Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
1 Şubat 2011       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
BİLİM VE TEKNOLOJİ
20. yüzyıl bilim ve teknolojinin gelişmesinde altın çağını yakalamış, insan hayatında vazgeçilmez bir rahatlık sağlamıştır. Bilim hiçbir zaman durağanlık göstermemekle birlikte bilimin sınırları genişlerken; dünyanın sanıldığı kadar büyük olmadığı gerçeği ortaya çıkmıştır.
Günümüzde bilim olağanca hızıyla ilerlemekle birlikte, insan hayatının olmazsa olmazları arasına girmeyi başarmıştır. Bilimin sonucu olarak ortaya çıkan teknoloji hayatımızı her alanda kolaylaştırmayı başarmıştır. “Bilimle Teknoloji arasında tabi bir döngüsel bir ilişki vardır; bilimsel çalışmalar uygulamaya elverişli bilgi üreterek teknolojik gelişmeye yol açarken, teknolojik gelişmeler de bilimsel araştırmanın daha uygun şartlarda yapılmasını sağlayarak bilimsel gelişmeyi hızlandırmaktadır. Yeni çağ başlarından itibaren belirginleşmeye başlayan bilimle teknoloji arasındaki bu ilişki mahiyet değiştirmeden günümüze kadar devam etmiştir. Ancak 1950’li yıllardan itibaren kullanılmaya başlayan elektronik bilgisayarlarla birlikte bilim-teknoloji ilişkisi arasındaki döngü giderek daha kısa sürede tamamlanır olmuştur. Bilgisayarlar her gün biraz daha güçlenirken, güçlü bilgisayarlar sadece mevcut araştırmaları hızlandırmakla kalmamakta, önceden imkansız olanı mümkün kılarak yeni bildi alanları ortaya çıkarmaktadır.bilgimizin sınırları genişlerken mesafeler küçülmektedir. Bunun tabii bir sonucu günümüz toplumlarında yaşanan hızlı sosyal ve kültürel değişmedir” (Acun,2004,Internet I).Rönesans ve Reformla birlikte bilimdeki gelişmelerin temelleri atılmış, bilgisayar gelişmeyi engellemeye çalışan tüm olumsuzluklarda ortadan kalkmıştır. (Kilise ve dinin etkisi gibi) insanlar tanrı bilimsel gerçeklerden sıyrılıp, içinde yaşadıkları dünyayı ve bu dünya ile ilgili sorunları keşfetmişlerdir. Bu gibi gelişmelerin sonucunda da bilimsel gelişmeler başlayıp zamanla hız kazanmıştır
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 0 üye beğendi.