Arama


GhostDream - avatarı
GhostDream
Ziyaretçi
15 Ocak 2011       Mesaj #2
GhostDream - avatarı
Ziyaretçi
Ebcet Nota Yazısı
Arap Alfabesinin a, b, c, d (ebcet) diye başlayan harflerinin her biri bir müzik sesine karşılık gelecek şekilde geliştirilmiş olan bir nota yazma sistemidir. Notaların uzunluğu rakamlarla gösterilmiştir. Abdulkadir Meragi Kantaneroğlu gibi müzik kurancıları bu sistem üzerinde çalışmış ve eserlerinde bu nota yazısını kullanmışlardır.

Ali Ufku Bey (1610–1675) Nota Yazısı

Türk Müziği rakamların kullanarak Mecmua-i Sözü (1650) bir nota kitabı yazmıştır. Bu kitap 16. ve 17.yy Türk Müziği eserlerinin birçoğunun nota ve güftelerinin günümüze varmasını sağlayan bir derleme olup Türk müziğinin tarihi konusunda da en önemli kaynaklardan biridir. Ali Ufku Bey bu eserinden güftelerinde Arap harfleriyle sağdan sola yazılmasını göz önüne alarak ezgileri de sağdan sola yazmıştır.

Hazırlık Döneminde (Klasik Öncesi Dönem) Nota Yazısı

Türklerin İslamiyeti kabul etmenlerinden önce doğu Türkistan'da mani adlı nota yazısı ile sürülmektedir. Türkleri İslamiyeti kabul ettikten sonra yani nota yazıları kullanılmaya başlanılmıştır. Geleneksel Türk sanat müziğinin Hazırlık döneminde Ebcet ve Ali Ufku Bey Nota yazısını kullanmıştır.

İslamiyet Öncesi Kabulünden Sonra Dönem

Müzik, Türklerin İslamiyeti kabul etmesinden sonra yeni bir gelişme dönemi girmiştir. Bu dönemde dini ve din dışı müzik türlerinden çoğu oluşmuş dini müzik İslami karakter kazanmaya ve Avrupa’da Kilise'nin üstlendiği görevi açılan tekkeler özellikle Mevlevi üstlenmeye başlamıştır. Geleneksek Türk Müziğinin tür, biçim ve seslendirme acısından kurallaştırılmasına çok büyük etkisi olan bu tekkelerde yapılan müziğe tasavvuf deniliyordu. İslamiyetin kabulüyle camii müziğinde doğduğu ve gelişmeye başladığı bu dönemde İslamiyet düşünceden kaynaklardan tasavvuf düşüncesi geleneksel din dışı müziği etkilediği gibi tasavvuf müzici doğuşuna zemin hazırlamıştır. Özellikle Mevlevi hakikati içinde oluşan tekkelerde sanat değeri yüksek eserler ortaya getirilmiştir. Tasavvuf düşüncesinde kaynaklanan çeşitli dergâhlardan kaynaklanıyor. Ya da tekkelerde özellikle Bektaş-i tarikatına ait tekkelerde müzikli âlimler yapılırdı. Bunun sonucunda Geleneksel Türk Sanat müziğinin karelerinde ama bu kez tasavvuf içerikli ve anonim özellikte sahip halk müziği doğdu. Tasavvufi Türk halk müziğinin bu dönemdeki önemli kişilere Tap-Tuk-Emre (13.yy) Yunus Emre (1340–1320)ve Şeyyada Hamza (13.yy) olur. Bu dönemde Utıtambur, konun ve nev gibi geleneksel Türk sanatıdır. Öncede ozanları Kopuz eşliğinde yaptığı müzik ile oluşmaya başlayan din dışı halk müzigi bu kez saz şairi denilen kişilerde kişilerle varlığını sürdürüyor. Saz şairlerinin önemli çalgıları bağlama ve kapuzdur. Halk Müziğinin başlıca çalgılar beşte, kopuz, bağlama, cengk idi.