Yedi tepeden izliyorum istanbulu
Çam gibi yıllanıp, nehir gibi akmakta
Sirkeciden Beyoğlu’na, trenler dolaşmakta
Nice asırlık aşklar, ağlara takılmakta…
Kızkulesi akşam ışıklarıyla serpilmekte
Kuşlar boğazı selamlamakta, soğuk rıhtımlarda
Kapkara bulutlar, yemyeşil umutlar taşımakta
İstanbul’a ayaz düşmüş, toprağa,
Rumeliye, Anadolu ve Topkapı’ya.
Destan yazmış Ayasofya, cihada
Hissetmemek kolaymı o dalgaları
Belki de İstanbul’a kar yağmakta.
Gece yanıp sönen fenerler
Yolunu bulamayan gemileri karşılamakta…
Loş ışıklar altında
Sultanahmet ayakta, huzuru anlatmakta
Bir gömlek giymekte, sabahları İstanbul
Caddeler tespih tespih, ezanlar okunmakta
Fatihten süre gelen gökkuşağı altında.
İstanbul âşık olmakta, İstanbul sevdalanmakta
Kırpılmış bir yaprak gibi, rengârenk ruhuyla
Dünyaya yar olmakta, rüyalara dalarken.
İstanbul sessizliğe bürünüyor
Bizim için, ağaç, su ve de toprak için
Hıçkırmakta olan bir akşam rüzgârıyla…