Karanlıklar Prensi
Karanlıkta çıkar gelir korkularım,
Oturur yanı başıma.
Bakar gözlerimin içine ta derine.
Bu soğuk yüzleşmenin titremesi sarar her yanımı.
Anlımda soğuk terler,
Ve .. boğazımda belli belirsiz bir yutkunuş beliriverir.
Gözlerimi her kaçırışımda ,
Yine oradalar karşımda.
Sadece bakan, konuşmayan, konuşmamı bekleyen.
Bir o kadar etkili ateş dolu.
Anladım ki kaçışlar nafile,
Gözler esir olmuş karanlıktaki gözlere.
........
Sonra günlerden bir gün, yine karanlıkta,
Korkularıma misafir oldum.
Oturdum yanlarına,
Baktım gözlerinin içine ta derine...
Gözlerimden gözlerine şimşek çaktı,
Bu sefer ben istedim onlar kaçtı.
Nice sonra bana dönüp gülümsediler,
İşte istediğimiz bu dediler.
Büyük korku karşıma geçip;
Elimden tutup beni karanlıkla tanıştırdı,
Beni karanlığa alıştırdı.
Ve .. alıştıkça etrafımı gördüm nerede ve neyim.
Sonunda anladım,
Ben;
KARANLIKLAR PRENSİYİM
Gece
Büyüyor gözlerim gecenin sırrına,
Kelimeler yitik kalıyor yıldızının altında,
Ne bırakacak bilmiyorum,
Şahidi olacak mı? hafızam,
Gecenin koynunda sabaha.
Sen diyorum;
Gelsen diyorum;
Kabusu bitmez karanlık geceme,
Işıltılar içinde girsen diyorum.
Tüm arzuları,
Sonu gelmez soruları,
Çıkmaz sokakları,
Benden alıversen diyorum.
Bir seni,
Bir beni,
Tarifsiz sözleri,
Geceden habersiz sabahı,
Bana artık versen diyorum.
Bir oktur ruhta yara açar,
Sensiz gülüşüm,
Nesneleri öpüşüm,
Devrilmemek için ayakta durduğumu sanırken,
Kanlar içinde sanadır sürünüşüm.
Kaybetmişim benden öte seni,
Geceyi,
Sözleri,
Son nefesi.