Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Ocak 2011       Mesaj #33
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Haftanın bu ilk iş gününde, işi olanlar, işyerlerine gidiyorlar. Orhan’ın da bir işi var tabiî ki fakat uzun bir süredir iyi bir iş çıkmadığı için gitmek istemiyor. Geçen hafta gelen en iyi iş, kaybolan bir köpeği aramak olmuştu. Bu iş sanıldığı kadar kolay değildi onun için. Bir köpeği aramak bir insanı aramaktan daha zordu. Aradığı bir insan olsaydı, nüfus kayıtlarından, adresinden, arkadaşlarından veya en son çalıştığı işlerden başlar, bir şekilde izine rastlardı. Ancak, eğer kaybolan bir köpekse, ender bir tür olmadıkça bulunması çok zordu. Tecrübeleri göstermişti bunu.
Bazen, o köpeği nasıl aradığını hatırlıyor, gülmekten kendini alamıyordu. Elinde köpeğin bir boy resmi vardı. Bu gerçekten bir boy resmiydi, köpek iki ayağının üzerinde durmuş, dili dışarıda poz vermişti. Altın sarısı renginde, parlak ve dalgalı tüyleri olan, düşük kulaklı, sol kaşının üzerinde beyazlık bulunan Golden Retriever cinsi bir köpekti bu. Ender rastlanan bir tür olmasına rağmen sokak köpekleri kadar sıradan görünüyordu. Orhan onu sokak sokak aramış, resmini gösterdiği insanlara da "adı Boncuk, çok değerli bir köpektir, yerini söylerseniz sahibi tarafından ödüllendirileceksiniz" demişti. Bazıları sitemle, "köpek arayacağına kaybolan insanları arasan daha iyi olmaz mı?"diye fena halde çıkışmışlardı hatta. Ardından iki gün geçtikten sonra müşterisi onu aramış, işin sona erdiğini, köpeğinin sağ salim eve geldiğini, yardımları için çok teşekkür ettiğini bildirmişti. O da karşılık olarak mecburen, çok sevindiğini söylemişti. Bu gibi durumlarda, yani işin kendiliğinden son bulması hallerinde, aramanın üzerinden kaç gün geçerse geçsin, asıl ücretin %10'unu alıyordu. Bu da onun için teselli gibi bir şeydi.

BUYRUN BU DA DEDEKTİF HİKAYENİZ...