Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Ocak 2011       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
istanbul liseli küçük hasan
1.
Güneş sarıdır, bir düşünün, biz genşlerde bu vatanın parıldayan güneşleri değilmiyiz? Karanlığı boğan yıldızları değilmiyiz? Biz gelecek değilmiyiz? Eğer bizler gelecek isek bizlere ve okulumuza en çok sarı renk yakışır.Sarı berekettir, ışıktır, yol göstericidir.
2.
-Efendim, ben hastahane olarak kullanılan okulumuzu bir kez daha ziyaret ettim. İkinci katta yolun arkasına gelen bir yerde küçük bir pencerenin çerçeveleri siyaha boyanmamış?
- Eğer benim şehit haberimi alırsanız o pencerenin çerçevelerini siyaha boyar mısınız?
Bu istek öğretmeni şaşırtmıştı.Ne diyeceğini bilemedi. Adeta gönlü titredi. Zorlukla:
- Boyarım tabi Hasan dedi.
3.
Ancak yanında patlayan bir misket bombasından sıçrayan misketler bir bir vücuduna yapıştı. Küçük Hasan vücudunun çeşitli yerlerinde sıcaklıklar hissediyordu. Gücü azalıyordu. Kalkmak istiyor ancak kalkamıyordu. Kranlık gittikçe artıyordu. Tüfeği cılız ellerinden düştü. Sonrada düştüğü yerde toprak ve barut kokusu aldı. Gözleri hiç açılmamacasına kapandı. Şimdi geri püskürtülen Fransızların çekildiği meydanda, şehitlerin arasında, kolunda sarı kurdela bağlı küçük bir asker yatıyordu. Bu asker İSTANBUL LİSELİ KÜÇÜK HASAN ' dı. Çok geçmeden İstanbul'a Küçük Hasan'ın şehit haberi ulaştı. Öğretmeni Hasan'a söz verdiği gibi ikinci kattaki küçük pencerenin çerçevelerini gözyaşları içinde siyaha boyadı.
İsmail Bilgin
Son düzenleyen Safi; 26 Aralık 2018 18:28