Alabildiğine zarf (ala'bildiğine) 1 . Sınırsız, uçsuz bucaksız bir biçimde: "Bir tarafı alabildiğine deniz, bir tarafı alabildiğine boş çöl."- F. R. Atay. 2 . Olanca hızı ile. 3 . mecaz Aşırı derecede, gereğinden çok, gırla, sıvırya: "Kaldığı kliniğin başhekiminden gelen mektuplarda yazılanlara bakılırsa etrafında olup bitenlere karşı alabildiğine kayıtsızdı."- E. Şafak.