ısıtmalı
Heyecandan ellerim yanaklarım yanmalı.
Uçsuz bucaksız yoldan her gelende
Sevinçten, heyecanla öne atılmalıyım
Sen olmadığını anlayınca çaresiz,
Kollarımı iki yana sallamalıyım.
Sevinç, heyecan, korku ve çaresizlik bir arada olmalı
Sensizliğimin ve yalnızlığımın son anlarını
İşte böyle yaşamalıyım.
Sonra sen görünmelisin ufukta
Gördüğüm an tanımalıyım seni
Ufacık bir noktayken bile...
Kalbim gümbür gümbür vurmalı,
Sesinden kulaklarım sağır olmalı.
Yavaş yavaş gelmelisin yanıma
Ellerim avuçlarında yanmalı
Sımsıkı sarılmalısın bana
Yalnızlığımdan koparırcasına...
Göğsün gözyaşımla ıslanmalı
Mutluluk yaşlarının lekesi gömleğinde kalmalı
Bugün bir senaryo daha yazdım gelişin üzerine...
