Arama


bilgecik - avatarı
bilgecik
Ziyaretçi
5 Nisan 2011       Mesaj #21
bilgecik - avatarı
Ziyaretçi
Hava sıcaklığı ve rüzgâr sonucu hissedilen sıcaklığı gösteren çizelgenin açıklaması.
Terinizin sizden ısı kopararak buharlaşıp havaya karışabilmesi ve bu yolla size ferahlık verebilmesi için havadaki nem oranının de makul seviyede olması gerekiyor. Çünkü madde de, aynı enerji gibi, çok olduğu yerden az olduğu yere doğru gitmeye çalışır. Nasıl ki ısı enerjisi, hava soğukken bedeninizi çok daha kolay terkedebiliyorsa, teriniz de (yani, su) hava daha az nemliyken o kadar kolay buhar olacaktır. İşte yazın havadaki nem oranı yüksekken bunalmanızın sebebi budur. İstanbul 30 derecedir, ama nem oranı yüzde 70′e çıkarsa o lanet olası ter bir türlü buhar olamaz. Buharlaşmadığı için sizden ısı da alamaz. Bu esnada Diyarkabır 40 derecedir, fakat nem yüzde 8′dir. Gölgeye geçtiniz mi pek sorun kalmaz. Teriniz hemen buharlaşır, bünyenize ferahlık verir. Hava nemli, çok terliyorum lafı bu bakımdan palavradır. Aslında aynı sıcaklıkta nem oranından bağımsız olarak aynı miktarda terlersiniz, ama hava nemliyse teriniz buharlaşamaz, teninize yapışır kalır. Yapış yapış, tam da budur.
Hissedilen sıcaklık, insan vücudunun hava sıcak ve nemliyken ne kadar ısı kaybedebileceği konusunda bir fikir veren, uydurma bir terimdir. Ama işe yarar. Hissedilen sıcaklık değerine bakarsanız, hem sıcaklığı hem de nem oranını kontrol etmenize gerek kalmaz. Hissedilen sıcaklık yüksekse, hava sıcaklığı çok yüksek olmasa da ısı kaybetmenizin zor olduğu anlamı çıkar.
Msn Wink ALINTIMsn Wink