Arama


_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
11 Kasım 2010       Mesaj #3
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
FABLLERİN KAYNAĞI VE DÜNYADAKİ TEMSİLCİLERİ
Bugün hala ilgiyle okunan fablların kökleri çok eski çağlara kadar uzanır. Kesin olmamakla beraber, ilk örneklerinin Hindistan'dan çıktığı söylenir. İlk yazılı örnek de "Pançatantra" masallarıdır. Eserin yazılış tarihi MÖ 100–300 yılları arasına rastlamaktadır. Pançatantra Masalları, bu türün en eski ve ilginç bir örneği sayılır. Bazı kaynaklarda da eserin, MÖ. 200 yılında Keşmir’de derlendiği belirtilir. Ancak, çok daha sonraki yüzyıllarda (MS. 100-150) ortaya çıkan ve ün kazanan bu eserin yazarının kim olduğu ve hangi yıllar arasında yaşadığı henüz kesinlikle bilinmemektedir. Yalnız eserin başında bu masalların, zamanın iki genç prensini eğitmek (yetiştirmek) amacıyla Vishnuşarman adlı biri tarafından anlatıldığı belirtilmiştir. Hem insanların hem de hayvanların yer aldığı ve zaman zaman hikâyeler arasına felsefi mısraların serpiştirildiği Pançatantra Masalları bütünüyle, yetişkinlere hitap eden bir özellik taşır. Bununla birlikte, Aisopos (Ezop) ve La Fontaine’in fabllarına kaynaklık eden bu masalların bir bölümü, bu yüzyılın başlarında (1908), ABD’de resimlendirilerek çocuklar için yayımlanmıştır.


İkinci yazılı örnek, bir Hint eseri olan "Kelile ve Dimme"dir. Yine onun yazım tarihi de MÖ. 300 yılları olarak kabul edilir. Bu eser, Beydaba unvanını taşıyan bir bilgin-filozof tarafından meydana getirilmiştir. Brahmanların önderi olan Beydaba, eserini Debşelem adlı Hint hükümdarı zamanında yazmış ve ona sunmuştur. Eserde yurt yönetimi, felsefe ve eğitimle ilgili sorunlar dolaylı olarak tartışma ve eleştirme konusu yapılmaktadır. Birinci bölümdeki hikâyelerin kahramanların olan iki çakaldan “Kelile” açık sözlülüğün ve doğruluğun, “Dimme” ise yalan ve iftiranın sembolüdür. Beydaba, zulmü ile tanınmış olan Debşelem’i hayvan hikâyeleri aracılığıyla uyarmak ve ona doğru yönetim yolunu göstermek istemiştir. Kelile ve Dimme, sonraki yüzyıllarda doğu ve batı dillerine tercüme edilmiştir. Fransız şairi La Fontaine fabllerini yazarken bu eserden de yararlanmıştır. Kelile ve Dimme’nin Türkçeye ilk çevirisi on üçüncü ve on dördüncü yüzyıllarda yaşadığı sanılan tasavvuf şairlerinden Hoca Mesut Gülşehri tarafından yapılmıştır. Eser, sonradan çeşitli yazarlar tarafından dilimize çevrilmiştir.


Doğu edebiyatında içinde birçok öğretici ve ahlaki hikâyelerin bulunduğu bir başka ünlü eser de Şeyh Sadi (1213– 1292)’nin 1258’de yazmış olduğu Gülistan adlı eseridir. Yöneticilerin tutum ve davranışlarından sohbetin kurallarına kadar türlü konuları kapsayan bu eserdeki hikâyeler sözlü ve yazılı olarak kuşaktan kuşağa aktarıldığı gibi birçok doğu ve batı dillerine de çevrilmiştir.


Batı'da fabl, Aisopos (Ezop) masallarıyla kendini göstermiştir. Ezop, Batıda ilk fabl yazarı olarak gösterilir. MÖ. VII-VI. yüzyıllarda yaşadığı sanılan ve düşüncelerini baskılı bir yönetim altında ancak küçük hayvan hikâyeleriyle anlatabildiği söylenilen Ezop’un fablları birçok dile çevrilmiştir. Kökleri eski Hint edebiyatına kadar uzanan birtakım fabller de Ezop’a mal edilmiştir. Bugüne kadar 360'a yakın Ezop masalı derlenmiştir. Ezop (Aisopos) günümüze kadar gelmiş yaklaşık üç yüz masalıyla, insanlara her çağda dersler vermiş bir ustadır. Samos adasında mı, Anadolu'da Eskişehir yakınlarında mı doğduğu bilinmeyen Ezop, Samos'ta yaşayan İadmon adlı bir yurttaşın kölesi olmuştur. Kölesinin bilgeliğinden etkilenen İadmon daha sonra onu özgürlüğüne kavuşturmuş, Ezop da Atina'ya gitmiştir. Orada halkın savunuculuğunu yapmış, bu yüzden de düşünce özgürlüğüne her zaman karşı çıkmış diktatör Peisistratos'un öfkesini üstüne çekmiştir. Sonunda ölüm cezasına çarptırılarak bir uçurumdan atılmıştır. Atinalılar yıllar sonra kent alanlarından birine onun heykelini dikmişlerdir.


Ezop’tan sonra Batıda bu alanda büyük bir başarıya ve üne erişen Fransız yazar ve şairi Jean La Fontaine (1621–1695), bugüne kadar nesir olarak yazılmış ve anlatılmış Ezop masallarını yeniden kaleme alıp manzum biçimine çevirerek yeniden yetişkinlerin dünyasına kazandırmıştır. La Fontaine, kendisinden önce bu alanda yazılmış eserlerden de yararlanmıştır. La Fontaine, fabllerinde genellikle öğüt dediğimiz dersi metnin sonuna koymuş ve okura ahlâkî bir sonuç sunmuştur. La Fontaine'in bugün daha çok çocuklarca okunan ve sevilen hayvan masalları, aslında çocuklar için yazılmamıştır. La Fontaine, eleştirmek istediği kişileri bu öykülerle yermiş ve gülünç durumlara düşürmüştür. Zamanla bu kişiler unutulmuş, masallar çocuk edebiyatının ilginç ürünleri arasında yerini almıştır.


La Fontaine’nin masallarından bazıları şunlardır:

1. Ağustos böceği ile Karınca

2. Karga ile Tilki
3. Kurt ile Kuzu
4. Tavşanla Kaplumbağa
5. Kurt ile Köpek
6. Tilki ile Leylek
7. Horoz ile Tilki
8. Kedi ile Fareler
9. Kurt ile Leylek
10. Tarla Faresi ile Kent Faresi
11. Kurbağa ile Korkak Tavşan
12. Güvercin ile Karınca
13. Değirmenci Oğlu ile Eşeği
14. Ayının Dostluğu
15. Altın Yumurtlayan Tavuk
17. Tilki, Horoz ve Karga
18. Fino ile Eşek
19. Yarasa ile Gelincikler
20. Aslan ile Sinek
21. Horoz ile İnci

Daha sonraki yüzyıllarda, İngiliz şairlerinden John Gay (1658–1732) fabl türünde bir eser yazmıştır. Tüm dünyada Masalın Babası diye haklı bir ün yapan H. C. Andersen'in sınırsız bir yaşam sevgisiyle temellenen masallarından Çirkin Ördek Yavrusu en tanınmışlarındandır. Dünya çocuk klasiklerinin en büyük baş yapıtları arasında yer alan bu masallarda Andersen, dünyaya ve olaylara çocuksu bir içtenlikle bakmış ve ele aldığı, hepsi birbirinden düşündürücü konuları, ancak çocuklara özgü yalın bir gülmece ve sarsıcı bir acıma duygusuyla işlemiştir.

Son düzenleyen Safi; 25 Şubat 2018 16:56
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.