Bir şeyler eksik
Belki de her şey.
Varsın yokmuş gibi.
Bu yüzden seviyorum seni.
Gözlerine son kez batıp çıkmadan yaşadım demeyeceğim seni
Gelişin bir bayram sevinciyle dokunacak yüreğime.
Uğursuz bir düşüncerahat bırakmayacak beynimi.
Gelişinle aslında en çokta gidişine asacaksın boynuma.
Sevgin düğümlenecek boğazıma.
En çok sana yakıştırdığım için aşkı
‘’AŞKIM’’ diyeceğim yeniden.
AŞKIM seviyorum seni YENİLMEDEN
Per perişan geçtim gözlerinin karanlık mavisinden..
Kaç zamandır yangınlardan kaçıyorum.
Korkaklığımın acılığı dilimin ucunda.
Yüzüm kaldırım taşlarının ezikliğinde toz toprak içinde.
Koşuyorum alabildiğine yüreğine.
Resmin elimden düşüyor istanbul ölüyor koynumda.
Seni seviyorum.
Baktı gözlerime güldü.
“ÇOCUK” dedi git başımdan bakma öyle gözlerime.
Yorgunum açma yüreğimi.
Dokunma.
Yaralıyım geçmişten yana
Ben bir ağlasamsele karışır bedenim.
Ağlatma çocuk git dedim sana.
Bak çaresizliğim aldı başını yürüdü.
Senden ÇOCUK sen gibilerden medet umar oldum.
Nasıl büyüklük bu söyle!
Senin masallarında büyükler ağlar mıydı
Boyun eğer miydi?
Eğdim!
Çocuğum ben
Boyun eğdim..
Utanıyorum
Bedenim binlercesinin ayağı altında. Canım yandı bağıramadım ÇOCUK.
Büyüklerin canı yanar mıydı senin masallarında.
Kahramanlar ağlar mıydı?
Ağlarsam kan kokar bedenim.
İnsanlar kanar
kan selleri çocuk denizime karışır
en çok ondan korkarım.
Denizim bir gün bırakıp gidecek beni.
Bağrını binlerce gemi parçalamış dün söyledi.
Suyunu kirletmişler utanıyormuş benim yüzüme bakmaya.
Ne istiyorlar ÇOCUK benden.
Ben istemedim ki bu yazgıyı
Ben yazmadım
Tarihe yazıldığı gün adım işgale yeltendi gözünü hırs bürümüş insanoğlu.
Yağmalandım hırpalandım yenildim.
Güçlüyüm hala
Nice kötülüğü nice iyiliği gördüm geçirdim.
Aşklar yaşadım çoktular aşklar yaşadım azaldılar…’’
Adını sordum sustu
Anladım adı İSTANBULDU
Kahraman Tazeoğlu