Arama


Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
20 Ağustos 2006       Mesaj #17
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Ebû Hureyre (r.a)’ın bildirdiğine göre; Hz.Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
"Namaz dini direğidir. Namazda on güzellik vardır."

Bu on güzellik şunlardır:
1- Yüzü güzelleştirir.
2- Kalbi nurlandırır.
3- Bedeni dinlendirir.
4- Kabirde arkadaştır.
5- Rahmetin inmesine sebeptir.
6- Gök kapılarının anahtarıdır.
7- Ahirette günah ve sevapları ölçen terazide sevap kefesini ağırlaştırır.
8- Rabbi hoşnut ve memnun eder.
9- Cennete giriş için ödenecek ücrettir.
10- Cehennem ateşine karşı koruyucudur.
Namazın insan için pek çok yararları vardır. Çünkü Allah Teâlâ, bizlere yararı olmayan birşeyi emretmemiştir. Zira, Allah Teâlâ hiç bir şeye muhtaç değildir. İhtiyacı olan biziz, yapılmasını istediği her şeyde bizler için pek çok yararlar vardır. Kısaca namazın bazı yararlarına işaret edelim.

Namaz Allah'ı Hatırlatır


İnsan, başkasına el avuç açmadan muhtaç olmadan yaşamak için çalışmak zorundadır. Kendisini çalışmaya veren kimse ise çoğu zaman ölümü ve ölüm ötesindeki hesabı unutur. Bu yüzden heran günah işleyebilir ve günah işlemeyi âdet haline getirebilir. Bunun en güzel örneği, kumarbazlar ile zevk ve eğlenceye aşırı düşkün olanlardır. Bunlar, kumar oynamaktan, içki içmekten, zevk ve eğlenceden baka bir şey düşünmezler. Ne ölümü, ne ahireti ve ne de ahiretteki hesabı hiç hatırlamazlar. Hiç ölmeyeceklerini ve dünyanın sona ermeyeceğini sanırlar. Derken ölüm gelip çatar ve bunları hazırlıksız olarak yakalar. Pişman olurlar ama bu pişmanlık bir fayda vermez.

İşte “Beni anmak için namazı dosdoğru kıl” âyeti, namazın bu hikmetine işaret etmektedir.
Hiç şüphe yok ki namaz, Cenab-ı Hakk'ı anmak için kılınır. Bu, yalnız namazın değil,diğer ibadetlerin de esasını teşkil eder. Daha doğrusu hangi sûret ve biçimde olursa olsun, Allah'ı anmak, gerçek ibadettir.
Nitekim Kur'an-ı Kerim'de: “Ey müminler, Allah'ı çokça anın, O'nu sabah akşam tesbih edin”buyurulmuştur.
AIlah'a saygı duyan müminlerin niteliklerinden söz edilirken;
“Onlar ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken Allah'ı anarlar ve "Rabbimiz, sen bunu'' (gökleri ve yeri) boşuna yaratmadın, seni tesbih ederiz, bizi cehennem azabından koru”derler.
“O adamlar ki, ne ticaret ne de alışveriş onları Allah'ı anmaktan alıkoyamaz.”
Peygamberimizin şu Hadis-i Şerifi de Allah'ı anmanın en büyük ibadet olduğunu göstermektedir.
“Ben size yaptıklarınızın en iyisini, Allah katında en çok razı olunan, derecelerinizi en çok yükselten, altın ve gümüşü (Allah yolunda) vermekten daha hayırlı olan ve düşmanlarınızla karşılaşıp da sizin onların boyunlarını vurmanızdan ve onların da sizi şehit etmelerinden daha faziletli bir işi haber veriyim mi? buyurmuş, ashabın:
Bu hangi iştir? demeleri üzerine, Peygamberimiz:
– Allah'ı anmaktır, cevabını vermişlerdir.”
Görülüyor ki, bütün ibadetlerden maksat, Allah'ı anmaktır. Allah'ı anmanın en güzel şekli ise namazdır.
Diğer taraftan insana Allah'ı unutturacak şeylere karşı en çok koruyucu bir siper de yine namazdır. Çünkü belli aralıklarla Allah'ı hatırlayan kimse kötü duygu taşıyamaz. Başkalarına hile ve haksızlık düşünemez. Bir gün, yaptığı her şeyin hesabını Allah'a vereceğini düşünerek ölçülü hareket eder. Böylece namaz insan ruhu üzerinde daha etkili, nefsin heva ve hevesine yönelmesine daha çok engel ve her işte dürüstlüğe daha çok özendiricidir.
Kur'an-ı Kerim'de de şöyle buyurulmuştur.
“Muhakkak ki namaz, hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar.”
Hiç şüphe yok namazdaki belli hareketler; oturmak, kalkmak, alnı yere koymak,tekbir ve tehlil getirmek, namazın amacını gerçekleştirmeye yetmez. Bunlar namaz için gerekli olmakla beraber, gerçek namazın bunlardan ibaret olduğu söylenemez. Gerçek namaz,ruhu önce Allah'a karşı boyun eğme, yüce yaratıcının huzurunda benliğini silme sonra da Hak ile ilgilenmeye engel her türlü endişe ve kuşkudan sıyrılmadır. Bunun için; Kur'an okuyarak, dua ederek, tekbir ve tehlil getirerek dilini,diğer organlarını meşgul etmek, namaz kılana gereklidir. Bütün bunlarla birlikte Kâinatı yaratan ve yöneten yüce yaratıcının huzurunda bulunduğunu hatırdan çıkarmamasıdır. Bunun içindir ki, namaz kılan, namaz esnasında kimse ile konuşmayacağı gibi namazın rükûn ve adâbı dışında her hangi namaza aykırı bir harekette de bulunmayacaktır.

Namazın sağlık açısından bazı hikmetleri

Müslüman, namazı Allahü teâlânın emri olduğu için kılar. Rabbimizin emrlerinde birçok hikmet, fayda vardır. Yasaklarında da birçok zararların olduğu muhakkaktır. Bu fayda ve zararların bir kısmı bugün tıp mütehassıslarınca tesbit edilmiş durumdadır. İslâmiyyetin sağlığa verdiği önemi, hiçbir din ve düşünce vermemiştir. Dînimiz, ibâdetlerin en üstünü olan namazı, ömrümüzün sonuna kadar kılmayı emr etmiştir. Namaz kılan, sağlık için olan faydalarına da elbette kavuşur. Namazın sağlık yönünden sağladığı faydalardan bazıları şunlardır:

1- Namazda yapılan hareketler yavaş olduğundan kalbi yormaz ve günün muhtelif saatlerinde olduğu için insanı devamlı dinç tutar.

2- Günde başını seksen defa yere koyan bir kimsenin beynine ritmik olarak fazla kan ulaşır. Bu yüzden beyin hücreleri iyice beslendiğinden hâfıza ve şahsiyet bozukluklarına, namaz kılanlarda çok daha az rastlanır. Bu insanlar daha sağlıklı bir ömür geçirirler. Bugün tıpta “demans senil” denilen bunama hastalığına uğramazlar.
3- Namaz kılanların gözleri, muntazam olarak eğilip-doğrulmakdan ötürü daha kuvvetli kan deveranına mâlik olur. Bu sebeple göz içi tansiyonunda artma olmaz ve gözün ön kısmındaki sıvının devamlı değişmesi temin edilmiş olur. Gözü “katarakt” veya “karasu” hastalığından korur.
4- Namaz kılmakdaki izometrik hareketler, midedeki gıdaların iyi karışmasına, safranın kolay akmasına ve dolayısıyla safra kesesinde birikinti yapmamasına, pankreastaki enzimlerin kolay boşalmasına yardımcı olacağı gibi, kabızlığın giderilmesinde de rolü büyüktür. Böbreğin ve idrar yollarının iyice çalkalanmasından, böbrekte taş teşekkülünün önlenmesine ve mesanenin boşalmasına da yardımcı olmaktadır.
5- Beş vakit kılınan namazdaki ritmik hareketler, günlük hayatta çalıştırılamıyan adale ve eklemleri çalıştırarak, artroz ve kireçlenme gibi eklem hastalıklarını ve adale tutulmalarını önler.
6- Vücut sağlığı için temizlik muhakkak lâzımdır. Abdest ve gusül, hem maddi, hem de manevî bir temizliktir. İşte namaz, temizliğin tâ kendisidir. Zirâ hem bedenî, hem de rûhî temizlik olmadan namaz olmaz. Abdest ve gusül bedenî temizliği sağlar. İbâdet görevini yerine getiren bir kimse, rûhen dinlenmiş, temizlenmiş olur.
7- Koruyucu hekimlikte, muayyen zamanlarda yapılan beden hareketleri çok mühimdir. Namaz vakitleri, kan dolaşımını tazelemek ve teneffüsü canlandırmak için en uygun vakitlerdir.
8- Uykuyu tanzim eden önemli unsur namazdır. Hattâ vücûtta biriken statik (durgun) elektriklenme, secde yapmakla topraklama yapılmış olur. Böylece vücut tekrar zindeliğe kavuşur.
Namazın bu faydalarına kavuşmak için, namazı vaktinde kılmakla birlikte, temizliğe, çok yimemeğe ve yinilen gıdaların temiz, helâl olmasına da dikkat edilmesi de lâzımdır.
Son düzenleyen perlina; 8 Aralık 2016 14:07