Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
19 Ağustos 2006       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Tolstoy'dan aforizmalar..

*Bütün mutluluklar birbirine benzer ama, mutsuzluğun kendine özgü fizyonomisi vardır...

*Pek çok kimse, mutlu bir rakibin karşısında, onun sadece kusurlarını görmek amacıyla bütün niteliklerini, üstünlüklerini yadsımaya isteklidir; kimileri de bunun tam tersin, ona başarı sağlayan değer ve yetenekleri bulup ortaya çıkarmaktan başka bir şey düşünmezler, böylecede yürekleri kan ağlayarak rakiplerinde sadece üstün nitelikler bulurlar...

*Konuşma, aynı şekilde uzun zaman sürebilmek için fazlasıyla önemsiz, suya sabuna dokunmayan bir biçimde başlamıştı, onu canlandırmak için şaşmaz tek çareye başvurmak gerekti: dedikodu!...

*Ppeşinde gölgesi olan kadınların sonu hep kötü gitmiştir...

*Bizim mantık evliliği dediğimiz şey her iki tarafın da gençlik çılgınlıklarında bulunup iyice kurtlarını döktükten sonra yapılan evliliktir...

*Ne kadar baş varsa o kadar düşünce olduğuna göre, ne kadar yürek varsa o kadar sevme biçimi vardır...

*Kadın denen yaratık, bitmez tükenmez bir bir temadır: bunu istediğin kadar incele, her zaman bir yenisine bir bilinmeyenine rastlarsın...

*Bana öyle geliyor ki efendilerin yapması uygun olan şeyler konusunda halkın genellikle pek kesin ve sarsılmaz fikirleri vardır; efendilerinin görevlerinden görevlerinden dışarı çıktıklarını görmekten hoşlanmazlar...

*Bir erkeğin mesleğinde kadın her zaman en büyük engeldir. Bir kadını sevip de iyi bir şey yapmak çok zordur. Aşk uğruna eli kolu bağlı, uyuşuk kalmamanın tek yolu evlenmektir...

*Kadının saçı uzun, aklı kısadır, dememişler mi? Özgürlüğe kavuşmalarından önce bunları zenciler için söylerlerdi...

*Yaşamından hoşnut olmayan bir erkek bu hoşnutsuzluğun nedenini birisinin üzerine yıkmaktan kendini zorlukla alıkoyar...

*Saygı dediğin şey sevgi yokluğunu gizlemek için icad edildi...

*Zamanın, maddenin, uzayın sonsuzluğu içinde organik bir hücre oluşuyor, biraz dayanıyor ve patlıyor... İşte o hücre benim...

*İnsan şehirde yüz yıl yaşar da çoktan ölüp, çürüdüğünün farkına bile varmaz...

*Hayatta elinden gelen herşeyi yapmadan, seçtiğin kadını sevmekten vazgeçip onu gerçek karakteriyle görmeye başlamadan önce evlenme...

*Her şeyi anlamak herşeyi affetmek demektir...

*Yaşlarından söz ettikten sonra daima birşeyler bekleyerek susan kadınlar gibi bir süre sustu...

*İnsan tanrıyı aklıyla kavrayamaz, yaşantısıyla kavrar...

*Kendini eğlenceye kaptırmış adamlarda, bu erkek Magdalena'larda, tıpkı günahkar kadınlarda olduğu gibi bağışlanacakları ümidine dayanan bir suçsuzluk duygusu vardır. Bunlar:
'' O kadının yaptığı her şey bağışlanacaktır. Çünkü o sevmiştir.'' sözünü,
" Onun yaptığı her şey bağışlanacaktır, çünkü o çok neşeli günler geçirmiştir'' şekline çevirirler...
Son düzenleyen Blue Blood; 22 Ağustos 2006 21:56