Arama


sen - avatarı
sen
Ziyaretçi
22 Nisan 2011       Mesaj #13
sen - avatarı
Ziyaretçi
Hafız Geliştime ile ilgili pek çok kitap var. Bunlardaki bir yöntemi becerebildiğim kadarıyla çarpım tablosuna uyguladım. Sayıları kelimerle eşleştiriyoruz. Kelimeleri anlamları olduğu için ezberlemek daha kolay çünkü. Benim kızım 3.sınıfta 6'lara kadar zaten ezberlemişti. 6,7,8,9'lar için kullandık. İstenirse öncekiler için sizler de yapabilirsiniz.
Her rakam bir sayıyla eşleşiyor.
1...
2...
3...
4...
5...
6.artı
7.kedi
8.seksek
9.dondurma

6 kere 7= 42
artı kere kedi= kırkikindi yağmurları
Buna şöyle bir hikaye yazdım. (Aslında bunu tamamen bizim kendi hayatımıza göre kurguladım. ) Çocuğun görsel olarak bunu gözünün önünde canlandırması lazım. Evde kedimiz için aldığımız kedi mamalarından var. Bunlar artı şeklinde minik bisküviler. Dışarıda, Akdeniz Bölgesinde kırkikindi yağmurları denen (ilkbaharda kırk gün boyunca ikindi zamanı yağan) sağanak yağmur yağıyor. Sokak kedileri aç. Yağmurdan korunmak için bizim binanın duvarına sığınmışlar. Pencerenin altında miyavlıyorlar. Zemin katta oturuyoruz. Biz de onlara teker teker kedi maması atıyoruz. Çok seviniyorlar. Fakat öyle bir yağmur ki bu, ıslanan kedi maması hemen eriyor. Kediler acele etmezse yiyemiyorlar. Kediler bize dönüp şaşkın şaşkın bakıyorlar. Biz de aramızda bu nasıl bir kırkikindi yağmurudur diyoruz. (Kırkikindi yağmuru neymiş?)
6 kere 8 = 48
artı kere seksek = 48
Kızımın okulunda sınıflar 24'er kişilik. Beden Eğitimi derslerini 2 sınıf birleşip 48 kişi olarak yapıyorlar. Kızıma kendisini Beden dersinde hayal etmesini söyledim. Öğretmenleri çocukları sıraya sokmuş. Hepsi potaya basket atmaya çalışıyorlar. Ama potaya doğru koşarken seksek oynar gibi zıplayıp koşmaları gerekiyor. Öğretmen de onlara artı veriyor. Zor bir oyun. Fakat hepsinin atışı da potaya giriyor. Nasıl olur da 48 çocuğun tamamı artı alır diye şaşırıp kalıyor. (Öğretmenin bu şaşkın ifadesini gözünün önüne getirmesi önemli.)
6 kere 9 = 54
artı kere dondurma = elini ört
Yaz gelmiş. Bizim sokağın sonuna çok değişik dondurmalar satan bir yer açılıyor. En ilginç şey, üstten bakınca artı şeklinde olan dondurma külahları. Çocuklar oranın dondurmasını çok seviyorlar. Sürekli kalabalık oluyor. Biz de artı şekilli dondurmalardan almaya gidiyoruz. Biz tam alırken arkamızda artı şeklinde külahlı dondurma yiyen bir grup küçük çocuk var. Yalniz bu külahlar çok akıtıyor, o yüzden peçeteyle tutuluyor. Anneleri hep bir ağızdan "elini öört, elini ööört" diye bağırıyorlar. Çocuklar bunu yapamıyorlar ve ellerinden dirseklerine kadar dondurma akıyor. Meğer bu dondurmacıya giren her anne veya baba çocuğuna "elini ört" diye bağırımış.
7 kere 7 = 49
kedi kere kedi = kırkdomuz
Masalın birinde bir köy varmış. Bu köyün başına musallat olan bir domuz çetesi varmış. Bu çeteye "Kırkdomuz Çetesi" denirmiş. Ara sıra köye gelip hırsızlık eder, giderlermiş. Köylü ne yaparsa yapsın, başedememiş. Ancaaak. Köye yakın bir yerde Maskeli Kediler ve başka bir yerde de Maskesiz Kediler grubu yaşarmış. Bunlar Çizmeli Kedi masalındaki kedi gibiymişler. Köylü gidip bunlardan yardım istemiş. Kediler yardımı kabul etmişler, fakat iki grup birbirine küsmüş. Fakat hem Maskeliler, Hem de Maskesizler birlikte olursa yenebilirlermiş Kırkdomuzları. Maskeliler önce birlik olmak istememişler. Tam yenilecekken Maskesizler yetişmiş, hepsi birlikte Kırkdomuzları yenmişler. Kediler barışmış, köylüler kurtulmuş.
7 kere 8 = 56
kedi kere seksek = elinin altı
Çizgi filmin birinde bir kedi varmış. Bu kedi insan gibi seksek oynarmış. Çok severmiş sekseği. Özellikle fare yakalayacağı zaman tebeşiriyle yere seksek şekli çizermiş. Sonra başlarmış oynamaya. Fareyi görmezmiş gibi davranır, oyununa devam edermiş. Aslında çok kurnaz bir kediymiş. Fare izlemek için kendini kaptırıp farkına varmadan yanına yaklaşınca kedi tebeşirsiz elini PAT! diye yere vururmuş. Her seferinde elinin altında fare olurmuş. (Neyin altında fare olurmuş? Nasıl vururmuş? diye sorun.)
7 kere 9 = 63
kedi kere dondurma = almış üç
Aptal bir kedi varmış. Bir gün sahibinin evine habersiz iki misafir gelmiş. Sahibinin çok sevdiği iki arkadaşıymış gelenler. Sahibi de evde onlara ikram edecek birşeyi olmadığı için kediyi çarşıya göndermiş. Pasta, kurabiye artık ne ikram edecekse sipariş vermiş. Kedi çarşıya gitmiş. Önce dükkanları şaşırmış, pasta almaya tüpçüye, içecek almaya kırtasiyeye girmiş. Sonra siparişleri unutmuş. Ala ala almış üç dondurma. Eve dönerken yolu şaşırmış. Eve vardığında misafirler çoktan gitmiş. Sahibi ona çok kızmış ve kendi kendine bunu söyleyip durmuş. "Ala ala almış üç dondurma", "almış üç dondurma". (Sahibi ne deyip durmuş?)
8 kere 8 = 64
seksek kere seksek = rahat bir koltuk
(Önce kağıda 64 yazıp bu sayıyı koltuk resmine dönüştürmek için 3-4 defa deneme yaptık. En beğendiğimizi seçtik. Böylece 64 deyince koltuğu hatırlayabilecek görsel bir bağlantımız oldu.) Hatta koltuğumuzun yanına bir de seksek çizelim.
Bir gün bir seksek yarışması düzenlenmiş. Seksek üzerine seksek oynayanlar, hep seksek oynamaktan o kadar çok yorulurlarmış ki devam edemez olunca bizim çizdiğimiz bu koltuk gibi koltuklara yığılıp kalırlarmış.. Seksek oynamayı çok seven sekiz şeklinde gözlük takan zayıf bir kız varmış. Bir tek bu kız yorulmadan sabahtan akşama kadar oynayabiliyormuş. Tabii yarışmayı o kazanmış. Kanadığında manzara şöyleymiş. Sekiz şeklinde gözlüklü bir kız birincilik kürsüsünde, elinde kupası. Ve her yerde 64'ten yapılma koltuklarda oturan 64 tane yorgun yarışmacı !!!

8 kere 9 = 72
seksek kere dondurma = ninenin yaşı
Bizim seksek seven kızın süper bir ninesi varmış. 72 yaşındaymış. Sırtı kamburlaşmış, dişleri dökülmüş, yüzü buruşmuş. (Artık 72 yaşında böyle olunmuyor ama sözüm meclisten dışarı...) Bu süper nine torunu gibi seksek oynamayı çok severmiş. Torununa seksek oynamayı o öğretmiş zaten. Torun, kupa aldığının ertesi günü ninesine gelmiş. Nine çok sevinmiş. Nine, kıza en sevdiği dondurmalardan vermiş. İkisi birlikte ellerinde dondurmalarla bütün gün seksek oynamışlar. Ordan geçen bir komşusu nineye "Maaşallah, 72 yaşında süpersin. Sekseği elindeki dondurmayı dökmeden , düşürmeden nasıl oynayabiliyorsun?" demiş. (Komşusu nineye ne demiş?)
...
Önce çocuklar bu küçük hikayeleri öğrenecekler. "Artı kere kedi ", "seksek kere dondurma" hikayesini anlat diye sorun. Sayılardan ve rakamlardan, hikayeleri detaylarıyla aklında tutmaya başlayıncaya kadar hiç bahsetmeyin. Unutursa siz tekrar tekrar anlatın. Anlatırken anahtar kelimelerde ses tonunuza vurgu yapın. Anahtar kelimeler onun anlattığı şeklin içinde de geçmeli, yani çocuk anahtar kelimeleri kullanarak anlatmalı. Bu hikayeleri gözünün önünde canlandırmalı. Hikayelerin sonunda parantez içindeki soruları sorun.
Hepsini bir günde öğrenemez, bir iki gün zaman alır. Hikayeleri öğrenip sayılarla sormaya başladığınızda unuttuğu olursa tekrar hikayeyi hatırlatın.
Rakamları kelimelerle çağrıştırmak kolay. altı-artı, yedi-kedi,vs. Zor olan sayıları kelimelerle çağrıştırmak; elli altı- elinin altı, altmış dört- koltuk,vs. Bunlar benim benzeştirdiklerim. Bu yöntemle devam edebilirsiniz.
Hepimize dert olan çarpım tablosu ezberlemek hem çocuklarımızın, hem bizim enerjisini alıyor. Kızımla çalışırken kullandığımız yolu, bundan sonra öğrenecek çocuklar için kolaylaştırmak amacıyla paylaşıyorum.
Sen Gungor