Arama


ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
3 Ocak 2011       Mesaj #9
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Nefs (Nefis)
MsXLabs.org & İslam Ansiklopedisi

Nesf veya nefis, can, ruh, bir şeyin zatı, kendisi gi­bi anlamlara gelmektedir. Nefs, dinde iki anlamda kullanıl­mıştır:
1. İnsandaki şehvet ve öfke gibi etmenlerin kaynağı olan güç.
2. Duyu organları ile kavranamayan, mekânda yer işgal etmeyen, manevi, ruhi nitelikte, ebedi bir cevherdir.
Nefsin ikinci anlamı daha başka sözcüklerle karşılanmaktadır.
Nefs dinde bilhassa tasavvufta en çok birinci anlamda kullanılmaktadır. Birinci anlamıyla nefis, bir düş­man hatta şeytan veya onun suç or­tağı kabul edilmiştir. Bu nefis, "nefs-i emmâre" diye isimlendirilir. Kötülü­ğü telkin eden, şehveti ve dünyayı tatlı, gösteren, onların uğruna kişiyi hakkı çiğnemeye sevkeden nefistir. Bu ne­fis bütün sapıklık ve azgınlıkların kaynağıdır. Kendisiyle esaslı bir savaş gerekir. Buna "nefisle mücadele" denir.
Tasavvufta yedi nefis ayırd edil­miştir:
  • Nefs'i emmâre: Kötülük buyuran, günah işleten nefis.
  • Nefs-i levvâme: Kötülükte bulu­nunca kendini kınayan ayıplayan, piş­manlık duyup tevbeye yönelmeyi tel­kin eden nefis.
  • Nefs-i mulhime: İyiliği ilham eden, iyiliğe teşvik eden nefis.
  • Nefs-i mutmainne: İyiden iyiye inanca eren, tatmin olan, manevi doyuma, huzur ve rahata eren kötü sıfatlardan arınmış, güzel ahlakla be­zenmiş nefis.
  • Nefs-i raziyye: Al­lah'tan razı olan, ondan gelen her şeyi kabullenen nefis.
  • Nefs-i marziyye: Allah'ın kendisini hoşnud ve razı ol­duğu nefis.
  • Nefs-i zekiyye veya safiyye: Bütünüyle arınmış, her türlü ku­sur ve kötülüklerden kurtulmuş nefis.
Nefisle savaş
Bu ifadeyle, sayılan yedi nefisten birincisi olan nefs-i emmare ile mü­cadele kastedilmektedir. Bu nefis be­lirttiğimiz üzere kötülüklerin, günah­ların kaynağı olarak görülür. Sayılan yedi nefisten Kur'an'da bahsi geçen­lerden biridir. (Sayılan yedi nefisin hepsi Kur'an'da konu edilmiyor. Yal­nız nefs-i emmare, levvame, mülhime Kur'an'da geçiyor). Nefs-i emmare, kötülük buyuran, günah işleten nefis olduğu, Allah'tan uzaklaştırdığı için kendisiyle esaslı mücadele gereken ne­fis olarak görülür. Tasavvufun önem­li meşgalelerinden birini nefisle savaş teşkil eder.
Nefisle savaşın peygam­berimizin hayatında, onun söz ve dav­ranışlarında örneği vardır.
Peygam­berimiz ashabıyle birlikte düşmanla yapılan bir savaştan dönerken yolda onlara şöyle dedi:
"Şimdi küçük ci­hattan büyük cihada dönüyoruz."
Ashabı sordu:
"Ya Resulallah, biz bü­yük bir cihad (savaş) yaptık, ondan dönüyoruz. Bunun daha büyüğü de ne ola ki?"
Hz. Peygamber şöyle ce­vap verdi:
"Esas büyük cihad insanın kendi nefsiyle yaptığı cihaddir."
Ta­savvufta da buna dayanılarak nefisle savaşa büyük yer verilmiştir. Tasav­vuf büyükleri nefis ve nefisle müca­deleyle ilgili olarak çok ilginç şeyler söylemişlerdir:
"Nefsimi elimle tutabilseydim, parça parça doğrar hayvanların önü­ne yem olarak atardım."
Süleyman tbn-i Mihran

"Nefis bir tarıdn, amel (ibadet ve itaat) de onun yüküdür."
Veheb tbn-i Münebbih

"İyilikle her düşmanı dost edine­bilirsin. Oysa nefsin ona iyilik ettik­çe düşmanlığını artırır."
Sâdî

"Bir kimse nefsini terbiye etmek­ten âcizse, başkasına edeb öğretmek içinde daha âcizdir."
Seriyyü's-Sakatî

"Bir işkembeci, o pis nesneyi kay­nar sulardan geçirip o türlü temizler ki, insanlar onu zevk ve iştah ile yerler. Bizler, kirli nefisleri temizlemek­te bir işkembeci kadar da olamıyo­ruz."
Sadeddin Kaşgarî
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!