Suçlu kim?
Hangi ayrılık daha acıtıcıydı?
Giderken kadının bıraktığı notta yazılı olan mı,
Adamın yaşamın her alanında karşısına çıkan mı?
...Hangi özleyiş daha gerçekçiydi?
Gözleri ıslatan mı,
Islaklığı gözleyenin mi?
Hangimiz daha adildik?
Terazinin kefesine oturanımız mı,
Teraziden atlayanımız mı?
Kim cahildi Aşk'a?
Şiir yazan mı,
Şiiri okuyamayan mı?
'Suçlu ayağa kalksın' dendiğinde
Tekerlekli sandalyede olduğunu farkedeceğimiz Aşk'ta mıydı
yoksa bütün kabahat?