Arama


_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
22 Mart 2011       Mesaj #29
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Önce Onlar Bulmuştu

Dünyanın üzerine bir güneş gibi doğan İslâmiyet, ilim öğrenmeyi teşvik ederek Müslümanların her bakımdan örnek alınabilecek bir medeniyet kurmalarını sağlamıştır. Kur’ân-ı Kerîm’in ve Peygamber Efendimiz’in (sas) teşvikleriyle, M.S. 800–1500 yılları arasında İslâm dünyasında, her konuda olduğu gibi, ilmî çalışmalarda da önemli ilerlemeler olmuş; birçok Batılı araştırmacı, İslâm dünyasının önemli ilim merkezlerine gelerek Müslüman âlimlerden ilim öğrenmiştir. Müslüman ilim adamlarının eserlerinden yaptıkları çevirilerle, kendi ülkelerinde mucit olarak meşhur olmuş çok sayıda Batılı araştırmacı vardır. Batı’nın meseleye taraflı yaklaşması, ülkemizde de bazı kesimlerin bu gerçeği kasıtlı olarak örtmeye çalışması neticesi maalesef Müslüman ilim adamları tarafından yapılan keşif ve ortaya konan icatlar Batılılara mal edilmiştir. Bütün bunlardan sonra da, “İslâm terakkiye mânidir.” gibi yaftalarla Müslümanlar tesir altına alınmak istenmiştir. Aşağıdaki misâllerden de anlaşılacağı gibi birçok icat ve keşfin temelinde Müslüman ilim adamları vardır.

Uçak
İnsanoğlunun kuşlar gibi uçma hayalinin, ilk olarak 1903 yılında Wright Kardeşler tarafından gerçekleştirildiği bilinir. Hâlbuki ilk uçuş denemeleri 880 yılında, Endülüslü Müslüman âlim İbn-i Firnas tarafından geçekleştirilmiştir. Plânörlere benzeyen bir âletin üzerine kuş tüyleri ve kumaş geçiren İbn-i Firnas, bununla bir müddet havada kalmayı başarmıştır. İbn-i Firnas’ın bu faaliyeti, Batılı tarihçilerden Prof. Dr. Philip Hitti ve Dr. Sigrid Hunke tarafından ilk uçuş denemesi, kullandığı âlet de ilk uçak modeli olarak kabul edilir.

Buharlı otomatik sistemler
Çeşitli kaynaklarda, buharlı otomatik sistemlerin ilk örneklerinin 1780 yılında İskoçyalı mühendis James Watt (1736–1819) tarafından icat edildiği belirtilir. Hâlbuki James Watt’tan 600 yıl öne yaşamış olan El-Cezeri’nin bir eserinde, buharlı otomatik sisteme benzer bir regülâtörden bahsedilmekte ve bu regülâtörün detaylı resmi yer almaktadır. El-Cezeri bu sistemde, buhar veya petrolle çalışan motorlu taşıtların vazgeçilmez elemanı olan supap tekniğini de ilk olarak kullanmıştır.

İlk denizaltı
Su altında ilerleyebilen bir vasıta yapma fikri, ilk olarak Leonardo da Vinci (1412–1519) tarafından ortaya atılmıştır. 1620’de Hollandalı fizikçi Drebbel’in ve 1653’te Fransız fizikçi François de Son’un bu konuda yaptıkları çalışmalardan bir netice alınamamıştır. Günümüzde ilk denizaltının 1776 yılında Amerikalı bilim adamı David Bushnell tarafından yapıldığı bilinmektedir. Hâlbuki İbrahim Efendi, 1719 yılında şehzadelerin sünnet düğününde eğlence maksatlı kullanılmak üzere, insan taşıyabilen ve bir saatten fazla su altında kalabilen, çelikten bir denizaltı yapmıştır.

Dünyanın yuvarlaklığı ve kendi etrafında dönmesi
Kâinat kitabını, Kur’ân-ı Kerim’in ışığında okuyan El-Biruni (973–1048), Dünya’nın yuvarlak oluşuna ve kendi etrafında döndüğüne dâir ilmî hesaplamalarını Kopernik’ten 500 yıl önce bilim dünyasına sunmuştur. Ne yazık ki, gençliğimize Kopernik anlatılmasına rağmen, El-Biruni’den hiç bahsedilmemektedir.

Kan dolaşımı
16. yüzyılda yaşamış olan Micheal Servitus’ün kan dolaşımını ilk keşfeden kişi olduğu kanaati günümüzde yaygındır. Hâlbuki ondan 300 yıl önce yaşamış Müslüman tıp âlimi İbnü’n-Nefis (1208–1288), eserinde damar sistemini ve kalbin bölümlerini detaylı olarak çizmekte; büyük ve küçük kan dolaşımını ayrı ayrı anlatmaktadır.

İlk anestezi
İlk olarak 1850 yılında Junken tarafından yapıldığı zannedilen anestezi, Müslüman ilim adamı Sâbit bin Kurra (835–902) tarafından keşfedilmiş ve kullanılmıştır. Harran’da doğan Sâbit Bin Kurra, Bağdat’ta, tıpla birlikte matematik, astronomi ve mekanik sahalarında da önemli çalışmalar yapmıştır.

Atom
Günümüz dünyasında, atomla alâkalı ilk çalışmaların İngiliz fizikçi John Dalton (1766–1844) tarafından yapıldığı, uranyumun çekirdeğinin parçalanabileceği fikrinin de Alman fizikçi Otto Hahn (1779–1868) tarafından ortaya atıldığı fikri yaygındır. Hâlbuki onlardan 1000 yıl önce yaşamış ve dönemin en büyük ilim merkezlerinden Harran Üniversitesi’nde rektörlük yapmış olan Müslüman kimyacı Câbir Bin Hayyan’ın (721–815) aşağıdaki sözleri asrımızın ilim adamlarını dahi hayrete düşürecek mahiyettedir: “Maddenin en küçük parçası olan ‘cüz-ü la yetecezza’da (atom) yoğun bir enerji vardır. Yunan bilginlerinin iddia ettiği gibi onun parçalanamayacağı söylenemez. Aksine parçalanabilir ve parçalanınca da öylesine bir güç ortaya çıkar ki, bu güç Bağdat’ın altını üstüne getirebilir. Bu, Allah’ın bir kudret nişanıdır.”

Verem ve tedavisi
50 yıl öncesine kadar tedavisi bilinmeyen verem, nice insanın ölümüne yol açmıştır. Veremin tedavi usullerini ve bu hastalığa yol açan mikrobu Alman bilim adamı Dr. Robert Koch’un (1834–1910) bulduğu belirtilmektedir. Üstelik verem konusunda yaptığı çalışmalar dolayısıyla Dr. Koch’a 1905 yılında tıp sahasında Nobel Mükâfatı verilmiştir. Hâlbuki Dr. Koch’dan 150 yıl önce yaşamış Osmanlı ilim adamı Abbas Vesim bin Abdurrahman’ın (?-1761) vereme yol açan mikrop, veremin bulaşma yolları ve tedavisi konusunda yaptığı çalışmalar Avrupa’da büyük alâka görmüş ve yabancı ilim adamları kendisini sık sık ziyaret etmişlerdir.

Katarakt ameliyatı
İlk olarak 1846 yılında Blanchet tarafından gerçekleştirildiği bilinen katarakt ameliyatına, Kur’ân-ı Kerîm’de, Hz. Yakup’un (as) perde inmiş gözüne, Hz. Yusuf’un (as) gömleğini sürünce görmeye başlaması hâdisesiyle işaret edilmektedir. Kur’ân-ı Kerîm’den aldığı ilhamla katarakt tedavisinin mümkün olabileceğine inanan ve bu sahada çalışmalar yapan Ebu’l-Kasım Ammar bin Ali Mevsili (950–1010) Irak ve Mısır’da yaşamıştır. Ali Mevsili’nin göz hastalıklarının tedavisi konusunda yazdığı “Kitabu’l-Müntehap” isimli eseri, Batı’da 18. yüzyılda dahi bu konudaki en iyi tıp kitabı olarak kabul edilmiştir. Ali Mavsili, göz hastalıklarına karşı uyguladığı çeşitli tedavi usullerinin yanında, içi oyuk bir tüp ile katarakt ameliyatı da yapmıştır.

Yukarıdaki misâllerden de anlaşılacağı gibi insanlığın ortak mirası olan bilime 8 ile 16. yüzyıllar arasında Müslümanlar çok önemli katkılarda bulunmuşlardır. Batı’da yetişmiş Gergo Saton gibi objektif birkaç bilim tarihçisinin eserlerinde Müslüman ilim adamlarından detaylı bahsedilmektedir. Bu eserlerde Sâbit Bin Kurra için Müslümanların Euklides’i; Harezmî için cebirde Euclides’ten bin yıl ileride; Câbir bin Hayyan için modern kimyanın, İbn-i Heysem için optik ilminin ve modern tecrübî fiziğin kurucusu; İbn-i Sina için hekimlerin üstadı; El-Cezeri için modern mühendisliğin ve otomatik kontrol ilminin kurucusu; Uluğ Bey için 15. yüzyılın astronomu; Mimar Sinan için mimarların üstadı; Piri Reis için dünyanın en büyük denizcisi; Râzi için Avrupa’daki ders veren kimyager denmekte, diğer âlimler için de çeşitli güzel tâbirler kullanılmaktadır.13 Ayrıca Milletlerarası Astronomi Birliği 1950’de aldığı bir karara istinaden Ay yüzeyinde bulunan kraterlere (Ay çukuru) bilime önemli katkıları olmuş ilim adamlarının isimlerini vermiştir. Bunlar arasında Müslüman ilim adamlarından Sâbit bin Kurra, Ebu’l-Vefa, Uluğ Bey, Ali Kuşçu, Câbir Bin Hayyan, İbn-i Heysem, Biruni, İbn-i Sina, Nasiruddin Tusi, El-Battâni, El-Fargani, Bitruci, El-Zerkavi ve Es-Sûfi’nin isimleri de yer almaktadır.13,14
Yukarıda sadece bazılarını sayabildiğimiz icat ve keşifler, ülkemizdeki ders kitaplarında yeterince yer almadığı gibi, Müslüman ilim adamları tarafından yüzyıllar önce yapılan keşif ve icatlar da, okullarımızda “Batılı ilim adamları tarafından yapılmıştır.” şeklinde öğretilmeye devam edilmektedir. Bu durum maalesef, tarih ve kültürümüzden bîhaber, kendine güveni olmayan bir gençliğin yetişmesine yol açmaktadır. Günümüzde, kendi öz değerlerimizle yetişen gençlerden bazılarının, dünya bilim olimpiyatlarında kazandıkları başarılar, imkân verildiğinde, bilime geçmiştekine benzer katkıların tekrar yapılabileceğinin bir habercisidir.


Bilimin sIrlarInI aralayan kitap
resim85300 2564677

Prof. Dr. Salim El Hassani'nin 20 yıllık çalışmasının ürünü olan 1001 İcat isimli kitabı, Ortaçağ'ın üzerindeki önemli bir sırrın örtüsünü kaldırıyor: Bugün kullandığımız birçok teknolojik yeniliğin temelinde dünyanın dört bir yanındaki Müslüman âlimlerinin buluşları yatıyor.

Uygarlık tarihinin bugün ulaştığı noktada önemli payı olan İslam dünyasının bilim ve medeniyet tarihine yaptığı katkılar, Hilal TV'de gösterilen 1001 İcat Belgeseli'yle bir kez daha gün yüzüne çıkıyor. Prof. Dr. Salim El Hassani'nin başkanlığını yaptığı Bilim, Teknoloji ve Medeniyet Vakfı'nın çeşitli ülkelerden birçok akademisyenin katılımıyla hazırladığı 1001 Inventıon-1001 İcat kitabından yola çıkılarak hazırlanan belgesel, Müslümanların tıp, astronomi, şehir, ticaret, coğrafya başta olmak üzere günümüzdeki bilim ve teknolojinin alt yapısını oluşturan birbirinden ilginç icatlarını gözler önüne seriyor. Tarihe mal olan parlak fikirler ve onları gerçekleştirenler bu program ile meraklısına sunuluyor.

İLK AŞIYI MÜSLÜMANLAR VURDU
1001 İcat kitabı, Müslümanların tıp ve sağlık alanındaki buluşlarına ve hastane kültürüne büyük bir bölüm ayırıyor. Sağlık alanındaki uzmanlaşma ve branşlaşmanın İslam dünyasında çok erken dönemlerde başladığı vurgulanan kitapta, İslam tarihindeki hastane kültürü günümüze örnek olacak nitelikte karşımıza çıkıyor. Tıp dünyasında aşıyı ve ilk cerrahi aletleri de ilk kez kullanan da yine Müslüman bilim adamları. Kitapta, küçük kan dolaşımından Harwey'den üç asır önce ilk defa İbn Nefis bahsettiği dile getirilirken, Zahravî yüzden fazla cerrahi aletin mucidi ve büyük bir cerrah olarak anılıyor. Tarihte ilk katarakt ameliyatını yapan isim ise El-Mevsili olarak biliniyor. 980 – 1037 yılları arasında yaşayan İbni Sina, doktorların sultanı olarak tanıtılıyor. Eserleri Avrupa üniversitelerinde 600 sene temel kitap olarak okutulan Sina, hastalık yayan küçük organizmalara ilişkin araştırmaları, civa ile tedaviyi bulması, Pastor' e ışık tutması, ilaç bilimi konusundaki uzmanlığı, dış belirtilere dayanarak teşhis koyması, botanik ve zooloji konusunda ortaya koyduğu eserleriyle hâlâ gündemde kalmaya devam ediyor. Kitapta, yarayı diğer dokulara zarar vermemek için boru içinden dağlama yapan, ameliyat esnasında kullanılan çengelin ucunu yuvarlak hale getirerek diğer organlara takılmasını engelleyen, bademcik ameliyatında alınan bademciğin kesilip dışarı çıkarılabilmesi için iki yönlü bir aleti kullanan ve idrar taşını kıran ilk aleti icat edenin de Müslüman bilim adamları olduğu ifade ediliyor. Müslüman bilim adamlarının ilk eczacılık uygulamalarında da imzası bulunuyor.

MÜZİĞİN TEMELLERİNİ ATAN KİŞİ:KİNDİ
Ayrıca müzik alanındaki icatlar ve gelişmelere de kitapta geniş yer veriliyor. Kitapta, 4 risaleden oluşan kitabından bahsedilen Kindi'nin 10 asır önce müziğin fiziksel ve matematiksel temelleri hakkında yazdıkları müziğin alt yapısını oluşturacak nitelikte olduğu vurgulanıyor. Kindi'nin kitabında zamanın ses teorisi olarak bilinen müzik sistemi, ses fiziği, besteleme bilgileri, enstürüman metodları gibi birçok müzik bilgisine rastlanıyor. Ticaret ve tarım alanında da ilk Müslümanların yaptığı öncülük de kitabın ilgi çeken bölümlerinden. Örneğin sekizinci yüzyılda ilk çek Müslümanlar tarafından kullanılmış. Hatta Bağdat'ta yazılan bir çekin çeşitli ülkelerde kullanılabildiği de kitapta ifade ediliyor. Yine tarım daki bir başka icat da Takiyyüdin Rasid tarafından icat edilen 6 silindirli pompa. Bu pompa sayesinde nehirlerdeki su, tarlalara çok daha hızlı ulaştırılmaya başlanmış. Yine İpek Endüstrisi de Müslümanlar tarafından geliştirilmiş. Kitapta bunlar gibi hepsi çağında önemli bir boşluğu dolduran 1001 buluşa ve dehaların hayatlarına yer veriliyor.

BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?
Cebir ilmi al-Cabir tarafından icat edildi
"Sıfır" ilk defa Müslümanlar tarafından matematikte kullanılmaya başlandı. Harezmî modern Logaritmanın kurucusu.
Şifre çözme "kriptoloji" konusunda ilk kitabı El-Kindî yazdı 13. Savaşçı filmi Ibn Fadlan seyahatnamesinden hareketle çekildi.
Trigonometriyi coğrafya ilmine Müslümanlar dahil etti.
Tarihte ilk uçma denemesi İspanya'da Abbas b. Firnas tarafından paraşüt kullanılarak başarıyla gerçekleştirildi.
Ali Kuşçu'nun eserinde Kopernik'in evren modelinin çizimleri birebir bulunuyor.
Kâğıt İslam dünyasından yüz sene sonra Avrupa'ya geçti.

BİR KAÇ DEHA
Abdüsselam : ( 1926 - ) Pakistanlı Fizik Bilgini. İlk Nobel ödülü alan Müslüman bilim adamı.
Ahmed Bin Musa : ( 10. yüzyıl ) Sistem mühendisliğinin öncüsü. Astronom ve Mekanikçi.
İbni Rüşd : ( 1126 - 1198 ) Astronom ve matematikçi.
İbni Türk : ( 9. yüzyıl ) Cebirin temel ini atan İslam bilgini.
İdrisi : ( 1100 - 1166 ) Yedi asır önce dünya haritasını çizen coğrafyacı
Akşemseddin : ( 1389 - 1459 ) Pasteur'den önce Mikrobu bulan ilk bilim adamı. Fatih Sultan Mehmet'in Hocası olup, İstanbul'un Feth'inde büyük rol oynadı.
Ali Bin Abbas : (?- 994 ) İlk kanser ameliyatını yapan bilim adamı. Kılcal damar sistemini ortaya çıkaran kişi.
Biruni: ( 973 - 1051 ) Dünyanın döndüğünü ilk bulan ve Ümit Burnu, Amerika ve Japonya'nın varlığından bahseden ilk bilim adamı.
Cabir Bin Hayyam : ( 721 - 805 ) Atom bombası fikrinin ilk mucidi ve kimyanın babası... (04.05.2008)

untitled160ca08ca70c73e05fby

İşte 1001 İcad'ın öyküsü


Bilim, Teknoloji ve Medeniyet Vakfı, Batı merkezli düşünce sisteminin ‘Ortaçağ Karanlığı' diye tanımladığı ve Avrupa'da “kadınların şeytan” olarak görüldüğü, “dünya yuvarlak” diyenlerin idam edildiği 1000 yıllık zaman diliminde İslam medeniyetinin ortaya koyduğu bilimsel çalışmaları ‘1001 İcat: Müslümanların Dünyaya Bıraktığı Miras' ismiyle kitaplaştırdı.Merkezi Londra'da bulunan ve dünyanın birçok yerinden bilim adamının üye olduğu Bilim, Teknoloji ve Medeniyet Vakfı (FSTC), Batı'nın “Ortaçağ Karanlığı” ya da “Medeniyetlerin Karanlık Çağı” diye tanımladığı dönemle ilgili genel algı İslam medeniyetinin insanlığa olan katkılarının kitaplaştırılmasıyla değişecek. Avrupa'da karanlık dönemin tüm dünyaya mal edilemeyeceği ve bu dönemde Avrupa'nın aksine Müslümanların bilim ve teknolojide büyük icatlara imza attığından hareket eden Bilim, Teknoloji ve Medeniyet Vakfı (FSTC), İngiltere'deki okullara Müslümanların bilim alanındaki çalışmalarını gösteren ve “1001 İcat: Müslümanların Dünyaya Bıraktığı Miras” ismiyle kitaplaştırılan bir kitabı sponsorların desteğiyle ücretsiz dağıtacak.

İNGİLTERE'DEKİ OKULLARA DAĞITILACAK

İngiltere'deki okullarda Müslümanların insanlığa kazandırdığı bilimsel katkının tanınması için yapılan çalışmada, Avrupa'da Orta Çağ'da yaşanan karanlığa rağmen, Müslümanların bilim ve teknoloji alanında yaptığı çalışmalarla dünyanın parlak bir dönem yaşadığı vurgusu yapılıyor. Ekim ayına kadar 3000 adet kitabın dağıtılacağı kitapla ilgili olarak konuşan Profesör Salim El-Hassani, “Karanlık dönem olarak adlandırılan 7. ve 17. yüzyıllar da aslında Çin, Hindistan ve Arap dünyasında bilimsel ve kültürel alanda çok büyük ilerlemeler sağlandı. Bu dönemde insanlık tarihindeki ilk uçuş gerçekleştirildi, matematik, kimya, fizik, makineleşmenin başlangıcı ve gelişimi bu dönemde oldu” dedi.

FİZİK'İN KURUCUSU EL HAYTAM AYNI ZAMANDA DİNDAR BİR BİLİM ADAMIYDI

Kitapla hem Müslümanların insanlığa yaptığı katkıların Batı'da bilinmesini sağlamak hem de bilim ve dinin birbiriyle çelişen iki kavram olmadığını ortaya koymak istediklerini söyleyen El-Hassani, okullara din karşıtı ücretsiz DVD dağıtmayı planlayan Darwinci akademisyen Richard Dawkins'i de eleştirdi. El-Hassani, “Dawkins insanlara bilim öğretmeye çalışırken, Fizik biliminin kurucusu İbni el Haytham'ın aynı zamanda dindar bir insan olduğunu görmüyor. Bizim kampanyamız, okullardaki ders kitaplarında okutulmayan, İslam'ın günümüze kadar bilim hayatına yaptığı katkıları ortaya koymaktır” dedi.

DİN VE BİLİM BİRBİRİNİ TAMAMLIYOR

Aynı zamanda kitabın editörlüğünü yapan Prof. El-Hassani, kampanyalarının Richard Dawkins'in kampanyasına karşı olarak düşünülmemesi gerektiğini kaydederek, “Amacımız din ve bilimin birbiriyle çelişen değil, birbirini tamamlayan iki kavram olduğunu göstermektir” dedi. Müslümanların bilimsel çalışmalarının kitaplaştırılması ve okullara dağıtılması projesine İngiliz Bilim Akademisi de destek veriyor.( 2009-09-02)

YeniSafak0023453245

"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.