Arama


ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
1 Temmuz 2011       Mesaj #2
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Maslow’un psikoloji ve davranış bilimleri açısından önem kazanmasına neden olan teorisi ise ‘Maslow Teorisi’ olarak da anılan meşhur ‘İhtiyaçlar hiyerarşisi teorisi’dir. Buna göre bireyin davranışlarında iki ana çıkış noktası vardır: Birincisi, her davranış belli bir ihtiyacı karşılamaya yöneliktir. İkincisi ise bu ihtiyaçların bir hiyerarşisi vardır.
Bu hiyerarşideki kademeler ise şöyledir:
1. Fizyolojik-Psikolojik gereksinimler:Temel ve içgüdüsel ihtiyaçlardır. Yemek, içmek, cinsellik, annelik gibi birincil güdüler bu gruba dahildir.
2. Güvenlik gereksinimi: Her insan can ve mal güvenliğinin korunmasına gereksinim duyar.
3. Ait olma ve sevgi gereksinimi: Her birey, aidiyet hissi taşır. Bir gruba mensup olma, sevmek, sevilmek, şefkat, yardımseverlik gibi dürtüler de bu gruba girer.
4. Saygınlık gereksinimi: Her insan, sevmek ve sevilmek dışında bir de saygı görme ihtiyacındadır. Belli bir sosyal statüye sahip olma ve onaylanma dürtüsü, tanınma, başarı elde etme, takdir edilme saygınlık gereksinimine dahildir.
5. Kendini gerçekleştirme gereksinimi: Alt kategorilerdeki tüm ihtiyaçlarını karşılayan birey, son olarak amaçlarını ve hedeflerini gerçekleştirerek bireysel doyuma ulaşma hissine sahip olmak ister; kendini geliştirmek, zorlu hedefleri başarmak ve kapasiteyi artırmak gibi idealleri ve yetenekleri gerçekleştirme ihtiyacı duyar.
Ad:  maslow_zegran.jpg
Gösterim: 1312
Boyut:  48.8 KB

Maslow’un ölümünden önce altıncı basamak olarak ‘Topluma katkı gereksinimi’ni de eklediği söylenmektedir.
Teoriye göre bireylerin bu aşamaları gerçekleştirme oranları kişiden kişiye farklılık gösterir ve üst basamağa çıktıkça bunun gerçekleştirilme oranları azalma gösterir. Hatta bazı bireyler üst basamaklara hiç çıkamazlar.
Bireyin ihtiyaçları, yukarıdaki sıraya göre doyurulmazsa, bireyin gelişimi de tamamlanmış sayılmaz. Maslow’un bu teorisini çürütmeye çalışan bilimadamları da olmuştur, ancak bu bilimadamlarının öne sürdüğü Charles Bukowski gibi örnekler yalnızca istisna olarak değerlendirilmiştir. (Charles Bukowski, kendi duygularını doyurmuş ancak karnını doyuramamış bir yazardır. İlk basamaklar doyurulmadığı halde, ‘kendini gerçekleştirme’ basamağına ulaşmıştır. Ancak ‘istisna’ olarak değerlendirildiği için Maslow’un Hiyerarşi Tezi çürütülememiştir.)
Bireylerin gereksinimleri, gelişmeleriyle doğru orantılı olarak artmaktadır.


- Derlemedir -

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!