Arama

Kur'an-ı Kerim Tefsiri - Tek Mesaj #2

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Eylül 2006       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Müfessir için gereken akademik şartlar

Kuran’ı Kerîmi tefsir etmeye aday müfessirler için akademik platformda iki ana başlık göze çarpmaktadır.
1- Hazırlanma ve yoğunlaşma dönemi
2- Pratik ve aktarma dönemi
A- Hazırlanma ve yoğunlaşma dönemi
Hazırlanma ve yoğunlaşma dönemine ait şartları şöyle sıralamak mümkündür:

a- Akîde ve Ahlak, Yönünden Hazırlanma ve Yoğunlaşma:

Bu konumda kişi, sahih bir itikat üzerine yetişip İslamî emir ve yasaklara uygun bir yaşantı seçmeli ve öğrendiklerini amel sahasında değerlendirmelidir. Nitekim Sahabei Kiram ezberledikleri 10 ayetle amel etmedikçe diğer ayetlere geçmezlerdi. Bu yaşantı biçiminin gerçekleşmesi şöyle olmalıdır.
1- Müfessir bid'atlardan kesinlikle kaçınmalı, ancak bu titizliği, onu yeni yorumlara açılmaya engel teşkil etmemelidir.
2- Arzu ve heveslerine uygun bir yaşantıya sahip, ayetleri kendi fikirleri doğrultusunda yorumlayan ve gerisini yok sayan inkarcı bir tip olmamalıdır.
3- Maksadı doğru, gayesi doğru olmalı, yaptığı işlerde her zaman Allah'ın rızasını ön planda tutmalı; "Bizim uğrumuzda uğraş verenleri, biz elbette yollarımıza iletiriz" ayetinin ifadesine uygun çalışma sergilemeyi kendisine gaye edinmelidir.
Müfessir, maksadın doğruluğuna olan samimiyeti elde etmek için dünyayı, gaye olmaktan çıkarıp iyi amellere ve ahirete hazırlığa vesile olarak kullanmalıdır. Bu takdirde kendisine Vehbi ilmin verilmesi ümit edilir.
Suyüti el- İtkan'da müfessirin " İlmi Mevhübe" ye (yani Ledunnî ilmine) de sahip olmasının gerektiğini söyler ve şöyle devam eder:
"Belki de sen îlmi Mevhübe yi zor zannediyor, böyle bir şeyi elde etmek insan kapasitesinin üstünde olduğunu tasarlıyorsun. Durum senin düşündüğün gibi değildir. Zira onu elde etmek, züht ve iyi ameller işlemekledir. Kalbinde bidat, kibir, boş arzular, dünya sevgisi olanlara vahyin manaları verilmez."

Sonra iddiasına delil olarak; "Yeryüzünde haksız yere büyüklenenleri ayetlerimden uzaklaştıracağım." ayetini getirir ve Süfyan b.'Uyeyne'nin "Ayetlerimden uzaklaştıracağım" ayeti için yaptığı “Onlardan Kuran’ı Kerîmi anlama melekesini soyup alacağım" yorumunu kaydeder."

b- Öğrenim ve Kültür Yönünden Hazırlanma ve Yoğunlaşma:

Müfessir adayı olan kimse, öğrenim ve kültür sahibi olmak için elinden gelen gayreti göstermek zorundadır. Bu birikime ulaşmakta iki merhalede mümkündür.

1- Hazırlık dönemi:
Bu dönem daha ziyade küçük yaşlarda başlatılan eğitimle mümkündür. Bu ilk eğitiminde;

a- Kuran’ın tümünü, -gerek kıraat gerekse tecvîd yönünden kusursuz bir okuyuşla öğrenecek ve ehliyetli öğreticiler tarafından ezberletilecektir. Zira bu ilim ileride gerek tefsir açısından gerekse önüne gelen değişik okunuşlardan seçim yapmada kendisine yardımcı olacaktır.
b- Hadis koleksiyonundan, özellikle Kur'an ayetlerinin tefsiriyle bağlantılı olan sahih hadisleri tanımalıdır.
c- Değişik bilim dallarından özet bilgileri elde etmelidir.

2- Akademik yoğunlaşma dönemi:
Bu dönemde özelde, Kuran’la bağlantılı olan ilimlerin tümünü, genelde yaşadığı dönemde revaç bulan ilimleri zeka ve kapasite durumuna göre elde etmeli ve bu ilimlerde yoğunlaşmaya çalışmalarıdır. Müfessir, çok değişik bilim dallarında ve kültürlerde yaygın bir bilgi sahibi olmak zorundadır. Zira Kuran’ın evrenselliği ve tebliğin geniş kitlelere yayılmasının gerekliliği, bu tür yoğun öğrenimi gerekli kılmaktadır.

Müfessir adayının özellikle yoğunlaşacağı ilimleri şöyle sıralayabiliriz.
a- Arap Dili ve Edebiyatı, (iştikak, lügat, sarf, nahv, meanî, beyan, bedi')
b- Dîni ilimler, bunlar; tevhîd, fıkıh, fıkıh usulü, rivayet ve dirayeti içeren
hadis ilmi. Kur'an kültürüyle bağlantılı tüm ilimler ; kıssalar, dahîl, nüzul sebepleri, muhkem ve müteşabih, nesh, i'cazu'l- Kur'an, müşkilü'l-Kur'an, Peygamber (s.a.v.)'in ve ashabının hayatım anlatan siyer ilmi.
c- Tefsir kaynaklarını ve yazarlarının tefsir metotlarını, yaşadığı zamanın müfessirlerini ve metotlarını, dünya çapında şöhret bulmuş müsteşriklerin tefsirle bağlantılı eserlerim, metotlarım ve gayelerim, mümkünse orijinal dilinden, değilse sağlam tercüme eserlerden yararlanarak bu konuyla ilgili tüm dünyada yapılan çalışmaları ve literatürü takip etmeye gayret etmelidir.
d- Felsefe, mantık, sosyoloji, tarih, jeoloji, tıp, astroloji, matematik ilimleri yeteri kadar tahsil edilmelidir.
Yukarıda bahsedilen ilimleri tüm tafsilatıyla elde etmek ilk etapta dıştan bakan bir kimseye, ulaşılması çok güç gibi gelebilir. Ne var ki, bu sayılan ilimler bir anda elde edilmesi gereken ilimler değildir. Şayet bu konuda bir eğitim programı çizelgesi düzenlenme imkanı olsa bunları elde etmemizin çok da zor bir şey olmadığı ortaya çıkacaktır. Kaldı ki adı geçen ilimlerin hepsi aynı seviyede elde edilmesi gerekmemektedir. Bunların içinden Kuran’la doğrudan bağlantılı ilimler çok ciddi biçimde öğrenilecek, yoğunlaşılacak, diğer ilimler için ise daha alt seviyede bir eğitim ve öğrenim uygulanacaktır.

Burada akla şöyle bir soru gelmektedir:
"Kuran’la direk bağlantılı ilimlerin tümünü derinlemesine öğrenmek, Yoğunlaşma olayını kaldırmayacak mıdır?" Yani İslamî manada akademik müfessirin alanı yukarıda zikredilen ilimlerden hangisi olacaktır. Nahivde mi, Sarfda mı, yoksa diğer ilimlerden birisinde mi uzman olacaktır? Yoğunlaşma neye göre değerlendirilecektir?
Buna şöyle cevap vermemiz mümkündür. Müfessir dediğimiz, tefsir ilminde uzman ve bu alanda yoğunlaşmış kişidir. Bunun yanında tefsirle direk bağlantılı olan ilimlerden herhangi birinde kişi isterse özel olarak yoğunlaşabilir. Mesela: Tarihçi olabilir ancak o kişiye yalnız o dalda yoğunlaştığı için müfessir dememiz mümkün değildir.


B- Pratiğe dökme ve aktarma dönemi

Bu dönem, müfessir adayının daha önce almış olduğu yeterli eğitimini pratiğe dökme dönemidir. Bu dönemde müfessir aşağıda sıralanacak sahalarda veya daha değişik alanlarda çalışmalar yaparak tefsir alanında yüklendiği misyonu yerine getirmelidir.
Bilgilerin pratiğe aktarma alanlarını kısaca şöyle özetleyebiliriz.

1- Tefsir sahasında akademik makaleler yazarak, bunların değişik dergilerde yayınlanmasını sağlamak.
2- İlmî birikimlerim, gerek yazılı gerek görsel medya iletişim aracılığıyla halka ulaştırılmasını sağlamak.

3- Gerek fakültelerde, gerek ibadethanelerde dersler ve konferanslar tertipleyerek birikimin aktarılmasını sağlamak.
4- Uluslararası platformdaki yanlışlar araştırılarak bunlara kendi dillerinde cevap verilmesini sağlamak. Özellikle bu sahada Bilgi işlem ve İnternet göz önünde bulundurularak en yeni gelişmeleri sonuna kadar kullanmak.
5- Tefsir ve buna bağlı ilim dallarında akademik çalışmalara danışman olarak katılmak, bu sahada yeni yetişenlerin önünü açarak yönlendirmeler yapmak.
Yukarıda bir kısmını özetle zikrettiğimiz pratik dönem çalışmalarında müfessir, genel davetçi kurallarına göre hareket etmeli, bu yolda kendine Kuran’ı Kerîmin "Hikmetle, güzel öğütle, Rabb'inin yoluna çağır, ve onlarla en güzel şekilde mücadele et” ayetini düstur edinmelidir.


Kaynak:
kubacami.org