Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Eylül 2006       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
B

Bâ tapu : tapulu; tapu ile tasarruf olunan

bab: bâb - kapı

ba'dehû: daha sonra

ba'de'l-isticar: kira sözleşmesinden sonra

ba'de'l-istirdad: geri aldıktan sonra

ba'de'l-mevt : ölümden sonra; öldükten sonra

bâ'de'l-vefat :insan ölümünden sonra

bâdî olmak: sebep olmak

bağımsız bölüm: Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre, ana gayrimenkulun ayrı ayrı ve başlı başına kullanılmaya müsait bağımsız mülkiyete konu olabilen bölümleri

bağıt :akit , sözleşme , anlaşma

bâhir :bahir - belli; besbelli; açık; apaçık

bahri :denize ait

bahsetmek: bir konu üzerinde söz söylemek; konuşmak; sözünü etmek

bahşetmek :bağışlamak; sunmak; eriştirmek; vermek

Bâ-husus :Ba-husus - hele; özellikle; üstelik

baîd :baid - uzak; ırak

bâîs olmak: sebep olmak; göndermek; gerektirmek

baki :sürekli; daimî; artan; kalan; kalımlı; kalıcı; ölümsüz; saklı duran


bakiye :artan ; kalan

bâlâ :yukarı; yüksek; üst; yüce

baliğ :eren; varan; bulan; yetişen; toplam; büluğa; ergin; son mertebeyi bulan

bâligân-mâbelâğ :baligan-mabelağ - ziyadesiyle; bol bol

Balotaj kurulu :Kurum ve kuruluşlarda yeni üyelerin alınmasına karar veren kurul

banknot :Devlet Bankası tarafından çıkartılan kağıt para bariz :açık; göze çarpan; belirgin

basiret: doğru görüş; uzağı görüş; önceden görüş; seziş; uyanıklık; anlayış; kavrayış; dikkat; sağgörü

batıl :doğru ve haklı olmayan; çürük; bozuk; sakat; boş; hukuken geçersiz; dayanaksız; temelsiz; beyhude; hüküm ifade etmeyen

Batkı :İflas

bayi :bazı maddeleri satma izni olan kimse; satıcı; satış yeri

becâ :yerine; uygun; bedava; karşılıksız; parasız; emeksiz

bedâyî: bedayi - sermayeler; anamallar

bedel-i misil: emsaline uygun peşin para

beden :canlı varlıkların maddi bölümü; gövde; vücut; cisim; ten

bedialar: göze güzel görünen şeyler; estetik

bedihî :bedihi - açık olan; besbelli; apaçık; akla; kendiliğinden gelen

bediî :güzellik ölçülerine uyan; güzel; güzellik

beher :her biri

Bekleme süresi: Evliliği sona ermiş kadının yeniden evlenebilmesi için aradan geçmesi gereken süre - iddet müddeti (270 gün)


belagat :iyi konuşma; sözle inandırma yeteneği; söz sanatlarını inceleyen bilim dalı

beraat :aklanma

berât :berat - rütbe, nişan ve imtiyaz verildiğini bildiren ferman

beray :... amacıyla ; ... için

berayı tetkik :berâyı tetkik - inceleyerek

berhava :havaya gitmiş; kaybolmuş; uçurulmuş; yararsız; boş

berî-üz-zimme : zimmetten kurtulmuş; aklanmış

ber-mucib-i talep: talep mucibince; istem gibi

ber-vech :olduğu gibi; olarak

ber-vech-i bâlâ : yukarıda olduğu gibi

beşeri :beşerî - insanoğlu ile ilgili; insani; insana mensup

betekrar :tekraren; tekrarla

bey ü şira :almak ve satmak

beyanname : Bir makama veya kamuoyuna yapılan açıklama belgesi

bey'i :satım; satma; satış; satılma

bey'i bât: kesin satış

bey'i bi-l vefa :bey'i bi-l vefâ - kararlaştırılan süre içinde satılanı geri almak koşulu ile yapılan satış sözleşmesi

bey'i mukayaza :malı mal ile değiştirmek; trampa

bey-i sarf :parayı paraya satmak; para bozmak

beyn :ara


beyn'en-nas: beyn'en-nâs - halk arasında

beytülmal: maliye hazinesi

beyyine :bir olayın veya işlemin doğruluğunu ortaya koyabilmek için hakimi iknaya yönelik yöntem veya her türlü vasıta ; delil, şahit

beyyine külfeti :mahkemede bir beyan ve iddiayı kanıtlama yükümlülüğü, ispat külfeti

bidayet :bidâyet - başlama; başlangıç; yerel

bidayet mahkemesi :ilk mahkeme; davaları birinci derecede gören ve çözümleyen mercii

bi-eyyi-hâl :herhalde; mutlaka; elbette

bigüna :herhangi bir

bi-hakkın :hakkıyle; hakkı olarak, gerçekten; tamamiyle

bi-haseb-il verase :veraset nedeniyle; verasetten doğma

bi-hükm'ül-kanun : kanun hükmü gereğince; yasa kuralı ile

bila :... sız (olumsuzluk eki)

bila kayd ü şart: kayıtsız ve şartsız

bila tebliğ: tebligat yapılamadan

bil-ahire: sonra; sonradan; belahere

bilakis :tersine olarak; tam tersine; aksine; sonunda

bila-müddet: süresiz

bilanço :Bir kuruluşun, belli bir tarihte, alacaklı ve borçlu bulunduğu değerleri gösteren özet muhasebe cetveli; işletmenin finansal durumu ve faaliyet sonuçlarını gösteren tablo

bila-sebeb :sebepsiz

bilâtefrik :tefrik etmeksizin; ayırmaksızın


bilbeyyine: delil ile; tanık ile; ispat ile

bil-cümle: bütün; hepsi; tamamı

bil-farz: tutalım ki; diyelim ki; sayalım ki; söz gelişi

bilfiil :gerçekten; fiilen; hakiki olarak; iş olarak; iş
edinerek

bililtizam: bile bile

Bilirkişi :Çözümlenmesi özel veya bilimsel bilgiye dayanan konularda düşüncesine başvurulan kimse, uzman, ehlihibre, ehlivukuf, eksper

bilistirdad :geri alarak; geri alınarak

bilmuvafakat :razı olarak

bilmüzakere :müzakere ederek; üzerinde görüşüp tartışarak

bilmüzayede: artırma ile; artırarak

bi-l-rü'ye :görerek; görülerek

bilumum: bütün; hep; kamu; -in hepsi

bî-ma'nâ: manasız; anlamsız

binâberin: bundan dolayı; bunun üzerine; bu nedenle

binâen :(binaen) ...den dolayı; ...den ötürü; ...için;

binâen-alâ-zâlik :bundan dolayı; bunun üzerine

binâen-aleyh :bunun üzerine; dolayısıyla; bundan dolayı (binaenaleyh)

bi-n-netîce :netice olarak; sonuç olarak

binniyabe :naip eliyle; vekillik ile; vekaleten

bırakıt: Miras , kalıt


bitap :bîtâp - bitkin; güçsüz; takatsız; yorgun

bî-taraf :bi-taraf - tarafsız; yansız

bi-t-tabi :tabiatiyle; doğal olarak

bloke çek : Keşideci tarafından anlaşmazlığın çözümüne kadar ödemenin durdurulduğu çek türü

bölünebilir edim: Niteliğinde veya değerinde esaslı bir değişme olmaksızın, birden ziyade parçalara ayrılarak ifa edilebilen edim

bölünemez edim : Niteliğinde veya değerinde esaslı bir değişme olmaksızın, birden ziyade parçalara ayrılarak ifa edilemeyen edim

bono : Bir kimsenin diğer bir kimseye veya onun emir ve havalesine, belirlenen vadede, belirli bir tutarı ödeme taahhüdünü içeren, özel biçim ve hükümlere tabi ticari senet; emre yazılı senet

borç ilişkisi : İki taraf arasında mevcut olup bir şeyin verilmesi,yapılması veya yapılmamasını öngören hukuki bağ

boşanma davası :Eşlerden birinin evlilik birliğine son verecek kararı elde etmek için açtığı dava.

boşanma ilamı :Mahkemenin boşanmayı kesin hükme bağladığını belirterek verdiği resmi belge.

bünye: vücut yapısı; yapı, beden; vücut; yapılış; kuruluş

bürûz ;belirme; ortaya çıkma (büruz)

butlan : geçersizlik