Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
24 Kasım 2010       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, çağdaş bir toplum yaratmanın bütün unsurlarını tespit etmiş ve gerekli çözüm yollarını da beraberinde Türk Milleti'nin ve insanlığın hizmetine sunmuştur.

Atatürk'ün her konuda olduğu gibi, spor konusundaki görüşleri de çağdaş, günümüz şartlarıyla bağdaşan, kalıcı ve geçerli görüşlerdir. Atatürk, emanetinin yücelmesi ve gelişmiş batılı ülkeler düzeyine ulaşabilmesi için genç kuşağın bedenen, ruhen, zihnen, fikren, ahlâken ve ilmen iyi yetiştirilmesi gerektiğine inanmıştır. Bu nedenle Atatürk, gençliğin "beden eğitimi ve spor" faaliyetlerine spor ve sporcuya büyük önem vermiştir. Bu önem Atatürk'ün sporcu kişiliğinden de kaynaklanmaktadır.

Sporu her yönü ile teşvik eden Ulu Önder Atatürk, spor sayesinde zindelik ve güç kazanılacağını söylüyordu. Sağlık açısından vazgeçilmez bir unsur olan sporu kendisi de yapmaktaydı. En çok sevdiği spor ise güreşti. Güreşi her yönü ile teşvik ettiği gibi sık sık güreş müsabakalarını da izlemekteydi. Başarılı olan Milli güreşçileri tebrik edip ödüllendirdiği gibi, onların galibiyeti ile heyecanlanır, büyük sevinç duyardı. Özel bir sevgi duyduğu ağır sıklet dünya şampiyonumuz Çoban Mehmet'le bir müsabaka sonrası Florya'daki Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nde şakalaşmış ve ona şöyle demişti:
- Sen herkesi kolayca yeniyorsun Mehmet, seninle güreş tutsak, beni de yenebilir misin?
- Çoban Mehmet'in cevabı ise; "Sizi bütün dünya yenemedi Paşam, ben nasıl yenebilirim?..." şeklindeydi.
Büyük Atatürk, Çoban Mehmet'in bu cevabı karşısında duygulanmış ve kendisini alnından öpmüştü