Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Aralık 2010       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Anglosakson kökenli olan bu kelime zaman içinde gelişim gösterse de kökleri 15. Yüzyıl şövalye dövüşlerine dayanır. Şövalyeler centilmenlik dışı davranan, birbirlerine sert ve hoş olmayan şekilde müdahalpe eden, oyunların kuralsal yaklaşımına hileli atıflar yapmaya çalışanlar için “faul-play” kavramını kullanmıştır. Hatta William Shakespare 16. asırdaki eserlerinde bu kavramı yazılarına taşımıştır.
Günümüz yaklaşımında ise “dürüst oyun” tanımlaması uygunluk gösterir. Sporda centilmenlik anlamına geldiğini ise dünyanın tüm ülkeleri bilmektedir.
Buradan biraz daha derinlere açılalımpp;
İngilizce kelimede fair = güzel, zarif, hoş, lekesiz, saf, dürüst, adil, anlamına gelir. Bu kavram sporla birleştirildiğinde,
Hakca oyun,
Kurallara bağlılık,
Rakibe saygı,
Haksız avantajdan kaçınma,
Rakibin haksız dezavantajlarından faydalanmama,
Rakibi yenmek değil beraber olmaktan zevk almaya,
Attığın gol kadar, yediğin gole de saygı duymayı ifade eder.
Fair play kavramı sadece sporcu-hakem ya da iki sporcuyu ilgilendirmez. Seyirciden masöre, teknik adamdan top toplayan çocuklara, yöneticiden müsabakayı kaleme alanlara, özetle katılım gösteren herkese yöneliktir.
FAİR PLAY VE SPOR ARASINDAKİ İLİŞKİ BUDUR ARKADAŞLAR