B
Bâ tapu : tapulu; tapu ile tasarruf olunan
bab: bâb - kapı
ba'dehû: daha sonra
ba'de'l-isticar: kira sözleşmesinden sonra
ba'de'l-istirdad: geri aldıktan sonra
ba'de'l-mevt : ölümden sonra; öldükten sonra
bâ'de'l-vefat :insan ölümünden sonra
bâdî olmak: sebep olmak
bağımsız bölüm: Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre, ana gayrimenkulun ayrı ayrı ve başlı başına kullanılmaya müsait bağımsız mülkiyete konu olabilen bölümleri
bağıt :akit , sözleşme , anlaşma
bâhir :bahir - belli; besbelli; açık; apaçık
bahri :denize ait
bahsetmek: bir konu üzerinde söz söylemek; konuşmak; sözünü etmek
bahşetmek :bağışlamak; sunmak; eriştirmek; vermek
Bâ-husus :Ba-husus - hele; özellikle; üstelik
baîd :baid - uzak; ırak
bâîs olmak: sebep olmak; göndermek; gerektirmek
baki :sürekli; daimî; artan; kalan; kalımlı; kalıcı; ölümsüz; saklı duran
bakiye :artan ; kalan
bâlâ :yukarı; yüksek; üst; yüce
baliğ :eren; varan; bulan; yetişen; toplam; büluğa; ergin; son mertebeyi bulan
bâligân-mâbelâğ :baligan-mabelağ - ziyadesiyle; bol bol
Balotaj kurulu :Kurum ve kuruluşlarda yeni üyelerin alınmasına karar veren kurul
banknot :Devlet Bankası tarafından çıkartılan kağıt para bariz :açık; göze çarpan; belirgin
basiret: doğru görüş; uzağı görüş; önceden görüş; seziş; uyanıklık; anlayış; kavrayış; dikkat; sağgörü
batıl :doğru ve haklı olmayan; çürük; bozuk; sakat; boş; hukuken geçersiz; dayanaksız; temelsiz; beyhude; hüküm ifade etmeyen
Batkı :İflas
bayi :bazı maddeleri satma izni olan kimse; satıcı; satış yeri
becâ :yerine; uygun; bedava; karşılıksız; parasız; emeksiz
bedâyî: bedayi - sermayeler; anamallar
bedel-i misil: emsaline uygun peşin para
beden :canlı varlıkların maddi bölümü; gövde; vücut; cisim; ten
bedialar: göze güzel görünen şeyler; estetik
bedihî :bedihi - açık olan; besbelli; apaçık; akla; kendiliğinden gelen
bediî :güzellik ölçülerine uyan; güzel; güzellik
beher :her biri
Bekleme süresi: Evliliği sona ermiş kadının yeniden evlenebilmesi için aradan geçmesi gereken süre - iddet müddeti (270 gün)
belagat :iyi konuşma; sözle inandırma yeteneği; söz sanatlarını inceleyen bilim dalı
beraat :aklanma
berât :berat - rütbe, nişan ve imtiyaz verildiğini bildiren ferman
beray :... amacıyla ; ... için
berayı tetkik :berâyı tetkik - inceleyerek
berhava :havaya gitmiş; kaybolmuş; uçurulmuş; yararsız; boş
berî-üz-zimme : zimmetten kurtulmuş; aklanmış
ber-mucib-i talep: talep mucibince; istem gibi
ber-vech :olduğu gibi; olarak
ber-vech-i bâlâ : yukarıda olduğu gibi
beşeri :beşerî - insanoğlu ile ilgili; insani; insana mensup
betekrar :tekraren; tekrarla
bey ü şira :almak ve satmak
beyanname : Bir makama veya kamuoyuna yapılan açıklama belgesi
bey'i :satım; satma; satış; satılma
bey'i bât: kesin satış
bey'i bi-l vefa :bey'i bi-l vefâ - kararlaştırılan süre içinde satılanı geri almak koşulu ile yapılan satış sözleşmesi
bey'i mukayaza :malı mal ile değiştirmek; trampa
bey-i sarf :parayı paraya satmak; para bozmak
beyn :ara
beyn'en-nas: beyn'en-nâs - halk arasında
beytülmal: maliye hazinesi
beyyine :bir olayın veya işlemin doğruluğunu ortaya koyabilmek için hakimi iknaya yönelik yöntem veya her türlü vasıta ; delil, şahit
beyyine külfeti :mahkemede bir beyan ve iddiayı kanıtlama yükümlülüğü, ispat külfeti
bidayet :bidâyet - başlama; başlangıç; yerel
bidayet mahkemesi :ilk mahkeme; davaları birinci derecede gören ve çözümleyen mercii
bi-eyyi-hâl :herhalde; mutlaka; elbette
bigüna :herhangi bir
bi-hakkın :hakkıyle; hakkı olarak, gerçekten; tamamiyle
bi-haseb-il verase :veraset nedeniyle; verasetten doğma
bi-hükm'ül-kanun : kanun hükmü gereğince; yasa kuralı ile
bila :... sız (olumsuzluk eki)
bila kayd ü şart: kayıtsız ve şartsız
bila tebliğ: tebligat yapılamadan
bil-ahire: sonra; sonradan; belahere
bilakis :tersine olarak; tam tersine; aksine; sonunda
bila-müddet: süresiz
bilanço :Bir kuruluşun, belli bir tarihte, alacaklı ve borçlu bulunduğu değerleri gösteren özet muhasebe cetveli; işletmenin finansal durumu ve faaliyet sonuçlarını gösteren tablo
bila-sebeb :sebepsiz
bilâtefrik :tefrik etmeksizin; ayırmaksızın
bilbeyyine: delil ile; tanık ile; ispat ile
bil-cümle: bütün; hepsi; tamamı
bil-farz: tutalım ki; diyelim ki; sayalım ki; söz gelişi
bilfiil :gerçekten; fiilen; hakiki olarak; iş olarak; iş
edinerek
bililtizam: bile bile
Bilirkişi :Çözümlenmesi özel veya bilimsel bilgiye dayanan konularda düşüncesine başvurulan kimse, uzman, ehlihibre, ehlivukuf, eksper
bilistirdad :geri alarak; geri alınarak
bilmuvafakat :razı olarak
bilmüzakere :müzakere ederek; üzerinde görüşüp tartışarak
bilmüzayede: artırma ile; artırarak
bi-l-rü'ye :görerek; görülerek
bilumum: bütün; hep; kamu; -in hepsi
bî-ma'nâ: manasız; anlamsız
binâberin: bundan dolayı; bunun üzerine; bu nedenle
binâen :(binaen) ...den dolayı; ...den ötürü; ...için;
binâen-alâ-zâlik :bundan dolayı; bunun üzerine
binâen-aleyh :bunun üzerine; dolayısıyla; bundan dolayı (binaenaleyh)
bi-n-netîce :netice olarak; sonuç olarak
binniyabe :naip eliyle; vekillik ile; vekaleten
bırakıt: Miras , kalıt
bitap :bîtâp - bitkin; güçsüz; takatsız; yorgun
bî-taraf :bi-taraf - tarafsız; yansız
bi-t-tabi :tabiatiyle; doğal olarak
bloke çek : Keşideci tarafından anlaşmazlığın çözümüne kadar ödemenin durdurulduğu çek türü
bölünebilir edim: Niteliğinde veya değerinde esaslı bir değişme olmaksızın, birden ziyade parçalara ayrılarak ifa edilebilen edim
bölünemez edim : Niteliğinde veya değerinde esaslı bir değişme olmaksızın, birden ziyade parçalara ayrılarak ifa edilemeyen edim
bono : Bir kimsenin diğer bir kimseye veya onun emir ve havalesine, belirlenen vadede, belirli bir tutarı ödeme taahhüdünü içeren, özel biçim ve hükümlere tabi ticari senet; emre yazılı senet
borç ilişkisi : İki taraf arasında mevcut olup bir şeyin verilmesi,yapılması veya yapılmamasını öngören hukuki bağ
boşanma davası :Eşlerden birinin evlilik birliğine son verecek kararı elde etmek için açtığı dava.
boşanma ilamı :Mahkemenin boşanmayı kesin hükme bağladığını belirterek verdiği resmi belge.
bünye: vücut yapısı; yapı, beden; vücut; yapılış; kuruluş
bürûz ;belirme; ortaya çıkma (büruz)
butlan : geçersizlik