Arama

Şiir Nehri -1- [Arşiv] - Tek Mesaj #8193

TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
29 Ağustos 2006       Mesaj #8193
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi


İstanbul; Duyuyorum Bağırma


İstanbul...
Tanrıların yaratmak için yarıştığı şehir.
Çiçeğin özünü lütfederek verdiği,
Petekte bal olma uğruna...
Bülbülün gülle savaştığı şehir.
Sus ne olursun,
Biraz sus...
Laleler içinde istanbul.
Lale devrinde,
Ve kıran kırana yorgun gözleri
Haçlı seferli yüreğinde...
Yorgun savaşçı,çiçeğe tutmuş tomurcuk,
Bir avuç bir toprağında, bin yıllık hikaye...
İstanbul...
Beylerbeyi kadar vakur, Emirgan kadar ince...
İçim yıkılıyor,
Yarım kalmış hikayelerin
Yüreğimin örsünde titrerken.
Bir gemi bir sevgiliyi Balat'tan Üsküdar'a taşırken
Ve o deniz,
Doğu ile Batıyı kavuşamamacasına ayırmışken,
İki el uzatmışken,
Doğudan batıya,batıdan doğuya.
Kalamadan ve kaçamadan,
Kavurmuşken yedi tepesinde yağmurları,
Sus ne olursun,
Biraz sus.
İstanbul...
Acıyı her dilde söyleyen şehir,
Sevinci her makamda çalan sazende...
Seksenbir ilin memleketi,
Kalabalık bi o kadarda tenha...
Kostantine polis,yedi tepeli şehir,
Masum paranoya.
Eyüp kadar mubarek, Taksim kadar hayta...
İstanbul...
Kalanların ve kaçanların son durağı.
Sadık dost, hayırsız evlat...
Senden bakılsa hayata sonu yok,
Hayattan sana bakılsa, yaşanacak çok şey var...
Çok...
İstanbul...
Yaşanası dilemma...
İhtiyar çocuklar gömerken,
Çocuklar büyüten sokaklarında...
Beyoğlu kadar çocuk,Rumeli kadar ana...
İstanbul...
Duyuyorum bağırma...