Allah, Hoca’yı sevindirmek isterse, ikide bir eşeğini kaybettirip buldururmuş; bir gün yine boz eşek nereye gitmişse, başını alıp gitmiş. Yer yarılıp yere girmedi ya, elbet yine bir delikten çıkacak. Hoca bu düşünceyle ağır ezgi, fıstıki makamdan bir türkü tutturarak yola düşer. Şura senin, bura benim, dolaşıp dururken tanıdık birine rastlar. Adamcağız, Hocanın hangi sevdaya geldiğini anlayınca:
“Bre Hoca, böyle türkü çağıra çağıra eşek aranır mı? Şöyle bir ünleyip, yedi mahalleyi birden ayağa kaldırmak lazım!” der. Hoca bu söze bir tuhaf güler:
“Ağam, der; bir umudum şu dağın ardında kaldı. Hele bir orada da çıkmasın; seyreyle sen o zaman gümbürtüyü!”