Üye Ol
Giriş
Hoş geldiniz
Misafir
Son ziyaretiniz:
11:44, 3 Dakika Önce
MsXLabs Üye Girişi
Beni hatırla
Şifremi unuttum?
Giriş Yap
Ana Sayfa
Forumlar
Soru-Cevap
Tüm Sorular
Cevaplanmışlar
Yeni Soru Sor
Günlükler
Son Mesajlar
Kısayollar
Üye Listesi
Üye Arama
Üye Albümleri
Bugünün Mesajları
Forum BB Kodları
Your browser can not hear *giggles*...
Your browser can not hear *giggles*...
Sayfaya Git...
Cumartesi, 06 Aralık 2025 - 11:48
Arama
MaviKaranlık Forum
Altını ıslatma sorunu nasıl tedavi edilir?
-
Tek Mesaj #38
ener
Ziyaretçi
19 Ekim 2010
Mesaj
#38
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir
adlı kullanıcıdan alıntı
ben 8 yaşındayım çok utanıyorum artık biri çözüm bulsun
Alt ıslatma; 5 yaşından büyük çocuklarda geceleri tıbbî bir sebep olmaksızın tekrarlanan idrar kaçırmalarıdır. Sağlıklı çocuklar da uyku öncesi aşırı sıvı aldıklarında gece idrar kaçırabilirler. Alt ıslatmadan bahsedebilmek için idrar kaçırma sıklığının ardı ardına gelen 3 ayda, haftada 2 kereden fazla olması veya idrar kaçırmanın sıkıntı verici ya da işlevselliği bozucu etkilerinin olması gereklidir.
* Alt ıslatma esas itibariyle, birincil ve ikincil olmak üzere ikiye ayrılır.
* Birincil alt ıslatmada çocuk, tuvaletini tutmayı hiç öğrenememiştir. Kalıtsaldır ve sebebi çok iyi bilinmez. Pek çok faktöre bağlı olduğu düşünülür; derin uyku, mesane hacminin küçük olması ve idrar boşaltım sisteminin olgunlaşmasının gecikmesi en iyi bilinen sebeplerdir. Alt ıslatma sorunu yaşayan çocukların % 90'ı bu gruptadır.
* İkincil alt ıslatma; çocuğun tuvalet alışkanlığını edindikten, idrarını tutmayı öğrendikten sonra herhangi bir sebeple oluşan alt ıslatma durumudur.
* Alt ıslatma; 5 yaşındaki çocuklarda %15–20, 10 yaşındaki çocuklarda %5, 10 yaş üstü ve ergenlikte %2 ve erişkinlerde %1 oranında görülmekle birlikte erkek çocuklarda daha sıktır.
NEDENLERİ
Ailesel yatkınlık:
Alt ıslatmada genetik yatkınlık oldukça etkilidir.
Mesane fizyolojisi ile ilgili sorunlar:
2 yaşındaki bir çocuğun mesanesinin gerçek hacmi henüz oldukça küçüktür. Ancak 4 yaşındaki bir çocukta mesane, gece boşalmayacak kadar yeterli genişlemeye erişir. 5 yaşındaki bir çocuk ise refleks olmaktan çok, istemli olarak idrar yapma yeteneğini kazanır ve idrarını iradeli olarak durdurması mümkündür. Alt ıslatan çocukların ise işlevsel mesane kapasitesi daha düşüktür.
Tuvalet eğitimi:
Tuvalet eğitimine erken başlama, katı tuvalet eğitimi ve anne-babanın uygunsuz veya kayıtsız tutumları alt ıslatmaya zemin hazırlayabilir. Gelişimsel açıdan bebeğin kaslarını denetlemesinin imkânsız olduğu bir dönemde tuvalet eğitimine başlanması inatlaşmalara sebep olabilir. Bu, genellikle titiz ve düzenli bir annenin baskılı tuvalet eğitimine karşı çocuğun pasif agresif bir tepkisidir. Tuvalet eğitimine, çocuğun kasları üzerindeki denetimini kazanmaya başladığı 1,5 yaş civarında başlanması daha uygun olur. Bu dönemde çocuk tuvalete uygun aralıklarla götürülür ve tuvaletini uygun yere yapması desteklenir. Gündüzleri bezlenmeyen çocuk, tuvaleti dışında idrar yaptığında bu sorunun üzerinde pek durulmamalı, daha çok önceki "başarıları" hatırlatılarak uygun davranışları pekiştirilmelidir. Çocuk tuvaletini söylemeye başlar başlamaz artık geceleri de bezsiz yatırılabilir. Tuvalet eğitimine 2,5 yaşından sonra başlanması da alt ıslatma için zemin hazırlayabilir. Uzun süre bez kullanılması çocuğun kaslarının denetimini öğrenmesini geciktirebilir.
Psikososyal Etkenler:
Aile düzenindeki önemli değişiklikler ve kayıplar, anne-baba ayrılığı, aile ilişkilerinde bozukluklar, geçimsizlikler, ölümler, hastalıklar gibi zorlu hayat olayları ya da okul başarısızlıkları alt ıslatma ile ifade edilebilir.
Kardeş doğumu ile başlayan alt ıslatmalar bazen kardeşe duyulan saldırgan duyguların ifadesi, ilgi çekmek ve öç alma isteği olarak açıklanabilmektedir.
Gün içerisinde korku yaşaması, ailenin aşırı koruyucu veya aşırı hoşgörülü tutumu ya da okul korkusu gibi nedenlerle çocukta bebeksilik eğilimi artabilir.
BİR UZMANLA UYGULANABİLECEK TEDAVİ YOLLARI
Kayıt tutma ve ödüllendirme:
Alt ıslatma tedavisinde takvim tutma ve ödüllendirme teknikleri hem çocuğun motivasyonunu artırıcı hem de sorumluluk verici yöntemlerdir. Çocuk ıslak veya kuru geceleri bir takvim üzerinde işaretler. Yazma bilmeyenler güneş ve yağmur resmi ile bilenler yazı ile belirtebilirler. Bu işaretler kesinlikle çocuğun kendisi tarafından yapılmalıdır. Haftalık kontrollerde kuru günler çoksa çocuk ödüllendirilir. (Örneğin; çocukla onun istediği bir oyun oynanabilir.) Duygusal içerikli ödüller (aferin denmesi, kucaklama, başını okşama, başarısını abartma vb.), somut ödüllere (oyuncak, yiyecek vb.) göre daha etkilidir.
Sıvı kısıtlanması ve gece uyandırma:
Akşam yemeğinden sonra sıvı alınmasının (çay, kola, karpuz vs.) sınırlandırılması uykudaki idrar miktarını azaltabilir. Sıvı kısıtlaması konusunda sorumluluk çocuğa verilmeli, konunun yeni bir inatlaşma odağı haline gelmesi engellenmelidir. Çocuk yatarken mutlaka helâya gitmeli ve yattığında tuvalet için kalkma konusunda kendini şartlandırmalıdır. Çocuklar uyuduktan 1–1,5 saat sonra uyandırılıp tuvalete gitmesi sağlanırsa sıvı kısıtlamasının başarısı artar. Çocuğun gece tam olarak uyandırılması gerekir. Yarı uyur tarzda idrarının yaptırılması, uykuda idrar yapma gibi yorumlanır.
Alarm cihazı:
Zil ve petten oluşan cihazla çeşitli tipteki alt ıslatma alarmları kullanılmaya başlanmış ve yüksek oranlarda iyileşme sağlandığı tespit edilmiştir.
İlaç Tedavisi:
Genellikle ilaç tedavisi; davranış tedavilerini bir ay süreyle uygun şekilde uygulamış fakat sonuç alınmamış durumlarda tavsiye edilir. İlaçlar hekim kontrolünde en çok altı ay süre ile kullanılır.
TAVSİYE
Çocuğa bu durumun çocuklarda sık görüldüğü ve utanılmaması gerektiği şeklinde bir açıklama verilmelidir. Cezalandırma ve kabullenmeme etkisizdir. Anne-babalar probleme dikkatlerini yoğunlaştırmamalı ve başarısızlığı dikkate almadan başarıyı ödüllendirmelidir.
_Dünya Bülteni
.103
BEĞEN
Paylaş
Paylaş
Cevapla
Kapat
Saat: 11:48
Hoş Geldiniz Ziyaretçi
Ücretsiz
üye olarak sohbete ve
forumlarımıza katılabilirsiniz.
Üye olmak için lütfen
tıklayınız
.
Son Mesajlar
Yenile
Yükleniyor...