Bu sen misin bana gitme diyen
Yoksa ben miyim gitmemek için bahaneler üreten
Bu sen misin bana bitti diye
Yoksa ben miyim bitmemesi için dualar eden
Bu sen misin bağıran
Yoksa ben miyim kendi sesime uyanan
Aklım karışıyor, beynim duruyor ,kalbim atmıyor
İki kelimeyi yan yana koyup cümle haline getiremiyorum bile
Şimdi düşünüyorum da keşke bundan yirmi yıl önce gelseydin bana
Ve ben yirmi yıl önce yaşamaya başlasaydım seni
Ve yirmi yıl daha katsaydık giden ömrümüze
Belki o zaman bu kadar ağır olmazdı yüküm
Hata acıtmazdı içimi bu yok oluşlar
düşünmezdim bile nerdesin kimlesin ne yapıyorsun diye
ağlamazdım bile yoksun diye kahretsin……
kendi kendimin insanı olmak çok zor
kendine yetememek ve kendini başkasında bilmek çok zor
dallarım kırılıyor şimdi o kırılmaz dediğin yerlerden
sularım taşmakta nehirlerimden
yağmurlarım yağmakta gökyüzünden
oysa sen yirmi yıl önce gelmeliydin bana
ve ben yirmi yıl önce başlamalıydım seninle dolmaya
her kadehi sana kaldırmalı,
her şarkının nakaratını seninle mırıldanmalıydım
hatta şarkılarda seni arayarak bulmalıydım
tuttum mu kollarından bırakmamalıydım
sen bana değil de ben sana koşmalıydım
yorulmalıydım yolunda koşmaktan
tenim soğumalıydı teninden
hüznün çökmeliydi üzerime
seni böyle özlemek bile acı vermemeliydi bana
şimdi dallarım kırık,yüreğim buruk
toprağım bile suyu çekmiyor içine
yeşermiyor bile giderken bıraktığın tomurcuklar
diyorum ya keşke yirmi yıl önce gelseydin bana
ve ben bir yirmi yıl önce başlasaydım seni sevmeye
