Arama


_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
12 Mayıs 2011       Mesaj #5
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye

Ateş Böceği Nedir? Ateş Böceklerinin Özellikleri


Ateş böceği, ilginç olan özellikleri nedeniyle birçok kişi tarafından bilinen bir böcek türüdür. Bilindiği gibi ateş böceği, arkasından ışık saçan bir böcektir. Bu nedenle birçok kişinin ilgisini çekmiştir. Yaz aylarında karanlık bölgelerde yerde beliren bu böcek yeşil ya da sarı renkte ışık vermektedir. Yerde bir led lamba gibi yanan bu böcek bazı zamanlarda ışığını yakıp yakıp söndürür. Bu nedenle karanlık bölgelerde rahat bir şekilde kendisini gece vakitlerinde gösterir. Ateş böcekleri kanatlı hayvanlardır. Bu nedenle bu böcekleri havada parlayarak uçarken de görebilirsiniz.

Ateş böcekleri, herhangi bir canlının kendisine yaklaşması durumunda kendisini saklaması için ışığını söndürür. Bu da aslında onun bir saklanma biçimidir. Bu böcek türü, ışık saçtığı için eski zamanlardan beri bu böceğe ülkemizde ateş böceği denilmektedir. Bilimsel olarak duruma bakıldığında bu böceklerin ortama yaydıkları ışık soğuk ışıktır. Bu ışık türünü, günümüzde var olan en ciddi teknolojileri kullanarak bile henüz üretemedik. İnsanoğlunun birleşimi ile yapılamayan soğuk ışıl, yaradılış itibari ile küçük bir böcek tarafından rahat bir şekilde yapılmaktadır. Günümüzde de henüz bu ışığı üretecek teknolojiye ulaşılamadı. Bu ışığın yapay olarak üretilebilmesi için yüzyıllardır bilim insanları bu böcek üzerinde çalışarak nasıl bir sistemle ışık ürettiğini araştırmaktadır. Bu böceğin incelenmesine kadar birçok bilim adamı, sürtünmenin gerçekleşmeden herhangi bir şekilde ışık üretiminin yapılamayacağına inanıyordu. Fakat ateş böceği, bilimsel olarak incelendikten sonra sürtünme olmadan da ışık üretilebileceği kendiliğinden anlaşılmış oldu.

Ad:  Ateş böceği-2.jpg
Gösterim: 2327
Boyut:  23.4 KB
Yaşadığı yerler: Ilıman iklim bölgelerinde çiçekler ve küçük bitkiler üzerinde bulunurlar. Özellikleri: 11- 18 mm uzunlukta. Erkekleri kanatlı, larva ve dişileri kanatsız olup, kurda benzer. Ilıman ormanlarda 2,5 cm boyunca olanlarına da rastlanır. Çeşitleri: İki binden fazla türü vardır.Bahar ve yaz ayları geceleri uçarken yanıp sönen ışıkları ile tanınan, kınkanatlılar takımından bir böcek. Erkekleri kanatlı, dişileri kanatsız olup larvalarına benzerler. Bazı çeşitlerinde erkek, dişi ve larvalar da ışık üretir. Bu özelliklerinden dolayı bazı bölgelerde dişi ve larvalara “yıldız kurdu” adı verilir. Her türün kendisine has sinyal şifresi vardır. Kuzey Amerika’da bazı çeşitlerin dişileri de kanatlı ve ışık üreticidir. Bütün ateşböceklerinin larva ve erginleri etçil olup, yumuşakça böcek ve böcek larvalarıyla beslenir.

Işık organları karın bölümünün son kısmında bulunur. Saydam bir kütüküla tabakası ile örtülüdür. İç kısmı fotojenik hücreler ve otomobil farları gibi ışığı yansıtıcı bir tabakadan müteşekkildir. Işık organında üretilen yağa benzer “ Lüsiferin” maddesi “Lüsiferinaz” enziminin katalizörlüğünde kademeli olarak oksijenle yakılır. Bu kimyasal olayda ışık meydana gelir. Hava oksijeninin kontrollü tüketimine bağlı olarak ışık zaman zaman yanıp söner. Bu yanıp sönmeler eşlerin birbiriyle haberleşmesini sağlar. Ateşböceğinin ürettiği ışık, yavaş yavaş meydana gelen oksitlenme sonucu kimyasal enerjinin ışığa dönüşmesidir. Çıkan ışık tamamen soğuktur. Isı kaybı yoktur. Verim % 100’dür. Kullandığımız Elektrik ampülünde enerjinin % 10’u ışık % 90’ı ise ısı kaybıdır. Yapılan ince hesaplara göre, eğer bir ateşböceği büyük bir sokak lambası kadar olsaydı, bütün bir mahalleyi gündüz gibi aydınlatırdı.

Siam’da geceleri nehir kıyısındaki “Ton Lampoo” ağaçlarını saran ateşböcekleri bir dakikada 120 defa parıldayıp söndüklerinden ortalık yarım saniye aralıklarla şimşek çakmış gibi aydınlanır ve ardından zifiri karanlığa boğulur. Jamaika’da ateşböcekleri o kadar parlak ve ışıklıdır ki, dallarda toplandıkları zaman beş yüz metre uzaktan ağaçlar alevler içinde yanıyormuş hissini verir.

Ateş böcekleri vücutlarının içinde yeşil-sarı ışıklar üretirler. Işık, ateş böcekleri için haberleşme aracıdır. Işıkları ile çiftleşme mesajı verirler ya da düşmanlarına karşı savunma amaçlı bu ışığı kullanırlar. Düşmanları ateş böceklerinin tatlarının kötü olduğu mesajını ışıklara bakarak anlar ve onları yemekten vazgeçerler.

Bu böceklerin en önemli özellikleri ise ışıktan en çok verimi elde etmeleri ve neredeyse hiç enerji kaybetmemeleridir. Ateş böcekleri, bu özellikleri nedeniyle yıllardır bilim adamları için araştırma konusu olmuşlardır. Ancak sürdürülen tüm araştırma ve çalışmalara rağmen insanlar ateş böceklerinin ürettikleri kadar verimli bir ışık henüz üretememişlerdir.

Bir canlının ışık üretebilmesi, aynı zamanda da bu ışığın ısısından etkilenmemesi çok şaşırtıcıdır. Bunun nedenini şöyle açıklayabiliriz. Yanan lambaların ışığın yanında ısı da saçtığını siz de fark etmişsinizdir. Yanan bir ışık kaynağını örneğin bir ampulü ellemeye kalksanız, elinizin yandığını hissedersiniz. Bu durumda aklınıza nasıl olup da ateş böcekleri bu sıcaklıktan dolayı zarar görmüyorlar diye bir soru gelmiş olabilir. İşte şaşırtıcı olan da budur. Işık üreten canlılar kendi ürettikleri sıcaklıktan hiç etkilenmezler. Çünkü ışık saçan canlıların ürettikleri ışık, bizim aydınlanmak için kullandıklarımızdan tamamen farklıdır. Bu ışığa soğuk ışık denmektedir ve bu tür ışık üretiminde dışarıya ısı verilmez. Bu nedenle bu tür ışık üretimi çok verimlidir. Bilim adamları da yıllardır bu ışık türünü taklit etmeye çalışmaktadırlar.

Ateş böceklerinin yanı sıra çeşitli deniz altı canlıları, böcekler ve daha pek çok canlı türü de kendi ışıklarını kendileri üretirler. Her birinin ışığı üretim şekilleri, kullanım alanları, süreleri ve üretilen ışığın cinsi gibi özellikleri birbirinden çok farklıdır. Ve her biri ayrı birer harikadır.

Bu canlılara ışık üretebilecekleri sistemleri veren, bu sistemlerin devamlılığını sağlayan ise elbette canlıların kendileri değildir. Tesadüfler sonucunda ışık üretebilecek bir sistemin canlının bedeninde meydana gelmesi mümkün değildir. Üstelik bu üretimi yaparken canlının kendine hiçbir zarar vermeyecek kadar mükümmel bir yapının ortaya çıkması da mümkün değildir. Işık saçan tüm canlılar Allah'ın üstün yaratma sanatının delillerindendir. Allah sonsuz bilgi, akıl ve kudretinin delillerini, yarattığı canlılar vasıtasıyla bizlere tanıtmaktadır. Aynı zamanda insanlara, ne kadar çalışırlarsa çalışsınlar, doğadaki bu kusursuz mekanizmaları Rabbimizin dilemesi dışında var etmeye güçleri yetmeyeceğini hatırlatmaktadır.

Ateş böceklerinin en önemli özelliklerinden biri vücudunda bulunan enerjinin tümünü ışığa dönüştürebilmesidir.

Yaz geceleri ışık saçarak uçan ateş böceklerinin karın bölgesinden yeşile yakın bir ışık yayılır. Karın, saydam görünüşüyle sanki içinde minik bir ampul varmış gibi parıldar. Kınkanatlılar takımının bir eklembacaklı türü olan ateş böceğinin uzunluğu 11-18 mm.dir. dişilerinin kanatları olmadığı için uçamaz, toprak ve yaprakların üstünde dolaşırlar. Erkek ateş böcekleri uçar ve ışıkları ile birbirlerini bulurlar.

Bütün böcekler gibi ateş böcekleri de yumurtayla çoğalır. Yumurtadan çıkan larva toprak altında ya da ağaç kovuklarında yaşarlar. Özellikle bağ ve bahçe salyangozlarıyla beslenirler. Yani etçildirler. Avlarını ısırarak alt çenelerinden salgıladıkları bir zehirle felce uğratır, sonra parçalayıp yavaş yavaş yerler.

Ateş böceğinin soğuk ışık yani biyolüminesans (canlı ışıma) özelliği bir tabiat harikasıdır. Ateş böceğinde soğuk ışığın meydana gelmesi solunum yoluyla olur. bu minik böcekler kimyasal enerjiden ısı kaybetmeksizin ışık üreten üstün yapılışta bir organa sahiptir.

Ateş Böceklerinin Gizemi

Ad:  Ateş Böceği.jpg
Gösterim: 6750
Boyut:  16.6 KB

Yaşamı paylaşmış olduğumuz ekosistem içerisinde hayvanların kendine has özellik ve yetenekleri, onları oldukça ilginç ve gizemli kılmaktadır. Özellikleriyle kendisini bu konuma sokan hayvanlardan birisi de, ateşböceğidir.

Yaz gecelerinde karanlıkta parlamasıyla bilinen bu böceğin saçtığı ışık, bir hayli ilginçtir ve bilim dünyası tarafından taklit edilmeye çalışılmaktadır. Daha çok yaz gecelerinde uçarken görülen ve etrafa sarı-yeşil tonunda ışık saçan ateş böceğinin ışığı, yanıp sönme özelliğine sahiptir. Böceğin yanına yaklaşıldığında ise, bu ışık tamamen sönerek tehlikelerden korunmuş olunur. Bu böceğin yaydığı ışığın, sıcaklıkla ya da ateşle herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır.

Ateşböceğinden parlayan ışığın bilimsel adı, soğuk ışıktır. Bu böceklerden çıkan soğuk ışığı, günümüz ileri teknolojisi yapay bir şekilde üretememiştir ve bu konuda çalışmalar da devam etmektedir. Bu konuda çalışan bilim adamları, tabiatın sahip olduğu bu teknolojiyi yapay bir şekilde üreterek, insanlığın hizmetine sunmayı amaçlamaktadır.

Bu böceğin ışık yayma özelliği, bilim adamlarını da şaşırtmış durumdadır. Çünkü daha yakın bir döneme kadar ışığın, sadece sürtünme veya ısı yoluyla elde edilebileceğine inanılmaktaydı. Öyle ki, bir ampule verilen enerjinin sadece %4, florasan ampüle verilen enerjinin ise %10 kadarı ışığa dönüşebiliyordu. Aynı durumun, ateşböceğinin yaydığı ışıkta da var olduğu sanılmaktaydı. Fakat durum biraz farklıydı. Çünkü bu böcekler, ışık yaymak için kullandıkları enerjinin %100’ünü ışığa çevirebilmekteydi.

Bu böceklerin ışık fonksiyonunda yer alan kademeleri incelemek neredeyse imkansızdır. Çünkü bu böceklerin ışık verme reaksiyonları oldukça hızlıdır. Bu durum da, ateşböceklerinin nasıl ışık çıkardığına dair ortaya atılan teorilerin doğrulunu kanıtlayamadığı anlamına gelir. Araştırmalar sonucu kesinleşen bilgiler ise, bu ışık yayma eylemi moleküler bir seviyede meydana gelen kimyasal işlemdir. Bu işlemde bazı moleküller ayrışmaya uğrayarak var olan enerjiyi daha üst seviyelere çıkarır ve artı duruma geçen bu enerjinin ışığa dönüştürüldüğüdür.

Bu böceklerin karın kısmında bulunan ışık organında yer alan ve gudde denilen maddelerden, iki ana kimyasal madde üretilir. Bu kimyasal maddelerin ise, ışık üretmede rolü bulunmaktadır. Üretilen bu ana kimyasal maddelerden birisi yapay olarak üretilirken, diğeri hala laboratuar ortamında üretilememiş durumdadır. Yapay olarak üretilemeye çalışılan bu iki kimyasalın birleşmesi, ışık yaymaya tam olarak yetmemektedir. Yapılan araştırmalarda böceğin ışık verme anında, bu iki kimyasalın oksijenle desteklendiği ortaya konulmuş durumdadır. Araştırmalar sonucu bir türlü ortaya konulamayan durum ise, bu ışığı açıp kapatan mekanizmanın ne olduğudur.

Gizemi hala çözülmeyi bekleyen ateşböceklerinin erkekleri uçabilirken, dişilerin kanatları bulunmamaktadır. Erkekler, böceklerini gece dişi aramak için yakmaktadırlar ve bu ışık verme süresi 3 saati bulabilmektedir. Bu böceklerin ilginç bir özelliği daha bulunmamaktadır. Bu böcekler salyangozları ısırır ve zehirler. Sonra da salyangozla beslenirler. Eğer bu böcek kazara da olsa yenilirse, onu yiyen canlı kusmak zorunda kalır ve bir daha asla ateşböceği yemez. Kusmaya neden olan şey ise, böcekte parlamaya neden olan kimyasal maddelerdir.

Ateş Böceği Işığının Sırrı ?


Yaz gecelerinin karanlığında otların arasında veya havada uçarken parıldayan, yanıp sönerek sarı-yeşil bir ışık veren bir böceğin ateşböceği oluğunu biliriz hepimiz. Yanına yaklaşıldığında ışığını söndürür, gece karanlığında izini kaybettirip uzaklaşır... Peki, ateşböceği ışığını nasıl, hangi “elektrik” kaynağıyla üretip yayıyor, hiç düşündünüz mü ?

Aslında bu böceğin verdiği ışığın ateşle veya sıcaklıkla bir alakası yoktur. Bu ışıldamanın bilimsel adı “soğuk ışık”tır, ki günümüz teknolojisi bu ışığı henüz yapay olarak üretmeyi başarabilmiş değildir..

Bilim insanları dünyada milyonlarca yıldır mevcut olan bu tabiat teknolojisinin önce çalışma mekanizmasını çözmek sonra da taklit ederek insanlık hizmetine sunabilmek için çalışmalarına hala devam etmektedirler. Kısa bir zaman öncesine kadar sürtünme veya ısı olmadan ışık elde etmenin imkansız olduğuna inanılıyordu. Nasıl ki normal bir ampul kendisine verilen enerjinin yüzde 4’ünü, floresan ampul ise yüzde 10’unu ışığa dönüştürebiliyor, geri kalanını ısı olarak yayıyorsa, ateş böceğinde de benzer bir durum olduğunu sanılıyordu.

Ancak bilimadamları, böceğin bu iş için kullandığı enerjinin tamamını ışığa dönüştürebildiğini tespit edince hayrete düştüler !

O halde ateşböceğinin ışık üretme mekanizması nedir, nasıl çalışır? Aslında ateş böceklerinin ışık verme reaksiyonları o kadar hızlıdır ki, bu fonksiyonun kademelerini incelemek hemen hemen imkânsızdır. Yani ışık üretim mekanizması hakkındaki bilgiler hala teoride kalmaktadırlar. Kesin olarak bilinen, bunun moleküler seviyede, böceğin hücrelerinin içindeki moleküllerde kimyasal bir işlem olduğudur. Bazı moleküllerin ayrışarak daha yüksek enerjili hale geçebildikleri ve bu fazla enerjiyi ışığa dönüştürebildikleridir.

Ateş böceğinin karın bölgesindeki ışık organında bulunan guddelerden ışığın elde edilmesine iki ana kimyasal madde neden olur. Bunlardan ilkinin kimyasal yapısı çözülebilmiş ve hatta yapay olarak da elde edilmiştir. İkincisinin ise yapısındaki gizem çözülebilmiş ama sentetik olarak üretilmesi hala mümkün olamamıştır.

Bu arada, ateş böceklerinde üretilen bu iki kimyasal birleşiminin ışık vermeye tam olarak yetmediği de anlaşılmış. Bilimadamları, ışığın oluşumu için, böceğin ışık bölgesine yakın bulunan solunum organının ışık verme anında burayı oksijenle beslemesi gerektiğini tespit etmişler. Ama hala bilinmeyen bir şey daha var; o da şu ki: bu ışığı hangi şalterin açıp kapadığıdır ?!

Işık yerinin içinde bulunan parlayan kimyasal maddenin bir başka şaşırtıcı özelliği daha var: ateşböceğini yanlışlıkla yiyen bir hayvanın midesi bozulur ve kusmak zorunda kalır. Bu şekilde o hayvan, ateşböceğini yemeye bir daha asla teşebbüs etmez.

Bu ilginç böceklerin 2 bin çeşidi var dünyada. Erkekleri uçabilirken dişileri kanatsızdırlar. Erkekler dişileri aramak için geceleri uçarlar ve ışıklarını birbirleri ile iletişim kurmak için kullanırlar. En iyi ışık verimini ise gelişmiş dişiler verir. Ateş böcekleri geceleri 3 saat süreyle ışık verebilme özelliğine sahipler.

-derlemedir.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen perlina; 17 Mart 2017 11:03
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.