Arama


GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
26 Ağustos 2006       Mesaj #22
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
7 Gün 24 Saat Hayat Kurtaran Sistem: Ambulanslar!
Ambulans veya cankurtaran; sağlık ekibini olay yerine en kısa sürede ve güvenli bir şekilde ulaştıran, içerisinde hastaya acil girişimle ilgili bütün ekipmanların bulunduğu, gerektiğinde hasta transportunu sağlamada kullanılan, özel olarak dizayn edilmiş araçlardır. İçerisinde standart acil girişim ekipmanlarına ek olarak, yoğun bakım hastalarını taşımak için gerekli ekipmanları (Respiratör, EKG, Pulse Oxymeter, Kapnografi vb.) bulunduranlar ise Reanimobil Ambulans adını alır.

Ambulanslarla sadece erişkin ve çocuklar değil, içerisine küvöz yerleştirilerek, infant adını verdiğimiz 0 - 2 yaş grubu bebekler de taşınabilir. Üzerinde mobil oksijen verme ünitesi, bebek izleme monitörü ve infant respiratörü bulunan transport küvözleriyle, sadece infant taşımaya yönelik olarak dizayn edilmiş İnfant Transport Araçları da vardır. Daha ergonomik ve hijyenik olması bakımından, önümüzdeki günlerde İnfant Transport Araçları’nın yaygınlaşacağını umuyoruz.

Ambulans sağlık ekibinde acil deneyimli doktor, acil tıbbi teknisyen / tekniker (paramedik), yardımcı sağlık personeli ve ambulans sürücüsü bulunur. Gelişmiş ülkelerde paramedikli ambulans sağlık ekipleri yaygın olmasına karşın; ülkemizde paramedikli sistem henüz yeterince yerleşmediğinden, ambulans sağlık ekipleri çoğunlukla doktor yönetimindedir.



Mobil Sağlık Hizmetlerinin vazgeçilmez birkaç unsuru vardır:

1. Sağlık Ekibi
2. Ambulans / Reanimobil Ambulans
3. Alarm Merkezi (Call Center)

Call Center, acil yardım çağrısını aldıktan sonra, hem sağlık ekibini, hem de hastayı yönlendirir. Call Center, acil durumlar dışında sağlık danışmanlık hizmeti de verebilir.
‘Emergency Rescue’ olarak bilinen acil kurtarma işlemi, oldukça pahalı teknik techizat ve özel eğitim gerektirdiğinden, şimdilik çoğunlukla itfaiye tarafından yapılmaya çalışılır. Acil kurtarma işlemini yakın bir gelecekte tamamen ambulans firmalarının üstleneceği umuluyor.

Ambulansları trafikte birkaç konumda görebiliriz;
1. Aktif görev durumu:
Hastaya acil yardım için gidişi, yerinde müdahaleyi ve hastanın sağlık kuruluşuna tansportunu içeren oldukça hareketli bir seri olaylar zinciridir. Bu durumdaki ambulanslar, sesli ve ışıklı uyarı sistemlerinden maksimum düzeyde yararlanırlar.

2. Pasif görev durumu:
Aktif görevin sona ermesiyle başlar. Bu durumdaki ambulanslar trafikte sakin bir seyir izlerler. Bu durumdaki ambulanslar sesli ve ışıklı uyarı sistemlerini çalıştırmazlar, ancak diğer araçlara göre biraz daha seri ve hızlıdırlar.

Ambulanslarla elektif hasta transportları da yapılabilir. Elektif hasta grubunda taburcu hastalarla, hastaneye, hemodiyaliz ve görüntüleme merkezlerine götürülen hastalar yer alır.

Ambulanslar, çok seri kullanılan ve oldukça bakım gerektiren araçlardır. Ayrıca ambulanslarda iletişim için telsiz, GSM telefon ve araç telefonu gibi çok yönlü ve yüksek maliyetli iletişim sistemlerinden yararlanılır.

Trafikteki Diğer Araç Sürücüleri Ambulanslara Karşı Nasıl Davranmalı?
Arkanızdan hızla gelen bir ambulans sizden yol istiyorsa, hemen yol vermeden önce;
öncelikle durum değerlendirmesi yaparak, ne yapacağınıza hızlıca karar verin! Karar vermenizde en etkili parametre, ambulans sürücüsünün sizi hoparlörle sesli olarak uyarmasıdır. Ancak ambulans sürücüsünün sizden yapmanızı istediği davranışın sizin için tehlikeli veya imkansız olduğunu düşünüyorsanız, trafikteki seyrinizi değiştirmemenizi öneririz. Bazı araç sürücülerinin arkalarından hızlıca gelen ambulanslara ilk tepkisi, ani fren yapmak olur. Arkanızdan hızlı bir araç gelirken yapacağınız en tehlikeli hareket, ani fren yapmaktır. Bilakis araç sürücüsü olarak önümüzdeki bir tehlike kaynağı varsa, yavaşlamak veya ani fren yapmak daha doğru bir davranış değil mi? Bazı araç sürücüleri ne yapacağını bilemezler, panik içerisinde sağa - sola refleksif ani direksiyon hareketleri yaparak, hem kendi hayatlarını tehlikeye atarlar, hem de bizleri şaşırtırlar.

Bazen ters yola girmiş bir ambulansla karşı karşıya kalabilirsiniz. Bu durumda önce aracınızın hızını azaltın, sonra yolun sağına yanaşın ve ambulansın geçmesini bekleyin. Kesinlikle ani sağ - sol direksiyon hareketlerinden kaçının! Aracınızı yavaşlatacak ve sağa yanaşacak kadar bir zamana sahip olduğunuzu unutmayın.

Bir grup araç sürücüsü ambulanslara hiçbir şekilde yol vermeme yolunu izlerler. Bu davranış şeklini sizlerin yorumuna bırakıyoruz. Sanki onların zamanı, ambulansta zamana karşı mücadele veren hastanın zamanından daha mı değerli?

Bazı araç sürücüleri de hızlı giden ambulansları takip ederler. Bu oldukça tehlikeli bir davranıştır. Çünkü, ambulanslar hızla ani fren yapıp durduklarında, arkalarındaki araçlar ambulansa çarpabilirler.

Dr. Mehmek Dokur, sürücülerin arıza halleri dışında emniyet şeritlerini kullanmaması, onlar için çok önemli olduğunu belirtiyor.

Ambulansların hızlı gitme çabaları, bazı hızlı araç sürücüleri tarafından sanki ‘Slalon Yarışı’ startı olarak algılanıyor. Bu araç sürücüleri, yavaş seyreden diğer sürücülerini Slalon yarışındaki direkler gibi görüyor ve zigzaklar çizerek hızlıca onları geçiyorlar. Tehlikeli davranışlar sergileyen bu araç sürücülerini 154’e bildirmek zorunda kalıyoruz.



Trafik Polislerinden Beklentiler
Ambulanslarla trafik polisleri arasında genellikle ciddi sorunlar yaşanmaz. Bazı şehiriçi otoyollarda sürücülerin emniyet şeritlerini işgal etmesini engellemek amacıyla konulan bariyerler, ambulanslar için ciddi geçiş engeli oluşturuyor.

Acil Hizmetler Operasyon Sorumlusu Uğur Kaya, şunları söylüyor; “Bir dönem taksi ambulans olaylarının ortaya çıkmasıyla beraber, aktif göreve giden ambulanslarımızın trafik polisi tarafından kontrole tabi tutulması gibi, bizler için zaman ve saygınlık kaybettirici sorunlar yaşadık. Trafik polislerinden en önemli beklentimiz, çok önemli bir gerekçe olmadığı sürece ambulansları trafikte alıkoymamalarıdır.”



Yayalardan Beklentiler
Yayalar; yakınınızda herhangi bir araç siren sesi duyduğunuzda, tehlikeli durum geçinceye kadar size yeşil ışık yansa da, yaya geçitlerinden veya yoldan karşıya geçmemenizi öneririz. Eğer yolun ortasındaysanız hızlıca yolun karşısına geçebiliyorsanız geçiniz, ancak bunu yapacak kadar zamanınız yoksa, olduğunuz yerde hareketsiz kalmayı tercih edin. Kesinlikle belirsiz ve sürücüleri şaşırtıcı hareketlerden kaçının.