Disleksi çok kapsamlı, yani her sorunu kapsamış gibi geldi bana.Yazıları okuduktan sonra, özellikle benim gibi konsantre olmakta zorlanan kişilerin, kendilerini disleksi sanması mümkün.
Bence çocuğunuza disleksi teşhisini koymadan önce dikkat dağınıklığı üstünde durun. Ne yazık ki ailem dikkat dağınıklığı için olabilecek neredeyse tüm belirtileri göstermiş olmama rağmen bu konu üstüne eğilmedi. Sebebi elbetteki toplumda bu tip bozukluklara sahip olanların, bunun kişinin kendi hatası olarak görülmesi.
"Çok sakarsın."
"Sürekli unutuyorsun."
"Yeter artık biraz dikkatini topla"
Gibi yaklaşımlar, sorunu çözmekten çok çocuğun bu tip durumlardan kaçınmasına ve dolaysıyla sorumluluk almasına engel olduğu gibi giderilebilecek bir sorundan uzak durarak asla çözüm üretemeyecek hale gelmesine sebep oluyor. Yeni dünya şartlarında bu tip rahatsızlıklarından kaçamayacakları noktaya geldiklerinde ise çok büyük zorluklar çekiyorlar. Bunu kendi, öz tecrübelerimden söylüyorum.
Benim çektiklerimi çekmeden pek çok kişinin anlayamayacağı zorluklar çekerek mühendis olmayı başardım. Kendi kendime bulduğum yöntemlerimi sizinle paylkaşırsam belki bir yerden yardımı dokunabilir.
Okuduğumu anlamakta zorluk çekiyorum çünkü bir süre sonra bütün yazılar birbirine karışıyor. Çoğunlukla satırları karıştırıyorum, atlıyorum, tekrar okuyorum ve kelimeleri okumaktan ne okuduğumu bile anlayamıyorum. Bu sebeple sesli okumaktan çekiniyorum, koca bir sayfayı okuduktan sonra hiç bir şey anlamadığımı fark ediyorum.
Çözüm olarak sayfaya önce kısa bir göz gezdirmeyi ve ana hatlarıyla neye baktığımı öğrenmeyi seçtim. Asıl okumayı bitirdikten sonra sayfaya bir kere daha hızla göz gezdirerek kaçırdığım kısımları tekrar yakalamaya çalışıyorum. Bu sayede diğer insanlarınkinden uzun dahi sürse en azından okumuş oluyorum.
Bir söz bana söylendiğinde, ne olduğunu anlmakta zorluk çekiyorum. Özellikle mecazi söylenmiş şeyler beni zorluyor. Her cümleyi aklımda tekrar edip anlamlarını çıkartmam sonra bunları matematik işlemi yapar gibi toplamam gerekiyor. Pek çok insan " Ben zaten böyle yapıyorum" diyebilir ama kendileri lise derecesinde bunu yaparken, ben ilkokul derecesinde yapıyorum adeta.
Çözüm olarak karşımdaki ile konuşurken çoğunlukla dediğini tekrar ettirecek cümleler sarf etmeye ve onu duraksatıcak kelimler araya koymayı seçtim. Mesela;
"Yapma, ne kadar kötü olmuş"
"E peki sen bunun sonunda ne yaptın"
Gibi cümleleri kurarken onların cümlelerini aklımda toparlamaya çalışıyorum.
Özellikle ders konularını ve isimleri aklımda tutmakta çok zorlanıyorum. İnsanları her gördüğümde ne kadar yakın tanırsam tanıyayım, isimleri hatırlamakta zorlanıyorum. Aynı durum nesneler ve eylemler için de geçerli.
Çözüm olarak duyduğum herşeyin anlamını bilmeye, sebebini öğrenmeye ve sonunda hikayele uydurmaya çalışyıorum. Bir matematik sınavında formülleri ezberleyemediğimden pek çok kez kendim bulmuşumdur. Pek çok zaman kişinin adını hatırlayamasam dahi onun hikayesini düşünerek sonunda ismine ulaşmışımdır.
Size tavsiyem, çocunuzda disleksi, dikkat bozukluğu veya her ne olursa olsun, onunla birlikte çalışmak, güçlü noktalarını ortaya çıkartmak ve güçsüz yönlerini güçlü yönlerine yönlendirmek çok önemli. Matematikte iyi, sosyal yönlerde kötü ise, hayatı matematiksel görmesini sağlayabilirsiniz. Bir adımı attıktan sonra çekingenliği gidecek ve öbür yöne de yatkınlığı artacaktır.
Ayrıca profesyonel yardım alabiliyorsanız, almanızı tavsiye ederim.
Şunu da unutmayın. Öğretmenlik yapan pek çok kişi zaten hayatta bu tarz sorunları yaşamadığı için başarılı olmuş ve özellikle disleksi testinde sorulan pek çok soruda hayır cevabını vermiş kişlerdir. "İmlanız bozuk mu?", "Yüksek sesle okumaktan rahatsızlık duyuyor musunuz?" gibi soruları öğretmenlere sormak komiktir. Bu sebeple onlar bu konuda bilgisiz ise çocuğunuzun sorununu anlamakta da zorluk çekeceklerdir. Çocuğunuzun sorunları üstüne sizin kadar çok düşeceklerini de hayal etmeyin. Bunları siz ortaya çıkacaksınız ve bu sebeple çocuğunuz ile en azından öğretmenleri kadar ilgilenmelisiniz.
Son olarak, çocuğunuzun sorunlarını sadece kısa cümlelerle tanımlamayın, sebepleri ile tanımlayın lütfen. "Unutkan", "Sakar", "Dikkatsiz", "Asabi", "Utangaç", veya "Korkak" tanısını koymak kolay ama bunların başına "Neden..." sorusunu koyma sorumluluğu sizde. Kendi çektiklerimi biliyorum ve kimsenin bunları çekmesini istemiyorum.