Arama


ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
18 Mayıs 2011       Mesaj #1
ener - avatarı
Ziyaretçi

Çatalhöyük


Konya’nın 52 km güneydoğusunda, Çumra ilinde Tarihöncesi yerleşmesi.
Ad:  ÇATALHÖYÜK1.jpg
Gösterim: 1187
Boyut:  79.4 KB
Doğudaki Neolitik Çağa, batıdaki Kalkolitik Çağa ait olan yan yana iki höyükten oluşmaktadır. İngiliz arkeolog James Mellaart tarafından 1958’de saptanmış, 1961’de de kazılmaya başlamıştır. Mellaart’ın başka bir arkeolojik buluntu konusunda Türk makamlarının istediği bilgiyi vermekten kaçınması üzerine 1963’te durdurulan kazı, iki yıl sonra O. Gumey yönetiminde yeniden başlamıştır. Ama Gurney’nin, bu kazıda asistan olarak bulunan Mellaart’ı kendi yerine bırakıp ayrılması üzerine kazı izni iptal edilmiştir.

Üst üste 14 katın saptandığı Doğu Çatalhöyük, Karbon-14 yöntemiyle İÖ y. 6500-5650 arasına tarihlenmiştir. Yerleşme birbirine bitişik, ama duvarları ayrı evlerden oluşmaktadır. Bütünüyle kerpiçten ve farklı yüksekliklerde yapılmış tek katlı, düz damlı evlerin arasında yer yer avlular varsa da, sokak bulunmamaktadır. Evlere birbirlerinin damlarından geçilerek ulaşılmakta, kapı bulunmadığı için içeriye tepedeki bir delikten ve bir merdiven aracılığıyla girilmektedir. Dikdörtgen planlı evler çoğunlukla bir büyük ve bitişiğindeki by; iki küçük odadan (depo, kiler) oluşmakta, küçük odalara duvarlardaki deliklerden geçilmektedir.

Odalarda oturmak için topraktan sekiler yapılmıştır. Bu sekilerin altına, açık havada çürütüldüğü sanılan ölülerin kemikleri gömülmüştür. Az sayıda dizleri karnına çekik durumda (hoker) gömülmüş insan iskeleti de bulunmuştur. Ölülerin yanına armağan olarak erkekler için çeşitli silahlar, kadınlar için takı ve süs eşyası konmuştur. Bazı ahşap eşya, ile kürk, deri ve kumaş parçaları da ele geçen mezar armağanları arasındadır.

Çatalhöyük yerleşmesinde pek çok kutsal mekân ya da tapmak vardır. Sayı olarak hemen hemen her iki eve karşılık bir tapmak düşmektedir. Ev olsun, tapmak olsun, bütün yapıların duvarları aralıklarla konmuş ağaç dikmelerle pekiştirilmiştir. Bunların arasında kalan sıvalı yüzeyler evlerde geometrik bezeklerle, tapmaklarda daha renkli av sahneleriyle ve din törenlerini canlandıran resimlerle doldurulmuştur. Tapmak duvarlarında ayrıca koç ve boğa başları, leoparlar, boğa doğuran tanrıça vb gibi kilden yapılmış kabartmalar da yer almaktadır.
Çatalhöyük’teki önemli küçük buluntular arasında taştan ve pişmiş topraktan, en büyükleri ancak 30 cm’yi bulan insan ve hayvan heykelcikleri de vardır. Bunlar, bazen iki yanında leopar olan bir ana tanrıçayı, kucaklaşan bir tanrı çiftini, kucağında çocuğunu emziren ya da panter yavrularını tutan bir ana tanrıçayı temsil etmektedir.

Çatalhöyük’te ele geçen çanak çömlek parçalan çok değildir, ama gene de bunlann, kilden yuvarlanarak yapılan bantların halka biçimine getirildikten sonra üst üste konmasıyla oluşturulduğu anlaşılmaktadır.

Aletlerin çoğu doğal camdan (obsidyen) yapılmıştır. Ok ve mızrak uçları çoktur. Çakmaktaşından kazıyıcı ve oraklar da yaygındır. İlk yerleşmelerde aletler daha büyüktür. Üst katlarda ise boyutlarının küçüldüğü görülür. Cilalı ve sürtme taştan baltalar, öğütme ve perdah taşları (açkılayıcı), havan elleri, tokmaklar çok boldur.

Çatalhöyük’te köpeğin, en alt katlardan beri evcil olduğu görülür. Bulunan kemiklere göre en çok sığır eti yenmiş, öbür hayvanlar daha az avlanmıştır.

İlk yerleşmelerde yalnızca avcılık ve toplayıcılıkla geçinen Çatalhöyük insanları VI. kattan sonra tarıma geçmiş, kaplıca (einkorn) ve germik (emmer) buğdaylarıyla ekmeklik buğday, yalın arpa ve bezelye gibi tahıl çeşitlerini yetiştirmişlerdir. Ayrıca sığırı evcilleştirmişler, ama avcılığı da yoğun olarak sürdürmüşlerdir.

Batı Çatalhöyük’te İÖ 5500-5000 arasına, Kalkolitik Çağın başlarına tarihlenen bir yerleşme izlenir. Buradaki kazılar bir mevsim sürmüş ve yalnız iki sondaj çukuru açılmıştır. Bu nedenle ele geçen buluntular ancak sınırlı bilgi vermektedir. Çanak çömlek buluntuları oldukça ilginçtir. Bunların en yaygını omurgalı, geniş ağızlı kaplardır. Hamurlarında samanın katkı olarak kullanılmadığı çanak çömlekler iyi pişmiştir ve bazen astarlıdır. Bej ya da krem rengi açık renk zemin üstüne kahverengi, kırmızımsı kahverengi, pembe ya da kırmızı bantlar arasına yerleştirilmiş geometrik örgelerle bezenmiş, önce mat bir boya ile astarlanıp, sonra açkılanmışlardır.

kaynak: Ana Britannica
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 0 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 10 Ağustos 2016 01:12