Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Mayıs 2011       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Dinimizde komşuluk ilişkileriyle ilgili iki altın düstur var. Bunlar;

1) Komşunu asla rahatsız etme!
2) Komşudan gelen rahatsızlığa katlan!

Bu iki kuraldan sadece birisi bile uygulansa, komşular arasında hiçbir kavga, gürültü kalmaz. Bunlar öyle değerli ve faydalı prensipler ki, sosyal hayatın her alanında uygulanabilecek ve bir çok sıkıntının, henüz meydana gelmeden önüne geçebilecek mahiyettedir. Bunlar aslında iyi niyetli, hoşgörülü ve sabırlı insanların zaten sıradan davranış şekilleridir. Bunlar doğru yaşayanların karakteridir..

Günümüzde maalesef, insanımızda anormal ve aşırı bir güvensizlik hakim. Kimse birbirine güvenmiyor. Komşular birbirlerini tanımıyor ve herkes tanımadığı kişilere potansiyel suçlu nazarıyla bakıyor. Ben dahil olmak üzere, çoğumuz komşularımızı tanımıyoruz ve tanımak, kaynaşmak adına fazla birşey yaptığımız da söylenemez.

İşin garip tarafı, bu hastalık sadece bizim gibi genç nesillerde değil, eskilerde de bir hayli yaygın. Bizler çocukken, daha TV'ler hayatımızda bu kadar yer etmemişken, ailecek komşulara gidip gelinirdi. Çaylar içilir, yanında bisküvi yenirdi. Bu ziyaretler bizim için tatlı birer anı olarak kaldı. Bunlar aslında toplumu kaynaştıran, birlik beraberliği sağlayan, fikir alışverişini arttıran, sosyalleşmeyi sağlayan faydalı muhabbetlerdi..