Arama


Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
19 Haziran 2011       Mesaj #3
Avatarı yok
Yasaklı
Matematiğin Penceresinden Metafizik

Cebir ilminin kurucusu el-Câbir, eksi (negatif) sayıları bulana kadar karekök işlemleri yolunda gidiyordu. Mesela karekök içindeki 9 sayısı kökten çıkarılınca 3 olur. Fakat bu kök içine eksi sayılardan biri konduğunda, yepyeni bir cebir karşımıza çıkar. Kök içindeki -9 dışarıya 3 olarak çıkmaz. Çünkü hem artı üçün, hem eksi üçün karesi 9'dur. Eksi veya artı dokuzun karekökü -3 değildir. Karekök içinde -9 gibi bir sayı bulunmaktadır. Ne var ki kök dışına alma güçlüğü olan bu sayıya, tıpkı beşten on çıkmaz diyen ilk matematikçiler gibi yanlış bir isim verdiler: sanal (soyut, hayalî, imaginary) sayı.

Sanal matematik sayıları uzun bir süre kullanılmamıştı, mânâsız zannediliyordu. Hâlbuki rasyonel sayıların ihtiyaca cevap vermediği alanlarda sanal sayılar kullanılarak çözüme ulaşılır. Bugün kuantum fiziğindeki tünelleme* hadisesinden uzaya gönderdiğimiz araçlara kadar birçok denklemde sanal sayılar kullanılıyor.

Bir kısım matematik denklemlerinin çözümlerinin sanal sayıları ihtiva etmesi, sanal uzayları dikkate almadan yapılan hesaplamaları yanlış çıkarması, farkına varmasak da, madde ötesine ait metafizik unsurların günlük hayatımızda kullandığımız teknolojinin içinde yer aldığını göstermektedir. Bütün bunları, maddenin hakikatte madde-mânâ karışımı olduğunu gösteren işaretler olarak düşünmek mümkün müdür? Başka bir ifadeyle, acaba sanal sayılar maddedeki gizli mânâ habercileri olarak yorumlanabilir mi?

Mesela Bediüzzaman Hazretleri'nin, Mektubat adlı eserindeki 1. Mektup'ta, hayat mertebelerinin sayısını beş olarak ifade etmesi, iç içe geçmiş; fakat bizim fiziğin kavramlarıyla ifade edemediğimiz âlemlerin varlığına bir misâldir. Başka bir örnek olarak, ikinci dereceden bir denklem olan X2+1=0 eşitliğini ele alalım. Bu denklemi çözersek, X2=-1 bulur ve her iki tarafın karekökünü alarak iki sanal kök elde ederiz. Bu kökler '+' veya '–' gibi özellikler göstermezler.


* Tünelleme =>Enerjisi küçük bir parçacığın, daha büyük enerji değerine sahip bir potansiyel engelini geçebilmesidir. Klâsik fiziğe göre, parçacık potansiyel engelini geçememesine rağmen, kuantum fiziğine göre geçebilmektedir ve parçacığa eşlik eden dalga fonksiyonu (sanal) olabilmektedir.


Kaynak : Sızıntı Dergisi / Mayıs 2009 (Prof.Dr.Osman Çakmak)