Arama


Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
8 Kasım 2005       Mesaj #68
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ayakkabıcı, yeni getirdiği malları vitrine yerleştirirken, sokaktaki bir çocuk onu seyretmekteydi.
Okullar kapanmak üzere olduğundan, spor ayakkabılara rağbet fazlaydı. Gerçi mallar lüks sayılmazdı ama, küçük bir dükkân için yeterliydi.

Onların en güzelini ön tarafa koyunca, çocuk vitrine doğru biraz daha yaklaştı.
Fakat bir koltuk değneği kullanmaktaydı. Hem de güçlükle...
Adam ona bir kez daha gözattı. Üstündeki pantolonun sol kısmı, dizinin alt kısmından sonra boştu. Bu yüzden de sağa sola uçuşuyordu.
Çocuğun baktığı ayakkabılar, sanki onu kendinden geçirmişti. Bir müddet öyle durdu. Daldığı hülyadan çıkıp yola koyulduğunda, adam dükkândann dışarı fırlayıp:

- "Küçüüük!" diye seslendi."
Ayakkabı almayı düşündün mü?
Bu seneki modeller bir hârika!"

Çocuk, ona dönerek:
- "Gerçekten çok
güzeller!" diye tebessüm etti,
"Ama benim bir bacağım doğuştan eksik".
- "Bence önemli değil!" diye atıldı adam.
"Bu dünyada her şeyiyle tam insan yokki! Kiminin eli eksik,
kiminin de bacağı.
Kiminin de aklı veya vicdanı."

Küçük çocuk, bir şey
söylemiyordu. Adam ise konuşmayı
sürdürdü
.- "Keşke vicdanımız eksik
olacağına, ayaklarımız eksik olsa idi."

Çocuğun kafası iyice
karışmıştı. Bu sefer adama doğru
yaklaşıp:

- "Anlayamadım!. dedi.
Neden öyle olsun ki?"

- "Çok basit!" dedi,
adam. "Eğer vicdan yoksa,cennete giremeyiz.
Ama ayaklar yoksa, problem değil. Zaten orda tüm
eksikler tamamlanacak.
Hâtta sakat insanlar, sağlamlara oranla, daha fazla mükâfat görecekler..."

Küçük çocuk, bir kez daha
tebessüm etti. O güne kadar çektiği acılar, hafiflemiş
gibiydi. Adam, vitrine işâret ederek:

- "Baktığın ayakkabı,sana yakışır!" dedi. "Denemek istermisin?"

Çocuk, başını sağa sola sallayıp:

"Üzerinde 30 lira yazıyor" dedi, "Almam mümkün değilki!"

-"İndirim sezonunu senin için biraz öne alırım!"dedi adam,
"Bu durumda 20 liraya düşer. Zâten sen bir tekini alacaksın, o da 10 ira eder."

Çocuk biraz düşünüp:

- "Ayakkabının diğer teki işe yaramaz!" dedi,
"Onukimalacak ki?"

- "Amma yaptın ha!" diye güldü adam. "Onu da, sağ ayağı eksik olan bir çocuğa satarım."

Küçük çocuğun aklı, busözlere yatmıştı. Adam, devam ederek:
-"Üstelik de öğrencisin değil mi?" diye sordu.

-"İkiye gidiyorum!" diye atıldı çocuk, "Üçe geçtim sayılır."
- "Tamam işte!" dedi adam.
"5 Lira da öğrenci indirimi yapsak, geri kalır 5lira.
O da zâten pazarlık payı olur. Bu durumda ayakkabı senindir, sattım gitti!"

Ayakkabıcı, çocuğun şaşkın bakışları arasında dükkâna girdi.
İçerdeki raflar,onun beğendiği modelin aynıyla doluydu. Ama adam, vitrinde olanı
çıkarttı. Bir tabure alıp döndükten sonra, çocuğu oturtup yeni ayakkabısını giydirdi. Ve çıkarttığı eskiyi göstererek
- "Benim satış işlemim bitti!" dedi,
"Sen de bana, bunu satsan memnun olurum."

- "Şaka mı yapıyorsunuz?"diye kekeledi çocuk, "Onun tabanı delinmek üzere. Eski
bir ayakkabı, para edermi?"

-"Sen çok câhil kalmışsın be arkadaş..." dedi adam,
"Antika eşyalardan haberin yok herhâlde. Bir antika ne kadar eski ise, o kadar para tutar. Bu yüzden ayakkabın, bence en az 30-40 lira eder."

Küçük çocuk, art arda yaşadığı şokları üzerinden atabilmiş değildi.
Mutlaka bir rûyada olmalıydı. Hem de hayatındaki en güzel rûya.
Adamın, heyecandan terleyen avuçlarına sıkıştırdığı kâğıt
paralara göz gezdirdikten sonra, 10 liralık
banknotu geri vererek:

- "Bana göre 20 lira yeterli." dedi. "İndirim mevsimini başlattınız ya!"

Adam onu kıramayıp parayı aldı. Ve bu arada yanağına biröpücük kondurdu. Her
nedense içi içine sığmıyordu. Eğer bütün mallarını bir günde satsa, böyle bir mutluluğu bulamazdı.

Çocuk, yavaşça yerinde doğruldu.
Sanki koltuk değneğine ihtiyaç duymuyordu.
Sımsıcak bir tebessümle teşekkür edip:
- "Babam haklıymış!"dedi.

"Sakat olduğum için üzülmene hiç gerek yok! demişti."

* Her Rüzgar Savuracak
Bir Toz bulur,

* Her hayat Yaşanacak Bir Can Bulur,

* Her Umut Gerçekleşecek Bir Düş Bulur

* Bulunmayacak Tek Şey
Senin Benzerindir
Son düzenleyen Blue Blood; 8 Kasım 2005 12:10