Okyanus Mersini Yetiştiriciliği

Okyanus mersini, Manuka, Çayağacı (Leptospermum scoparium) Yetiştiriciliği

Latince Adı: Leptospermum scoparium
Türkçe Adı: Okyanus mersini
Alem: Plantae
Bölüm: Kapalı Tohumlu
Sınıf: Çift Çenekli
Takım: Myrtales
Familya: Myrtaceae
Cins: Leptospermum
Tür: Leptospermum scoparium J.R. Forst. & G. Forst.

Ortalama Boy: 1,5-3 m

Yaprak: Herdem Yeşil

Sürgün: Sürgünleri yana ve yukarı yönelmiştir

Çiçeklenme Zamanı: Bahar Sonu (Mayıs), Yaz Başı (Haziran),Yaz (Temmuz),Yaz Sonu (Ağustos),Sonbahar Başı (Eylül)

Meyve: Meyve 5 parçalı kapsül tipinde kuru meyvedir

Meyve Tipi: Basit Meyve: Kuru Açılan (Kapsula)

Sıcaklık: Donlara karşı duyarlı

Işık: Güneş sever, Yarı gölgeye dayanıklı
pH: 6,1-6,5 hafif asidik

Bitki Tipi: Çalı ya da küçük ağaç- Çok yıllık bitki- Çiçekli

Toleransları: Yarı gölgeye dayanıklı

Peyzajda Kullanım: Park-Bahçe Park ve bahçelerde, çim alanlarda soliter olarak süs amaçlı kullanılır.

Botanik özellikleri: 2m boylarında, sık dokulu, dik duran bir çalıdır. Sürgünleri yay şeklinde yana ve yukarı yönelmifltir. Yapraklar, geniflçe m›zrak ya da ters m›zrak şeklinde, uçları batıcı ve dikenli, kokulu, yeşil ya da koyu yeşil 0,7-2cm, genellikle
gümüşi renklidir. Çiçekler tekli dar kapçık ve fincan şeklinde beyaz, kırmızımsı pembe yada beyazımsı pembe renkli, zengin çiçek kurulları halindedir. ‹lkbahar sonu ve yaz başlarında çiçeklenir. Meyve 5 parçalı kapsül tipinde kuru meyvedir.

Kullanım olanakları: Park ve bahçelerde, çim alanlarda soliter olarak süs amaçlı kullanılır.

Yayılışı: Yeni Zelanda, Tazmanya ve Güney Doğu Avusturalya.

Kırmızı ,pembe renkte çiçekler açar.

Çiçeklenme zamanı: Mayıs-Haziran arası çiçek açar.

Yer seçim: Yıl boyunca çok aydınlıktan güneşliye kadar olan ortamlarda iyi sonuç verir.Yazın sıcak Kışınsa serin ortam ister.

Su ve besin ihtiyacı: Yazın bol su ister bu dönemde iki hafta arayla sulama suyuna besin karıştırılması iyi sonuç verir.Kışın suyu azaltılmalı toprağı ölmeyecek kadar nemli tutulmalıdır.

Bakım: Gerekli görüldüğünde saksıları ilkbaharda çok amaçlı saksı toprağı
kullanılarak değiştirilmelidir.Çiçeklenme dönemi sonunda budanması daha iyi şekil geliştirmesine yardımcı olacaktır.

Üretim: Uç dallarından kesilerek ilkbaharda yada yazın taze dallarından sıcak yastıklarda ve nemli ortamda kum toprak karışımında köklendirilerek üretilir.

Hastalık ve zararlılar: Çok nadirdir.

Ilıman ve sıcak iklimi seven 250 - 300 cm boy yapabilen çiçekli bir çalıdır. Ufak yaprakları olan ve uzun süre çiçekli kalan bir bitki olduğundan sıkça kullanılır. Soğuğa duyarlı olduğu için genelde güney bakılara dikilmelidirler.

Manuka (Leptospermum scoparium) – Yeni Zelanda’da yetişmektedir. Manuka ağacının yüksekliği 8 metreye kadar ulaşır, ayrıca çok hızlı büyür ve küçük keskin yapraklarla kaplanır. İlkbaharda bu ağaçta harikulade çiçekler açar ve etrafa hoş yumuşak koku yayılır. Manuka Maori kabilesinin, Yeni Zelanda aborijenlerinin geleneksel tedavi aracıdır. Maori insanları, ishal ve eklem ağrılarına karşı, ayrıca yaraların iyileşmesi için bu bitki tohumlarının kabuklarını çiğniyorlar. Bitkinin yaprakları da idrar sistemi enfeksiyonlarının tedavisi için çok yararlıdır

Manuka ağacı Yeni Zelanda ve Avustralya'nın bazı doğu ve batı bölgelerinde bulunur. Gri yeşil kabuklu 8m kadar uzunlukta ince bir ağaçtır. İnce noktalı yaprakları ve beyaz, bazen pembe kırmızı ya çalan çiçekleri vardır. Yeni Zelanda'da yüzlerce yıldan beri manuka nın mükemmel sonucu bilindiği halde bizde daha yeni birkaç senedir kullanılmaya başlandı.

Manukanın dokuz değişik tipleri vardır, bunları kokularından ve tatlarından ayırt edersiniz. Kaptan Cook tarafından Yeni Zelanda keşfedildiğinde batı dünyası ilk defa çayağacı ve manuka yağı ile tanıştı. Maoriler denizcilerin yaralarını, kanayan dişlerini, karın ve bağırsak rahatsızlıklarını ve agresifliklerini çayağacından yapılan bandaj ve çaylarla tedavi ediyorlardı. Çayağacı yağı kelimesi buradan geliyor. Kaptan Cook bazı tarifleri not almıştı, fakat bu notlar zaman içinde unutulmuşlardı.

Ancak 1925 de yeniden çayağacına ilgi başladı. Avustralyalı kimyager Dr. R. Penfold çok sayıda araştırma sonunda manuka ağacından kazanılan yağın, o zaman kullanılan karbolasitene kıyasla on kere daha fazla bakterilere karşı etkili olduğunu buldu. Daha sonra sentetik yollardan üretilen penisilin, çayağacını tekrar Avrupa ve Amerika'da unutturdu; Pasifik ülkeleri dışında. 1930 yılından beri çayağacı ciddi olarak araştırılıyor ve sürekli yeni bulgulara rastlanıyor. Çayağacının diğer sentetik antibiyotiklere göre önemli farkı yan etkisi olmaması ve sağlıklı hücreleri de öldürmemesi.

60' lı yıllarda manuka yağının cildin derinliklerine kadar ulaştığını ve orada dezenfekte görevi yaptığını tespit ettiler. Manuka yağının enfeksiyonlara karşı güçlü etkisi vardır. Antibakteriyel etkisinden dolayı sivilce, siğil, akne, açık yara, yanıklar dahil cilt problemlerinde başarıyla uygulanır. Ayrıca egzama ve sedef üzerinde de etkilidir.

Antiseptik özelliği sayesinde yanık ve sıyrıklar üzerine uygulanabilir. Ayaklarda oluşan mantarlar üzerinde oldukça etkilidir. Egzama, saçkıran ve alerjili bölgeler üzerinde rahatlıkla uygulanabilir.

Çayağacının birkaç ceşidi var, ama hepsi aynı maddeleri aynı oranda içermiyor. Manuka Balı Daha 20 000 yıl evvel bile bal gıda ve bakım ürünü olarak biliniyordu.Yeni Zelanda'da bir arı çeşiti sadece manuka ağacından bal topluyor. Manuka balının Yeni Zelanda'da özel bir yeri var.

kaynak

MsXLabs Üye Girişi