Elde Var Hüzün
söyleşir
evvelce biz bu tenhalarda
ziyade gülüsürdük
pır pır yaldızlanırdı kanatları kahkaha kuşlarının
ne meseller söylenirdi mercan koz nargileler
zamanlar değişti
ayrılık girdi araya
hicrana düştük bugün
ah nerde gençliğimiz
sahilde savruluşları başıboş dalgaların
yeri göğü çınlatan tumturaklı gazeller
elde var hüzün
o şehrayin fakat çıkar mı akıldan
çarkıfeleklerin renk renk geceye dağılması
sırılsıklam aşık incesaz
kadehlerin mehtaba kaldırılması
adeta düğün
hayat zamanda iz bırakmaz
bir boşluğa düşersin bir boşluktan
birikip yeniden sıçramak için
elde var hüzün
Elinle
Seninle sabahların aydınlığı otların ışıyışı seninle
Sonsuzlukla arınmış ovada çığlıkları koşup giden atların
Kirimi pasımı suyu sabunu bol bir teknede yudun yıkadın
Aldın kaba doğayı düzenledin yeni baştan bir güzel elinle
Su kuşlarıyla allı pullu donanma fenerleriyle ardıçlarla
Bezedin düşsel gelinler örneği bir boydan öbür boya evreni
Adım atmak yeniydi seninle uyumak uyanmak solumak yeni
Mutlulukların çiçek açan denizi göz gördüğünce giden tarla
Kanat vurur başının üstünde döner durmadan bir mavi güvercin
Aydınlığında gecemin boy atan yabancıl bitkilerime azık
Yaşantımı sürdürme gücüm benim günüm geceme düşen ışık
Özgür dileğim kara ağaçlar değin köklü ölüm isteğim
Son düzenleyen Mystic@L; 30 Ağustos 2006 02:05
Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi