Güneş yok.
Ardında ufukta küflü bir sarı bırakarak
dağların ardında kaybolmuş
gök henüz kendi renginde
gece bugün gelmekte aceleci değil
ağır ağır süzülüyor karanlık, maviliklere küflü sarılıklara
maviyle sarının buluştuğu yerde bulanık beyazın umudu sarıyor, geceye karşı gökyüzünü
sarının sıcaklığı gecenin karanlığında ayrılığın hüznünü tattırıyor
mavinin sonsuzluğu yalnızlığın kör kuyusunun kokusunu yayıyor her yana
artık gece geliyor,
uzak dağların ardında sarının sıcaklığı yetmiyor artık karanlığa
mavi gökyüzü bulutlara direnmiyor
ve bulanık beyaz da teslim oluyor geceye ağır ağır
soğuyor hava
artık gece geldi,
tek teselli var, bulutlar yağmur getirir mi
gecenin sessizliğini bozar mı yağmur
dağların ardında tükenen yiten hayallerin kokusunu çıkarır mı topraktan yağmur
göğün maviliğini boğan gece, toprağın karasından ümit olur mu sessizliğe
gece geldi artık.
bulutlar da yok
yağmur, toprağın karasından gecenin karasını yırtmak istemedi
gece geldi.
ufuk kapkara
ay yok yıldızlar hiç yok.