Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
11 Mayıs 2011       Mesaj #20
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
#6 (mesaj-linki)
Keten Prenses

YUMURTALARINI ARKASINA YAPIŞTIRARAK HAFTALARCA TAŞIYAN KURBAĞA

Tam boy gormek ıcın tıklayın.

Avrupa'da yaşayan ebe kara kurbağası, yaşamının büyük bölümünü karada, sudan uzakta olmayan toprak oyuklarında geçirir. Bu kurbağanın en büyük özelliği yumurtalarını taşıyabilecek şekilde benzeri olmayan bir derisinin olmasıdır.

Bu kurbağalar karada çiftleşirler. Dişi kurbağa, yumurtalarını yere bırakınca, erkek kurbağa onları döller. Yarım saat sonra, erkek kurbağa yumurtaları ipe dizer gibi birbirine yapıştırır ve sonra bunları arka ayaklarının üzerine de yapıştırır. Daha sonraki birkaç hafta nereye gitse, seke seke yumurtalarını da yanında taşır. Sonunda yavruların yumurtadan çıkacağı zaman suya atlar. Yumurtaların yapışık olduğu arka ayaklarını, tüm tetarlar çıkana kadar suda tutar. Daha sonra karadaki oyuğuna döner.

--------------------------------------------------------------------------------


30-03-2009 #7 (mesaj-linki)
Keten Prenses

Kurbağa

Vikipedi, özgür ansiklopedi


Kurbağa


1989'dan beri rastlanılmayan ve soyunun tükendiği kabul edilen bir kurbağa türü: altın kurbağa (Bufo periglenes). Bilimsel sınıflandırma Üst âlem: Eukaryota Âlem: Animalia Şube: Chordata Sınıf: Amphibia Takım: Anura
Merrem, 1820 Anura (kurbağalar) takımına dahil olan alt takımlar ve ilgili familyaları içeren ayrıntılı sınıflandırma için metne bakınız. Dağılım haritası Kurbağaların dünya üzerindeki yayılım alan (siyahla gösterilmiş).
Kurbağa, iki yaşamlılar (Amphibia) sınıfındaki türlerin %88'ini ve Anura takımını oluşturan hayvanlardır. Anura, Yunanca'daki "yokluk" ön eki olan "an-" ile yine Yunanca'da "kuyruk" anlamına gelen "oura" sözcüklerinden türetilmiş bir terimdir ve "kuyruksuz" demektir.
Erişkinlerinin uzun arka bacaklar, tıknaz gövde, araları zarlı parmaklar, çıkık gözler ve kuyruksuzluk gibi özellikleri bulunan kurbağaların büyük çoğunluğu yarı sucul bir yaşam sürer ama tırmanarak ya da zıplayarak karada da rahatça hareket edebilirler. yumurta ile çoğalırlar. Yumurtalarını tipik olarak su birikintileri, gölcük ya da göllere bırakan kurbağaların iribaş adı verilen ve suda gelişen larvalarında ön ve arka bacaklar yokken, su içinde soluyabilmek için solungaçlar ve yüzebilmek için yüzgeçli kuyruk vardır. Çoğunluğu otçul olan ve solungaçlarından süzülen alglerle beslenen iribaşlardan başkalaşan erişkin kurbağalar, sıklıkla eklem bacaklıları, karından bacaklıları ve halkalı solucanları içeren etçil bir yaşam sürerler.
Özellikle çiftleşme döneminde belirginleşen ve halk arasında "vıraklama" olarak anılan seslenişleriyle dikkat çeken kurbağalar, ekvatordan kutup altı bölgelere kadar olan, geniş bir yayılım alanında bulunurlar. Çoğunluğu tropik yağmur ormanlarında olmak üzere, toplam 33 familyaya dağılmış yaklaşık 5250 türü bulunan bu canlılar, çeşitliliği en fazla olan omurgalılardandır. Ancak, kimi kurbağa türlerinin giderek azalan sayıları da dikkat çekmektedir. Kurbağalar yazın toprağın altında kurur.

--------------------------------------------------------------------------------


19-02-2010 #8 (mesaj-linki)
Misafir Bazı kurbağaların kış uykusu sırasında vücutlarında buz kristalleri oluştuğu keşfedilmiştir. Kışın don olaylarının görüldüğü coğrafi bölgelerde yaşayan bu canlılarda kış uykusuna yattıklarında hiçbir hayat belirtisi görülmez. Kalp atışı, nefes alışverişi ve kan dolaşımı tamamen durmuştur. Buz; kurbağanın derisini, karnını ve kas liflerini tamamen kaplamıştır. Aort damarı kesildiğinde dahi kanama olmaz.; kalp ve diğer hayati organlar soluk bir renktedir. Kol ve bacaklar sert, gözler ise pusludur. Buzlar çözüldükten sonra görülen ilk hayat işareti kalbin tekrar atmaya başlamasıdır. Hayvan ilk önce seri halde nefes alıp verir. Ağaç kurbağası gibi diğer canlılardaki en önemli özellik bol miktarda glukoz üretebilmektir. Glukoz, donmuş kurbağanın vücudunda oldukça önemli bir rol oynar. Hücrelerden su çekilmesini önleyip, büzülme olayını engellediği için kurbağanın hücreleri bu donma olayından hiçbir zarar görmez