Sünnet ve Sünnetin Çeşitleri
MsXLabs.org & İslam Ansiklopedisi
Bu kelime, takip edilen yol, adalet davranış ve gelenek anlamlarına gelir. Dindeki anlamı ise, Peygamberimiz Hz. Muhammed’in sözleri ve davranışlarıdır. İslam bilginleri, Sünnet'i,
diye üçe ayırırlar.
1. Sözlü Sünnet (Hadis)
Sünnet'in önemli bir kısmı sözlü olanıdır. Adından da anlaşılacağı gibi, Peygamberimizin sözlerinden oluşur. Bu sözlere Hadis adı verilir. Müslümanlar, "Âlemlere rahmet olarak gönderilen" Hz. Muhammed’in buyruklarını ve tavsiyelerini büyük bir dikkatle dinlemiş ve onların ışığında hareket etmişlerdir. O'nun sözleri daha sonra ilmi yollarla bir araya getirilmiş ve dünya durdukça, değerini koruyacak olan bir bilgi hazinesi oluşturulmuştur.
2. Fiili Sünnet
Fiili Sünnet, Peygamberimizin ortaya koyduğu uygulamaya denir. Sözgelimi O,
- "Ben namazı nasıl kılıyorum siz de öyle kılın",
- "Hac ile ilgili yapacaklarınızı benden öğrenin"
buyurmuşlardır. İşte bunlar, fiili Sünnet örnekleridir. Namazın farz olduğunu, hangi vakitlerde kılınacağını Kur'ân'dan öğreniyoruz. Ama nasıl tekbir alacağımızı, nasıl rükûa gideceğimizi Peygamberimizin namaz kılışına bakarak öğrenmek mümkün olmuştur.
3. Takriri Sünnet
Takriri Sünnet'e gelince, bu, Hz. Muhammed’in gördüğü ve işittiği bir şeyi ikrar ve kabul etmesidir. Sözgelimi O'nun huzurunda söylenen bir söz reddedilmemiş ise, tasvibden geçmiş sayılır; dolayısıyla benimsenerek Sünnet kabul edilir.
Ayetleri bize açıklayan, onların hayatımızdaki anlam ve öneminin ne olduğunu bildiren, Hz. Muhammed’dir. O, Kurân'a göre yaşamış ve bu ilahi Kitap'ın uygulanışını somut biçimde göstermiş ilk insandır. Hz. Muhammed’i Kuran düşüncesinin, "ete, kemiğe bürünmüş bir hali" olarak vasıflandırmak mümkündür. Bu durumda, O'nun sünnetinin ikinci ana kaynak durumunda olması son derece tabiidir.
Dikkatlerimizi Peygamberimizin Sünnet'ine çevirmeden, İslam'ı anlamak ve yaşamak elbette mümkün değildi. Bundan dolayıdır ki, Yüce Allah şöyle buyurur:
- "Peygamber'e itaat eden, Allah'a itaat etmiş olur."
- "Ey inananlar! Allah'a itaat edin. Peygamber'e ve sizden buyruk sahibi olanlara, "Ulül emr'e) itaat edin."
- "Allah ve elçisi, bir şeye hükmettiği zaman, inanan erkek ve kadına artık işlerinde seçim yoktur."
Hemen belirtelim ki, Sünnet yalnızca Kitap'ta yer alan hükümleri açıklamakla kalmaz; bazı hükümler de ortaya koyar. Sözgelimi yırtıcı kuşların etinin yenmesini yasaklayan Sünnet'tir. Müslümanlar Kuran'da haram kılman domuz etini yemedikleri gibi, yırtıcı kuşların etini de yemezler.
Sünnet'in kaynak olduğu üzerinde dururken, önemli bir noktaya işaret etmemiz gerekir. Sevgili Peygamberimizin her söylediği ve her hareketi, din alanıyla doğrudan doğruya ilgili olmayabilir. O da tıpkı hepimiz gibi yiyen, içen yorulan ve uyuyan bir insandı. Sözgelimi, O, yemede, içmede aşırılığa kaçmaz, temizliğe son derece dikkat ederdi. Müslümanların da aynı yolu izlemeleri, insan olmanın ve Peygamberimizi sevmenin bir gereğidir. Fakat Peygamberimizin yediklerini yemenin, içtiklerini içmenin, giydiklerini giymenin Sünnet'le ilgisi yoktur. Bunlar, kişisel alışkanlıklarla, toplumun gelenek ve görenekleriyle ilgili hususlardır. Peygamberimiz, ziraatle, ticaretle veya günlük hayatı ilgilendiren sıradan birçok konularla ilgili bazı şeyler söylemiş ve birtakım uygulamalarda bulunmuş olabilir. Bunların da Sünnet'le ilgisi yoktur. Söz konusu uygulamalar, o dönemde önemli bir ihtiyacı karşılamış ve günlük hayatı kolaylaştırmış olabilir. Fakat bugün hangi ağaçlara, hangi aşıların yapılabileceğini, hangi suların temiz, hangilerinin temiz olmadığını hadis ve ilmihal kitaplarına bakarak çıkaracak değiliz. Bunlar bilimin konuları arasında yer alan ve dinle doğrudan doğruya ilgisi bulunmayan hususlardır.