Arama

Terapötik Yaklaşımlar - Tek Mesaj #2

_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
11 Kasım 2010       Mesaj #2
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
PSİKOLOJİK DANIŞMA YAKLAŞIMLARI

Jungien psikolojide, danışmanın en önemli amaçlarından birisi kişinin kişisel ve kollektif bilinçdışı materyallerinin farkına varmasına yardımcı olmaktır. Eğer insanlar varlıklarını tam anlamıyla yaşamak isterlerse kendi içindeki zıt kutupları ele alıp uzaklaştırma gereksinimindedirler. Kendi güçlerinin, kendi zayıflıklarından kaynaklandığını bilmeye gereksinim duyarlar. Tersi de geçerlidir. Danışanlar içindeki gölgeyi tanımalıdır. O içlerindeki yaratıcılığın ve yırtıcılığın boyutlarını taşır. Belki de bütün bunların hepsinden daha da önemli olanı kişinin felsefesindeki iki temel elementin bütünleşmeyi öğrenmeleridir.

Yıng (Kadınsı prensipler veya anima)
Yang (Erkeksi prensipler veya animus)

Psikolojik danışmada öğrenilmesi gereken şey, bu yönlerin birbirine zıt olmadığı ve dolayısıyla bastırılmaması gerektiğidir. Bunların birbirini tamamlayıcı olduğunun öğrenilmesidir. Jungien psikolojinin temel kavramlarından birisi psikolojik danışmanlık, çok önemlidir. Bu değişik boyutları olan BENLİKTİR. Benliğin boyutlarını tanımak ve ifadesine izin vermek gerekir. Eğer içimizdeki bir boyutu bastırırsak, ifadesine izin vermezsek, o bir yerlerden sızarak, öngörülmez garip bir şekilde ortaya çıkma yolu bulur. Kişiliğimizin çeşitli boyutlarını tanır ve geliştirirsek bu boyutlar gerçek anlamda işlevsel olurlar. Son olarak Jungien psikoloji rüyaların analiz yolu ile bilinçdışının anlaşılmasında ilginç bir yöne sahiptir. Jung rüyadaki semboller üzerinde durarak rüyaların anlamını bulmaya çalışır. Ona göre rüyalar bilinçdışı isteklerin gerçekleştirilmesini sağlayan bir araç olmaktan çok bunların ifadelerini bize fark ettiren, gerçeklerini ortaya koyan bir özelliktir. Bu sayede dürtülerimiz sergilenebilir. Ona göre rüyalar kişiyi gerçek içinde hazırlayabilir. Kişiliğin içindeki zıt kutupları dengeleme gibi bir fonksiyonu da vardı. Rüyalar terapi sürecinin önemli bir kısmı olarak kullanılırlar.

HOLL ve NORDBY (1923)’e göre Jung rüyaların seri halde önemini ortaya koyan ilk kişidir. Freudyenlere zıt olarak Jung tek bir rüyanın hiçbir önemi olmadığını ileri sürer. Hastalarına anımsadıkları rüyalarını anlattırır. Ona göre bu rüyalar bir kitabın bölümleri gibidir. Her bölüm bir hikayeyi içerir. Aynı zamanda bilmecenin parçalarından bir tanesidir. Uygun parçalar bir araya getirildiğinde kişinin tablosu ortaya çıkar. Özellikle birim takip eden türdeki rüyalar terapide özellikle üzerinde durulması gerekenlerdir.

ADLER ve BİREYSEL PSİKOLOJİ
(Aşağılık Kompleksi)

İnsan Doğasına Bakış ? İnsanlar birincil olarak sosyal dürtüler tarafından güdülenirler. Kadınlar ve erkekler sosyal varlıklar olarak yaşamın içerisinde birbirleriyle ilişki kurarak, kendilerine özgü bir tarz, yegane olmayı hedeflerler. Kişiliğin cinsel değil sosyal belirleyicileri üzerinde durur, ona göre davranış, amaç yönelimlidir. İnsan güdülenmesinin temeli güven kazanma ve aşağılık duygusunun üstesinden gelmektir.
Temel aşağılık duygusu bizi yeterlilik, üstünlük, güç ve mükemmel olmak için güdüler. Danışmada 4 temel amaç vardır. Bu amaçlar aynı zamanda terapi sürecinin 4 dönemidirler :

1.Danışan - danışman ilişkisinin sağlanması, empati aracılığı ile danışanın kendini kabul edilmiş ve anlaşılır olması,
2.Danışanların inançlarını, duygularını, güdü ve amaçlarını anlayarak yaşam tarzlarının belirlenmesi,
3.Yaşam tarzlarına içgörü sağlatılarak hatalı amaçların ve benliğe zarar verici davranışların farkına vardırtma,
4.Danışanlara amaçlarını ve seçeneklerini geliştirme, fark ettirmek için yardım ve değişmesi gereken konularına yönelik eylem programları düzenlemek.

İlişki ( Danışan – Danışman ) : Adleriyen danışma, danışanına hem güven verir hem de güvenir. Bir üstünün ve bir aşağının olmadığı eşit ilişkiler söz konusudur. Danışma bir işbirliği sürecidir. Danışan ve danışman aynı sürede aktiftirler ve ulaşılacak amaçlar konusunda hemfikir olmalıdırlar. Terapi sürecinde eğer amaçlar net olarak belirlenirse ve terapistle danışan aynı hedeflerde uzlaşırlarsa verimli olabilir. Danışan ne istemektedir? Bu amaçlara nasıl ulaşabilir? Bunlara ulaşmasını neler engelleyebilir? Amacına ulaşmak için sahip olduğu avantajları nasıl kullanabilir? Terapi planı bunları formüle eder. Danışman danışanın eksiklik ve yetersizliklerinden çok gücünü ve avantajlarını fark ettirmelidir. Danışanlar ancak kişisel güçlerini ve değişmek için olan kapasitelerini fark edebilirlerse değişebilir. Adleriyen danışman olumlu boyutlara vurgu yapan, destekleyici kişidir.

Analiz ve Değerlendirme : Danışan, yaşam tarzını farkedebilmek için duyguları, güdüleri, inançları ve amaçları üzerinde dikkatini yoğunlaştırmalıdır. Güdüleri anlamak için duyguları keşfetmek gerekir. Duyguların anlaşılması aynı zamanda empatiyi ve terapi ilişkisinin kalitesini de arttırır.
Adleriyen terapist duyguların ötesindeki inançları keşfetmeye çalışır. Hatalı inançlarla yüzleşme, danışanın kendisini rahat hissetmesini sağlatır. Danışman şu anda varolan yaşam koşullarıyla işe başlar. Danışanın işe karşı sorumluluğu, sosyal ilişkileri, kendilerine ilişkin duyguları üzerinde odaklaşır. Bireyin analiz ve değerlendirilmesinde, aile ilişkilerinin de keşfedilmesi gerekir. Çünkü bunlar kişinin yaşam tarzı oluşturumunu etkilemiştir. Açık uçlu sorular sorularak danışanın benlik algısını, kardeş ilişkilerini, yaşamdaki önem verdiği durumlara yönelik tepkilerini ve anahtar yaşam kararlarını anlamaya çalışmak esastır. Adleiryen danışman yaşamın en erken dönemlerine ilişkin olayları anlattığı kadar şimdiki yaşamına ve kendisini bakış açısını keşfetmeye çalışır. Kişinin aile yapısının ve yaşam öyküsünün keşfedilmesi, onun yaşamındaki temel hataların üstündeki örtüyü kaldırtır. Böylece danışanın şimdiki yaşantısını bu hataların nasıl etkilediği yorumlanır.

İçgörü Sağlamak : Adleriyen terapist destekleyici olduğu kadar da yüzleştiricidir. Hatalı amaçlara, benliğe zarar veren davranışlara iç görü geliştirmek yoluyla danışanı tehdit etmek durumundadır. Danışanın davranışlarını, amaçlarını anlamasına yardım eder. Gizli amaçlar açığa çıkar. Böylece danışanın önüne, kendisiyle ilgili doğrulanması gereken bir varsayım konulmuştur. İçgörü, davranış değişimini sağlatıcı önemli bir güç olmakla birlikte, har zaman davranış değişiminde bu durum gerçekleşmeyebilir. İçgörü değişmek için bir adımdır. Fakat bu benlik anlayışını, yapıcı eylemlere dökme yapılmazsa hiçbir işe yaramaz. İnsanlar içgörü kazanmaksızın da önemli davranış değişiklikleri yapabilirler.

Yorum : İçgörü kazanma sürecini kolaylaştıran bir tekniktir. Yorum burada ve şimdi olan davranışlar üzerinde yapılmalı, kişinin amaçlarından kaynaklanan beklentileri üzerinden yapılmalıdır.
Adleriyen yorum yaşam tarzıyla bağlantılı olarak yapılır. Danışanlar yorumları kabullenmeye zorlanmazlar. Çünkü bunlar deneysel olarak açık uçlu biçimde ortaya konmuş, keşfedilmesi gereken davranışlardır. Yorumla, danışanın problem yaratmada kendi rolünü keşfetmesi ve niçin bu hatalı tarzların hala devam ettirildiğini fark ederek yaşam koşullarında bu davranışlarını değiştirmesi istenir.

Yeniden Yönlendirme : Terapinin son safhasıdır. İçgörünün eyleme dökülmesi anlamına gelir. Adleriyen danışmanın amacı, danışanı daha etkin kılarak yapıcı davranışlar geliştirmesini hedefler. Kişi, yeni ve daha fazla işe yarar seçenekler bulmalıdır. Tutumlarına, inançlarına, amaçlarına ve davranışlarına alternatifler getirmelidir. Risk almaya, yaşamını değiştirmeyi göze aldırmaya, kendi gücünü iç kaynaklarını ve yaşamını yönetebileceğine cesaretlendirmelidir. Danışma esnasında danışan kararlar alır, amaçlarını değiştirir. Olmak istediği kişiymiş gibi hareket etmeye cesaretlendirilir. Böylece kendi kendisine ilişkin zincirleri kırılmaya çalışılır. Tekrarlayıp durduğu eski tarzlar yerine, etkisiz davranışlar yerine ortak olmayı öğrenir. Anlaşma terapinin esasıdır. Eğer kendi kendisiyle yaptığı bu anlaşmayı gerçekleştirebilirse terapi gerçekleşmiş demektir.

Danışmanın Özellikleri : Farklı popülasyonlar üzerinde etkili olabilmektir. Çocuklara, ergenlere, üniversite öğrencilerine yönelik yaygın uygulamalar yapılmıştır. Adleriyen düşünce, grup terapisine elverişlidir. Anne-baba eğitim grupları düzenlenerek aile eğitim merkezleri açılmıştır. Adleriyen kavramları eşlerle ve eş grupları ile yapılan evlilik danışmanlığı içinde uygundur.

"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.